3. BÖLÜM

423 47 204
                                    


         Bawer arabayı sinirle sürerken arka koltukta kapıları zorlayıp açmaya çalışıyordu Zelal.

"Kimsin sen? Ne hakla beni kaçırırsın?" Diye bağırıyordu.

Bawer suskunluğunu koruyarak gaza daha çok yükleniyordu. Telefonunu çıkarıp birini aradı.

"Emanetleri getirin." Deyip telefonu kapattı.

Şero ağanın konağının önüne gelince ani bir frenle arabayı durdurdu. Zelal yapılan ani frenle dengesini kaybedince ön koltuğa çarptı. Ağzından bir inilti koptu. Bawer camı açarak inmeden kolunu çıkarıp üç el ateş etti.

Sonra kapısını açıp arabadan indi. Kapıları kilitleyip arabanın kaputuna yaslandı. Silahıyla kafasını kaşıyarak beklemeye başladı.

Herkes sokağa çıkınca dudakları yukarı doğru tehlikeyle kıvrıldı.

"Maşallah, hemen de geldiniz."

Mirhat ve amcası adamlarından silahlarını alarak Bawer'e doğrulttular. Bejna hanım dışarı çıktığında oğluna doğrultulan silahları görüp dehşetle elini kalbine koydu.

Berat ve Yusuf'ta silahlarını alıp Zeran'lara doğrulttular.

Kadınlar yürekleri ağızlarında olanları korku dolu gözlerle izliyorlardı.

Zelal arabanın camından zor da olsa babasını ve amcasını gördü. O an başına neler geldiğini az çok anlamıştı. Herkes ablasının berdele kurban gideceğini düşünürken kendisi kurban gidecekti. Hayır o bunu asla kabul etmezdi. Kapılara mümkünmüş gibi daha güçlü asıldı ama bir türlü açılmıyorlardı. Camı kırmak geldi aklına. Arabada cami kıracak bir şeyler aramaya başladı.

O esnada dışarıda herkes birbirine silah çekmiş en ufak bir hareket bekliyorlardı.

Bawer bir kaç adım öne atarak. Malik ağanın gözlerinin içine nefretle baktı.

"Sen Malik Zeran, iki kızını da Zana aşiretine gelin vereceksin."

Sesinde büyük bir baskı vardı. Emir doluydu sözleri.

Konuşmasını bitirir bitirmez başka bir araba girdi sokağa. Araba Bawer'in arabasının yanında durdu. Arabadan inen adam arka kapıyı açtı. İçinden yüzü gözü dayak yemekten dağılmış Azad'ı çıkardı. Ardından ağlamaktan perişan olmuş Dilşa indi.

Seve hanım oğlunu o halde görünce feryadı bastı. Koşarak oğluna gidecekkken Sara hanım onu sıkıca tuttu.

"Aram be." (Sakin ol)

Bawer elindeki silahı tiksintiyle Azad'ın başına vurarak,
"Seçim senin." dedi.

Malik Zeran'ın sıktığı dişlerinin sesi yakından rahatlıkla duyuluyordu. Tehditkar bir tonla genç adama seslendi.

"Bawer Zana, eğer o tetiği çekersen buradan seni sağ çıkartmam."

Zelal koltuğun altında bulduğu küçük yangın söndürme tüpünü var gücüyle cama geçirdi. Arabanın camı o an tuzla buz oldu. Bawer kırılan camı görünce gülümsedi. Cebinden anahtarı çıkarıp kapının kilidini açtı. Herkesin artık Zelal'i görmesini istiyordu. Zelal arabadan çıkıp babasına koşacakken Bawer bileğinden tutup kızı kendine çekti.

Kızın gören Malik ağa neye uğradığını şaşırdı.

Zelal babasına çaresiz gözlerle bakıp,
"Baba." dedi.

Seve hanım haykırarak,
"Zelal." deyip onu tutan Sara hanımın kollarına yığıldı.

Berat sevdiği kızı görünce şoka uğradı. Abisinin kolunu tutup getirdiği kız Zelal olamazdı. Hayır olamazdı. Öne doğru atılıp onu abisinin ellerinden alacaktı. Öne adımladığında Yusuf kolundan tutup engel oldu.

URFA ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin