Düğün için bütün hazırlıklar son hız devam ederken Bawer de işlerini erkenden bitirip konağa dönmüştü. Bu akşam onun kınası vardı. Düğün için şehir dışında ki tüm arkadaşlarını aramış ve hepsinin ufak çaplı şok yaşamasına sebep olmuştu.
Telefonunu çıkarıp dostlarını tekrar aramaya karar verdi. Bu günde hepsinin yanında olmasını istiyordu.
İlk aradığı isim Levent oldu.
"Vay vay vay damat bey. Ne o vaz mı geçtin evlenmekten? Vallah sana kaçman için hem yardım hem yataklık ederim." Dedi Levent arkadaşına takılarak.
Bawer'in gür kahkahası odada yankılandı.
"Ne o? Pişman mısın evlendiğine Levent bey?"
"Pişman mısın cidden Levent?"
Telefondan gelen Levent'in karısının sesiyle Bawer daha fazla gülmeye başladı.
Levent ecel terleri dökerek karısını pişman olmadığına ikna etmeye çalışırken bir yandan da Bawer'in keyifle gülmesine saydırıyordu.
Bawer telefonun diğer tarafında ki kavganın şiddetlendiğini görünce,
"Ben sizi rahatsız etmeyeyim. Size iyi tartışmalar." diyip telefonu kapattı.
Aklın da ki diğer numarayı çevirdi.
Kısa sürede açıldı telefon.
"Bawer ağa vallah gelecem. Billah gelecem."
Bawer,
"Sıkıysa gelme Mirsait ağa. Gelir seni Amed'den (Diyarbakır) zorla alırım." dedi.
Mirsait sıkıntılı bir nefes alıp verdi.
"Oğlum sende evlenecek başka kimse mi bulamadın?"
Bawer'in yüzü düştü bir an.
"Benim seçimim değil Mirsait biliyorsun."
Mirsait zor çıkan sesiyle,
"O da gelecek düğüne. Anla beni Bawer. Ben gelmesem." dedi.
Bawer itiraz ederek dostunu susturdu.
"Asla kabul etmem. Geleceksin! O senin amcanın kızı. Her ne kadar uzak durmak istesen de hep bir araya gelmek zorunda kalacaksınız. Daha fazla kendine eziyet etme. Hem sen artık evlendin, bak bir de baba olacaksın. Unut diyemem ama kabullen kardeşim."
Mirsait,
"Haklısın be Bawer, nereye kadar kaça biliriz ki? Geleceğim, senin düğününde de en çok ben halay çekeceğim. Halit'e inat halay başını da bırakmayacağım." dedi.
Bawer dostunun son sözleriyle güldü.
"Vallah aranıza girmem. Ne yapıyorsanız yapın. Ama yeter ki gelin."
Vedalaşıp telefonu kapattılar.
Bawer tam dostu Halit'i arayacakken Halit ondan önce davranmıştı.
"Selamın aleyküm Bawer ağa."
"Aleyküm selam Halit ağa. Yoksa Xelef mi demeliydim?"
Halit'in kahkahası yüzünden Bawer telefonu kulağından uzaklaştırdı.
"Sen nereden duydun Bawer?"
"Sence kimden?"
"İflah olmaz bu Azer vallah. Sonu elimden olacak. Boş boğaz."
"Bırak Azer'i falan yarın buradasın değil?"
Halit üzgün bir sesle,
"Ben, ben gelmesem olmaz mı?" dedi.
Bawer dostunu çok sıkmak istemiyordu ama düğününü de en yakınlarıyla yaşamak istiyordu. Aklına gelen fikirle gülümsedi.
"Ama Halit sen Mirsait'in düğününe katıldın. Adam mı kayıriyorsun?"
