13. BÖLÜM

298 33 10
                                    


    Zelal kızların çıkmasının ardından ayağa kalkıp giyinme odasına ait olduğunu düşündüğü kapıyı açtı. Doğru olduğunu görünce içeri girdi. Büyük bir odaydı burası. Sağda Bawer'in, solda ise kendi elbiseleri asılıydı. Bütün bu elbiseleri kendisi tek tek seçip almıştı düğün alışverişinde. Hatırladıklarıyla gözlerini sımsıkı yumdu.

Hayır bu gece ağlamayacaktı. Bu zevki kocası olacak o mahluka yaşatmayacaktı. Gelinliğin eteklerini tutup odanın ortasına geldi. Gelinliği el yordamıyla üzerinden çıkartmayı zor da olsa başardı.

Gelinliği bir pislikmiş gibi kendinden uzağa fırlattı. Banyo yapması gerekiyordu ama Bawer'in her an odaya girme ihtimalinden ötürü bu fikrinden vazgeçti. Beyaz iç çamaşırı da çıkarıp daha rahat bir şeyler giymek için aramaya başladı.

Kısa süren bir arayıştan sonra gri bir pijama takımını üzerine geçirdi. Giyinme odasından çıkıp yatak odasına girince kendini hafiflemiş gibi his ediyordu.

Işıkları kapatıp yatağa girdi. Sırtını başlığa dayayıp gözlerini yumdu.

Uykuyla uyanıklık arasında sesler duyunca hemen kendine gelip gözlerini açtı. Gözlerini açınca bir an nerede olduğunu kestiremeyip şaşırsa da hatıralar peş peşe nerede olduğunu hatırlattı genç kıza.

Zelal hatırladıklarıyla yüzünü buruşturdu. Sesler gittikçe yakınlaşınca komidine eğilip orada ki örtüyü başına geçirdi.

Sesler kapının önüne gelince kahkahalara dönüştü. Zelal gelen erkek kahkahalarından gelenin Bawer ve arkadaşları olduğunu anladı. Muhtemelen dostları damadı gerdek eşiğine kadar uğurlama adetini yerine getiriyorlardı.

Kapı açılır açılmaz küçük bir arbede yaşansa da Bawer kapıyı aceleyle kapatıp herkesi ardında bıraktı. Aydınlıktan geldiği için odanın karanlığında önünü bile göremiyordu.

Tam ışığa uzanıp açacakken yüzüne tutulan beyaz ışıkla far görmüş tavşana döndü.

Gözlerini kapatıp elini gözlerine siper etti.

"Ne oluyor lan?"

El yordamıyla ışığı açınca yatakta uzanmış elinde flaşı açık telefonla bekleyen karısını gördü.

Sinirle yatağa doğru bir kaç adım yürüyüp,
"Ne yapıyorsun sen?" dedi.

Onun aksine taze karısı sakindi.
"Kocamın yollarına ışık tutuyorum. Mazallah önünü göremeyip düşer diye."

Bawer'in dudaklarından derin bir kahkaha döküldü. Ceketini indirip kol düğmelerini açarken karısına çapkınca bakarak gülümsedi.

"Hadi ya... Oysa ki ben senin yollarıma dinamit falan döşemeni beklerdim."

Zelal gözlerini devirerek yataktan çıktı. Aynı sakinlikle kocasının yanına gidip devam etti.

"Bence artık bazı şeyleri konuşmanın zamanı geldi."

Bawer gömleğini sıyırdığı kolundan saatini çıkarmaya çalışırken durup karısına baktı.

"Bazı şeyler? Ne gibi bazı şeyler?"

Zelal kocasının yarım bıraktığı işe el atıp,
"Evlilikle ilgili şeyler." dedi saati çıkarıp Bawer'in eline tutuşturarak.

Bawer hafifçe gülümseyip elindeki saate baktı. Bakışlarını saatten çekip Zelal'in gözlerine dikti.

"Tamam, konuşalım. Ama önce ben bir üzerimi değiştirip geleyim."

Zelal olur anlamında başını oynattı.

URFA ÇİÇEĞİ Where stories live. Discover now