6. BÖLÜM

372 31 32
                                    

    
      Alışveriş yapan insanlara aldırmadan eline geçen ayakkabılara alıcı gözüyle bakmaya başladı. Birini indirip bir diğerini kaldırıyor, çalışanları çağırıp numaralarını istiyordu.Onun bu istekle yaptığı alışveriş herkesi dumura uğratmıştı. Bütün gün surat asıp ruh gibi her söylenene sadece kafa sallayan kız değildi sanki. Bu en çokta Bejna hanımı şaşırtmıştı.

Zelal beğendiği bir yığın ayakkabıyı tezgaha bırakıp,
"Hepsini alıyorum." dedi. Kasiyere bakarak devam etti. "Şey, çanta modelleriniz de var mı?"

Kasiyer kadın ona çanta satmadıklarını ama yan tarafta çanta satan bir dükkan olduğunu söyledi. Yengesi Nazê hanımın yanına gelerek kolundan tutup çekiştirdi.

"Hadi jinmam biz yan dükkana gidelim."

Nazê hanım utanarak kendini kızın ellerinden kurtarmaya çalışıyordu.

"Dur keçe. Önce şu ayakkabıları bir ödeyelim sonra oraya da gideriz vii."

"Hanım ağalar öderler sen gel benimle." Dedi yengesini çekiştirip götürürken. Dönüp Sosın'a baktı. "Davetiye mi bekliyorsun? Hadi sene."

Sosın şaşkınlıkla kardeşini ve yengesini takip edip yan dükkana girdi.

Bejna hanım gördüklerini kısa bir süre hazmetmeye çalıştı. Gewrê hanım kocaman açılmış gözleriyle hâlâ gidenlerin arkasından bakıyordu.

"Ama bu kadarı da fazla. Bu nasıl bir kız böyle? Utanması yok onu anladım. Annesi ne ki kızları ne olsun? Yol yordam da bilmiyor."

Seve hanım her ne kadar şaşkın olsa da Bejna hanımın sözlerini asla kabul edemezdi. O kim oluyordu da onun biricik kızlarına laf edebiliyordu.

"Sen önce kendi büyüttüğüne bak. Anne baba tanımazın teki." Dedi. İçinin yağları eriyordu sanki. O kadar rahatlamıştı.

Bejna hanım sinirlense de yanına gelen dükkan çalışanıyla sustu. Çalışan ödemeyi alıp paketleri onlara verdi. Onlar da işleri bitince kızların girdiği dükkana doğru yürüdüler.

Dükkana girince Sosın ve Nazê hanımı bir yerde durmuş deli gibi alışveriş yapan Zelal'i izlerken bulmuşlardı.

Günün geri kalanında onlara şaşkınlıktan kal gelmişti. Zelal ise evlilik için heves eden görmemiş kızlar gibi oradan oraya koşup ne bulduysa satın almıştı.

Günün sonunda Bawer annesi ve teyzesini almaya gelmişti. Çarşının çıkışında arabasını durdurmuş kaputa dayanarak gelmelerini bekliyordu. Uzaktan gelenleri fark edince istemsizce gözleri taze karısına kaydı. Şaşırmıştı yine. Bu sabah ruh gibi olan kızdan eser yoktu. Onun yerine gülüp eylenen hevesle alışverişe çıkmış biri duruyordu. Kaşlarını çatarak uzunca bir süre karısına bakmaya başladı.

Karısının güzelliğini ilk gün fark etmişti zaten. Ama bunun bir önemi yoktu. Çünkü onu hiç tanımıyordu. Dış görünüşe önem veren bir adam hiç olmamıştı hayatı boyunca. Ama karısının gülen yüzünde asılı kalmıştı bakışları. Onu ilk kez gülerken görüyordu. Bu onu üçüncü görüşüydü. Pekte görme fırsatı olmamıştı. Ama bu bile ondan etkilenmesine engel olamamıştı. Etkilendiğinin dahi farkında olmadan öylece bakıyordu.

Kadınlar yaklaşınca Bejna hanım elindeki poşetleri oğluna uzattı.

"Al oğlum arabaya koy bunları."

Bawer annesinin elindekileri alıp bagaja yerleştirdi. Bejna hanım Seve hanımı es geçerek Nazê hanımla konuştu.

"Yarın nişan için geleceğiz."

URFA ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin