9. BÖLÜM

394 35 20
                                    

 
        Konağın odaları hem kız tarafının hemde erkek tarafının misafirleriyle doluyordu yavaş yavaş.

Derya Zelal'in koluna girip onu dekore edilmiş odaya götürdü.
Zelal özenle hazırlanmış odaya alayla güldü. Hiç bir şey olmamış gibi odayı özenle hazırlamışlardı. Sanki zorla değilde isteyerek evleniyormuş gibi.

Bejna hanım oturduğu yerden içeri giren gelinine tiksintiyle bakıyordu. Onun hayalleri çok daha başka iken bu gün aklına gelmeyen şey başına geliyordu.

Zelal odanın ortasına koyulmuş sandalyeye oturunca bütün kadınların aynı anda zılgıt çekmeleri bir oldu.

Duyduğu sesler ona ağıt gibi gelse de gözlerini yummakla yetindi Zelal.

Bejna hanım açılan kapıyla beraber nefret dolu bakışlarını Zelal den çekip kapıya baktı. İçeri bu sefer diğer gelini Sosın girince yüzünü buruşturdu. Ama fark ettiği bir şey vardı o da Zelal den nefret ettiği kadar Sosın dan nefret etmiyordu.
Tabi bu onu sevdiği anlamına da gelmiyordu.

Çalan telefonu ile bütün düşüncelerinden arınıp telefonu kulaklığına götürdü.

"Yine ne var?" Dedi bıkkın sesiyle.

Yusuf şakayla karışık,
"Ya sittar daye! (Yok artık anne) İnsan bir selam verir." dedi.

Bejna hanım az kalmış olan sabrını korumak istercesine devam etti.

"Kes saçmalamayı da ağabeylerini alıp hemen gel. Seni bunun için geri gönderdim."

Oğluna fırsat vermeden telefonu yüzüne kapattı.

Yusuf kapanan telefonu ile bir müddet bakıştikatan sonra ağabeyinin sesiyle kendine geldi.

Bawer keyifle parfümünü sıkarak kardeşine baktı.

"Ne oldu? Bejna hanım seni yine haşlamışa benziyor."

Yusuf abisinin sorusuyla şakağını kaşıdı.

"Hemde ne haşlama. Ağabeylerini alıp hemen gel, diyor. Berat gelmemek için elinden geleni yapıyor. Ben şimdi ne yapayım?"

Bawer elindeki parfümü sertçe masaya bırakarak,
"Yusuf sen karışma dediğin için bir şey demiyorum günlerdir. Berat'ın derdi ne?" dedi merakla.

Yusuf kırdığı potu anlayınca şakağındaki eli ensesine gitti.

"Abi, Berat'ı bilirsin en ufak şeyde bile sinir krizi geçirir. Bırak o eve gitmek önünden bile geçmek istemiyor."

Bawer sinirle adama baktı.
"Ulan bu değil miydi berdel verecekler diyen. Şimdi ne diye triplere giriyor bu s*k kafalı. Ömrü boyunca Berat o aileyle muhattap olacak. Eğer iki kızı da vereceksiniz diye kendini ortaya atmasaydı onlarla muhattap olmak zorunda kalmazdı."

Berat'ın duyulan sesi bakışları ondan yana çevirdi.

"Ne küfür ediyorsun lan. Seni bu en güzel gününde yalnız bırakmamak için geldim işte."

Yusuf ve Bawer şaşkınlıkla karşılarında jilet gibi giyinmiş genç adama babakaldılar.

Berat özenle taranmış saçlarını sanki bozulmuş gibi düzelterek kardeşlerine göz kırptı.

"Ne o? Aşık mı oldunuz güzel kızlar? Ama üzgünüm şansınızı kaybettiniz. Bir kaç gün önce evlendim."

"Ulan kadın olsam sana mı aşık olurdum pez***nk." Dedi gülerek Bawer.

Berat yakasını düzeltip aynadan kendisine baktı.
"Allah özene bözene yaratmış. Aşık olmayacak kadına şaşarım."

Yusuf ağabeylerinin tatlı atışmasını her ne kadar bozmak istemese de yetişmeleri gereken bir nişan vardı.

URFA ÇİÇEĞİ Where stories live. Discover now