Bölüm 13

1K 265 93
                                    

Hava kararmış, akşam olmuştu. Tarık gayet kibar davranarak evin kapısını açtı ve içeri davet etti. Robot gibi söylenenleri yapıyordu Neva. Olumlu veya olumsuz tepki vermiyordu. Salona girip koltuğun ucuna oturdu ve ellerini önünde kenetledi.

"Elini yüzünü yıkamak istersen banyoyu göstereyim"

Başıyla onaylayıp ayağa kalktı. Tarık banyonun yerini göstermekle kalmayıp temiz havlu çıkardı.

"Sen işini hallederken bende arabadaki eşyalarını taşıyayım"

Neva konuşmamaya yeminli gibi sessizdi. Sadece başıyla onay veriyordu. Tarık bilmem kaçıncı kez derin nefes aldı. Kolileri taşıyıp geri döndüğünde Neva'yı yine koltuğun ucunda otururken buldu. Yanına oturup yüzüne baktı. İki kelime söylesin istiyordu. Konuşmaya bir başlasa gerisi gelecekti. Neva ilk defa gözlerinin içine bakıp "Sen kimsin?" dedi.

"Tarık işte... Melek Hanım'ın oğlu..."

Kızın üzüntüden hafıza kaybı yaşamaya başladığını düşünüp korktu.

"Onu biliyorum. Neden bana bu kadar yardım ettin?"

"Bir an hafızanı kaybettin sandım Neva ya"

Neva ilk defa tebessüm etti. Çok içten değildi belki ama yine de iyiye işaretti.

"Ne yapsaydım Neva? Seni eşyalarla öylece ortada mı bıraksaydım? Komşularınızın da bir halta yaradığı yok"

"Oraya taşınalı altı ay olmuştu. Annemin emekli maaşıyla anca idare edebiliyorduk. Kış girince masraflar arttı ve kirayı ödeyemedik. O adam aybaşında kapımıza dayandı. Bizi mahkemeye verip attıracağını söyledi. Ben yeni işe girmiştim. Maaşımı alınca hemen ödeyeceğimi söyledim ama beklemedi. Attı evden"

"Bak çok üzüldüğünün farkındayım, haklısın. Kendini hiç sıkma, istediğin kadar burada kalabilirsin. Bana yük falan olmazsın. Zaten burası iki daireli bir bina. Karşı dairede çok yakın arkadaşlarım oturuyor. Aile gibiyiz."

"Özür dilerim. Gidecek yerim olsaydı..."

"Kabahatin yok, özür dileme. Şimdi ben sana oda da ayarlarım" dedi ama o ayarlayacağı oda tam bir ardiyeydi. Düşünürken yüzü buruştu.

"Tabii bu gece ayarlayamam çünkü oda da tam bir kaos var. Sen bugünlük benim odamda uyu, yarın çözeriz oda işini"

"Sen?"

"Ben her yerde uyurum"

"Olmaz"

"Olur olur. Karnında açtır. Bekle bakalım neler yapabiliyoruz"

Mutfağa gidip dolabı açtı fakat dolap tam ağlayan durumdaydı. Yemek olmadığı gibi yemek yapacak malzeme bile neredeyse yoktu. Neyse ki derdine derman komşuları vardı. Hemen karşı kapıyı çaldı. Görmek istediği çift karşısına çıktı.

"Ela'cım senden bir ricam var. Bu gecelik pijama takımlarından birini ödünç verir misin?"

Cüneyt ve Ela bakışıp Tarık'a döndüler.

"Bunun bir nedeni vardır herhalde"

Tarık arkadaşına göz devirip "Var tabii" dedi.

"Anlatsana"

"Of Cüneyt hep ayrıntı istiyorsun. Tamam, özet geçiyorum, Neva için lazım"

İkili boş ve anlamsız gözlerle bakmaya devam ederken Tarık kendinden gayet emindi.

"Kardeşim sen çok iyi özetledin ama biz iki geri zekâlı anlamadık"

Ela gülmeye başladı. Özetin özetini çıkartan Tarık ne anlamalarını beklemişti? Konuyu uzatmadan "Ne renk olsun?" diye sordu.

GÜVENLİK (Tamamlandı)Where stories live. Discover now