Bölüm 21

905 275 107
                                    

Ercüment ve Cüneyt havaalanına önce gelmiş Tarık ve Duru'yu bekliyorlardı. Ercüment'in yerinde duramaz hali, elleri cebinde bir sağa bir sola gidişi Cüneyt'e tebessüm ettirdi. Ercüment oflayarak döndüğünde Cüneyt'in belli belirsiz kıvrılmış dudağıyla karşılaştı.

"Sen Ela'dan sonra pek bi güler yüzlü oldun Cüneyt"

"Siz de son zamanlarda pek bi heyecanlısınız efendim."

Ercüment dudak büküp etrafa bakındı.

"Çok mu belli?"

"Yani... Gerçi ben bu konuda biraz sıkıntılıyım"

"Hangi konuda?"

Cüneyt'in ağzı açıldı kapandı. Karşısında milletvekili Ercüment Sarnıç vardı ve adam işvereniydi. İşverenlerinin özel hayatına karışmazdı. Battal ailesinden sonra bu tanım biraz değişmiş olsa da konuya girip girmemek konusunda çekindi. Cüneyt'in tereddüdünü anlayan Ercüment gülümsedi.

"Hadi ama Cüneyt... Biz aile olduk artık"

"Ben de Ela'yı görünce heyecanlanıyorum. Bir de öğretmen sesiyle iğnelemeleri var ki çok tedirgin edici"

"Her erkeği yola getiren bir kadın vardır."

"Duru da bu konuda fena değil"

"Çok fena çok"

"Güzel bir his"

"Kesinlikle"

Bir gözü kapıda olan Ercüment, Duru'nun giriş yaptığını görünce yönünü ona çevirdi. Duru konuşuyor, Tarık arkasında başını sallıyordu. Güvenlik kapısından geçip yanlarına geldiler. Tarık bavulu Ercüment'in yanına koyup "Buyurun bir bavul bir de neşe topu getirdim size" dedi. Duru yol boyunca hiç durmadan yapacakları seyahati anlatmıştı. İş dışında seyahate çıkma fırsatı bulamadığından bir an önce gitmek istiyordu.

"Allah Allah! Ne yapayım Tarık? Her gün Paris'e gitmiyorum"

"Neyse ki gitmiyorsun Duru. Yoksa bu mükemmel bedenim bile bu eziyeti kaldıramazdı"

Duru saçını savurup Ercüment'e döndü. Ercüment bir an bile gözünü ondan ayırmamıştı. Tatil boyunca aynı neşesini korumasını diledi. Cüneyt ve Tarık'la vedalaşıp baş başa kaldılar. Birinci sınıftaki koltuklarına yerleştiler. Duru cam kenarından dışarıdaki hareketliliği izliyordu. Kapı kapanıp uçak pistteki yerini almak için hareketliğinde Ercüment'e döndü.

"Teşekkür ederim"

"Neden?"

"Farklı bir ortamda olmaya ihtiyacım vardı."

"Ortam değişik ama yine ben varım"

"Benim sizden bir şikâyetim yok"

"Benim de senden bir şikâyetim yok"

"Sizin olmaz tabii. Her işinizi bana yaptırıyorsunuz"

Ercüment gülerek başını salladı.

"En çok bu sözünü sakınmamanı seviyorum"

"Herkese böyle değilim. Sadece kendimi yakın hissettiğim insanlara açık oluyorum. Diğerleri ile mesafeli olmak iyi"

"İnsanlar sana çok saygı duyuyor"

"Sizin sayenizde"

"Hayır, işini iyi yapıyorsun ve doğru iletişim kuruyorsun"

Aldığı iltifat Duru'nun yanaklarını kızarttı.

"Bu ara sizden çok iltifat alıyorum"

"Seni her zaman övüyorum"

"O zaman son zamanlarda daha çok dikkatimi çekiyor"

GÜVENLİK (Tamamlandı)Where stories live. Discover now