Bölüm 15

921 271 82
                                    

Tarık kapıda duran Yamaç'ın yanında durdu.

"Asayiş berkemal mi Yamaç"

"Evet efendim"

"Cüneyt nerede?"

"Ercüment Bey'in yanında"

"İyi"

Bir süre sessizce yan yana durdular. Tarık etrafa bakarken arada Yamaç'ın kendisine attığı kaçamak bakışları yakaladı. Aklından her ne geçiyorsa belli ki söyleyemiyordu. Yamaç'la araları iyiydi, her konuda konuşabiliyorlardı fakat bu defa sorun neyse adamın kıvranır bir hali vardı.

"Müjgân Hanım çok sık gelmiyor galiba"

İşte baklanın kim olduğu belli oldu.

"Hangi Müjgân?"

"Amirimin kardeşi"

"Hıı... Sevgilim yani"

Yamaç'ın gözlerinin büyümesi şaşkınlık seviyesini belli ediyordu. Tarık içinden gülse de dışarıya belli etmiyordu.

"Siz Müjgân Hanım'la sevgili misiniz?"

"Olamaz mıyız?"

"Olur... Olur tabii de... Hiç söylememiştin"

"Hayırdır? Nedir sende ki bu Müjgân merakı?"

"Hiç"

Tarık an be an Yamaç'ın yüzünün düşmesini izledi. Daha fazla üzmek istemedi.

"Müjgân küçükken, Cüneyt'i kızdırmak için birbirimizi sevgilim diye çağırırdık. Sonra öyle kaldı. Müjgân ne kadar Cüneyt'in kardeşiyse benim de o kadar kardeşim"

Yamaç'ın dudakları geniş bir yay çizerek kulaklarına doğru yayıldı. Tarık yan gözle adamın mutluluğunun genişlemesini görebiliyordu. Tehlikeli bir sırıtmayla başını ağır çekimde ona çevirdi.

"Bu gülümsemeyi Cüneyt'in yüzüne karşı yapsana"

Yamaç anında dudaklarını gerçek formuna getirip kaşlarını çattı. Tamam, amirini severdi ama bu konuda amiri onu farklı bir şekilde sevebilirdi. Tarık'ın yanında kıkırdamasını bile duymazdan geldi. Bir süre gülme eylemini rafa kaldırmalıydı.

Akşam olduğunda Tarık arabasını atölyenin otoparkına park etmiş çalışanların paydos etmesini bekliyordu. Çoğu kadınlardan oluşan çalışanlar sırayla kapıdan çıkmaya başladı. Her çıkan Tarık'ı görüp başıyla selam verirken o da samimiyetle her birini selamlıyordu. Neva çıktığında yaslandığı arabadan kalktı. Neva arkadaşlarına iyi akşamlar dileyerek yanına geldi. Tereddütle bir çalışanlara bir Tarık'a baktı.

"Ben gelirdim"

Tarık kapısını açıp binmesini bekledi. Usulca yerine oturdu. Başını öne eğmiş bekliyordu. Çalışma arkadaşları tarafından yanlış anlaşılmak istemiyordu. İçlerinde bir iki tane kadın vardı ki acımasızlıklarıyla ünlülerdi. Önceden değilse bile şu an onların dikkatini çekmişti. Yola çıkmalarıyla içini döküverdi.

"Sen beni böyle gelip alırsan yanlış anlaşılacak"

"Ne anlayacaklar Neva?"

"Ya işte..."

Tarık ne demek istediğini anlamış olsa da pek umurunda değildi.

"Kim ne isterse düşünebilir Neva. Başkalarının düşüncelerine göre hayatımı idame ettiremem. Şu an böyle olması gerekiyor ve oluyor"

"Sana söylemesi kolay tabii sen erkeksin"

"Her iş yeri ayrı kaynayan kazandır. Bugün beni dillerine dolarlar yarın seni... O biter başkasına geçerler. Önüne geçemezsin. Sessiz dursan sinsi derler, sesin çıksa cazgır derler. Memnun edemezsin. Ya yalakaları olursu ki o da ilk satılacaklardır ya da önemsemez kendi yoluna bakarsın"

GÜVENLİK (Tamamlandı)Where stories live. Discover now