Oy vermeyi unutmayın bebeklerim : )
" Не бросай меня, как моя мать" Karviras ...
-
-
Bir hafta sonra...
Koltuğa oturup dizlerimi karnıma çekmiş bir şekilde oturuyordum. Reglimin ikinci günündeydim ve berbat geçiyordu. Sancılarım oldukça fazlaydı , bakışlarım kararan gökyüzüne çarptığında gülümsedim. Bu berbat geçen tek günün güzel yanı dakikalar sonra bana gelecek olan adamdı.
Bir haftadır hiç kavga etmiyorduk bu bizim için rekor sayılırdı. Tâbi bir de Agit'in tutumları ve bana karşı olan toleransı daha da ılımlı olmuştu.
Benimle ters düşeceğini anladığı zaman hemen geri adım atıp karım böyle derse vardır bir bildiği diyip geri çekiliyordu.
Kapının açılması ile bakışlarım orayı buldu. Elinde bir poşet ile odaya girdiğinde gözleri odanın içinde beni aradı. Gözlerimiz kesiştiğinde gülümsedim. Ayağa kalkıp yanına gittiğimde poşeti komidinin üzerine bırakmış ve ardından kapıyı kapatıp beni kollarının arasına çekmişti.
Kokusunu soluduğumda dudaklarını saçlarımda hissettim. Elleri ile bedenimi içinde saklamak ister gibi sarmalamıştı ve bu duruma artık alışmıştım. Bana her sarıldığında ona ait olduğumu, evimin ve sığınacağım güçlü limanım olduğunu hatırlatıyordu.
" Hoşgeldin " dudaklarımdan kısık bir şekilde dökülen kelimeler ile bedenlerimizi birbirinden ayrıldı. "Hoşbuldum" dediğinde bakışları bedenimde gezindi.
Yüzümü avuçları arasına aldığında nefesini dudaklarımın üstünde hissediyordum ve bu kalp atışlarımı hızlandırıyordu. " Ağrın var ve benden saklıyorsun " dediğinde sesinde hafif bir kızgınlık vardı. Sık kirpiklerinin ardında ki siyah hareleri ile çehremi dikkate izliyordu. Dudaklarımı dişlediğimde başımı göğsüne sakladım. "Özel günümdeydim biraz sancılı geçiyor" dediğimde başımı yasladığım göğsünün gerildiğini hissettim.
" Kaç saattir çekiyorsun bu ağrıları küçük hanım, ayrıca kocanı arayıp söyleme zahmetinde bile bulunmadın öyle mi " diye sorduğunda ofladım.
"Ofluyor bir de canına yandığımın kadını" dediğinde yatağa doğru ilerledi elimde tutarak. Yatağa oturduğunda bedenimi nazikçe kucağını çekti. Kucağına oturduğumda elleri karnımın üzerinde buluşmuştu. "Beni yönlendir, neresi ağırıyor" diye sorduğunda yutkundum. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda burnumun üzerine küçük bir öpücük bıraktı. "Kurban olurum kızım sana, şaşırma bu kadar da ağrıyan yerini göster kocana" dediğinde göğsüne sığındım. Ellerim ellerinin üzerine gittiğinde derin bir nefes çektim içime ve ellerini biraz daha aşağı indirdim. "Burası mı bebeğim" diye sorduğunda ilgili ve şefkatli sesi ile iç çektim.
"Hıhım" diye mırıldandığımda okşamaya başlamıştı. Başımı göğsüne yaslarken elleri ile sancımın geçmesi için karınımı okşayan adamın kokusunu soludum. Dakikalarca okşadı kemikli parmakları. Ağrımı benden söküp atmak ister gibi şefkatle okşadı. Sıcak nefesi içime işlerken kalp atışlarını duyabiliyordum.
" Agit " dediğimde saçlarımın arasına küçük bir öpücük bıraktı, elleri hâlâ karınımı okşuyordu. " Söyle " dediğinde göz devirdim öküz herif. "Yok bir şey" dediğimde kucağından kalkacaktım ki izin vermedi. " Yine ne yaptım ki ne güzel kucağımda oturuyordun hem ağrın da var. Henüz ağrınını hafifletemedim" dediğinde çenemi nazikçe tutup gözlerini dudaklarıma çevirdi. Sıcak nefesi yüzüme çarparken dilini damağına vurup sık kirpiklerinin ardından baktı. "Öpsene kocanı" dediğinde baş parmağı alt dudağıma doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlıklar ( +18 )
Random"Bana bakıcılık yapmaktan vazgeç ben senin bakıcılık yaptığın çocuk değil karınım " dediğimde sinirle , bakışları tekrar beni bulmuştu. Yüzünde memnun bir gülümseme belirirken bana doğru bir kaç adım attı , aramızda ki mesafe bana doğru attığı adıml...
