(23) "Direniş"

25K 1.1K 429
                                    

Oy kullanıp yorum yapmayı unutmayın seviyorum sizi .

&

Seviyordum ben onu çok seviyordum ama ya bütün bu saçmalıklar ne olacaktı. O adam doğruyu söylüyorsa ki söylediklerinden oldukça emindi o zaman Agit'i tamamen kaybederdim.

Çalan telefonu açtığımda "Nerdesin Devin korumlara haberim olduğunu söyleyip hastaneye gitmişsin. Sonra da onları atlatmışsın" sesi kulaklarıma dolduğunda iç çektim.

"Geliyorum" dudaklarımdan dökülen kelimeler oldukça zayıf çıkmıştı.

Çağrıyı kapattığımda yoldan çevirdiğim taksiye bindim. Aramızda ki mesafeler aşılan yol ile azaldı. Konağın önünde duran araçtan indiğimde korumalardan biri hızla gelip taksinin ücretini ödedi. Taksiden indiğimde iki eli siyah kumaş pantolonunun içine yerleştirmiş yüzünde ki sert ifadesi ile Karviras duruyordu. Ona doğru ilerledikçe izledi. Adımlarımı ona gidişimi izledi.

"Hep bana geleceksin karım ve bu hiç değişmeyecek. Senin yolun hep kocana çıkacak. Şimdi kocanın arkasından ne haltlar çevirdiğini anlat" sinirli sesi ve gergin yüz hatları ile konağa girmemi işaret etti keskin bakışlarıyla.

Avludan içeri girdiğimizde Zerda nene, Nil'in ve Feride Hanım'ın öğle yemeği yediklerini gördüm. "Karını nereden toplarsın torunum. Ne yaptı da kızgın boğalar gibi gezersin?" diyen Zerda nene ile Agit sert nefesler almaya başladı.

Elini belime yerleştirdiğinde kolu bedenimi sımsıkı sarmalamıştı ve sigara kokusu tatlı bir zehir gibi sızmıştı içime.

Sert bakışları Zerda nene'nin yüzünü bulduğunda sıkıntılı bir nefes verdim her an yere yığılıp kalabilirdim.

"Ağzından çıkanlara dikkat et Zerda hanım. Karım hakkında bu şekilde konuşmazsın sana o haddi hiç bir zaman vermedim vermem de bu evde ki herkes ayağını denk alsın!" sert sesi avlunun içinde yankılanırken Zerda nene tam ağzını açıp konuşacaktı ki Agit izin vermedi.

"Konu karımsa bağışlamam. Benim nefretim sevgimden bile güçlüdür bunu sakın unutmayın zira ben memnuniyetle hatırlatırım" belimde ki parmaklarının baskısı artmıştı ve sert soluklar alıyordu.

"Benimle nasıl konuştuğunun farkında mısın! Ben senin babaannenim" diyen yaşlı kadın ile dudaklarında aşağılayıcı bir gülüş belirdi. "Ordan bakınca karısı ve annesi arasında kalan sünepe adamlara mı benziyorum Zerda hanım. Sana senin yerin ayrı karımın yeri ayrı dedim. Durman gereken yerde dur çünkü karım bir yana dünya bir yana" dediğinde yaşlı kadın kıpkırmızı olmuştu.

"Bu kadın seni parmağında oynatıyor!" sert sesi ile Agit'in ceketini avuçlayıp sıktım zaten zor bir gün geçiriyordum bir de bu kadın durmuyordu.

"Tapıyorum ben ona babaanne bunun için özel bir şey yapmasına gerek yok karşımda ay parçası gibi süzülüp durması bile beni kapısına köpek eder" dediğinde hepsinin gözleri şaşkınlıkla açıldı. Agit bedenimi merdivenlerden yukarı doğru yönlendirerek çıkmaya başladı.

Odaya girdiğimizde kapıyı kapattı ve ceketini üzerinden çıkarıp koltuğa fırlattı. Öfkeyle soluduğunda yanıma gelip trençkot'umun bağlı kuşağını çözdü. Ben onu izlerken sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu. Trençkot'umu çıkarıp koltuğa kendi ceketinin yanına fırlattı.

"Çok kızgınım sana evden çıkma dememe rağmen sözümü çiğnedin , sonrasında ise adamlarımı atlatıp tek başına döndün. Şimdi sana bu arkanda ki yatakta saatlerce işkence çektirirsem bu beni nasıl bir koca yapar kız çocuğu?" Sert sesi yüzüme çarparken bedenimi hızla duvara yasladı.

Sessiz Çığlıklar ( +18 ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin