On birinci bölüm: Kimsin?

31 4 30
                                    





Yeni bir aşk, yeni bir iş,

Yine gülecek bir neden lazım,

Yeni bi haber, yeni bi kader,

Bunlar için bana şans lazım,


Şarkıya kendimi kaptırmış söylemeye devam ederken, belime sarılan kollar ile irkildim,

-Demek yeni bir iş yenir aşk ha eflin hanım?

-Kim demiş ya ne münasebet, benim ağzımdan öyle bir şey çıkmadı,

-Ne demek çıkmadı, bağıra bağıra söylüyordun ya, yukarı kadar geliyordu sesin,

-Ay bebeğim sende yani şarkı adı üstünde

-Olsun, sevmedim senin ağzından böyle şeyler duymayı.

Kendimi ellerinden kurtarıp, kahvaltıyı hazırlamaya devam ettim,

-Sen neden bu kadar erken uyandın, hiç huyun değildir halbuki.

-Bilmem uyku tutmadı, kahvaltı yapıp gidelim istedim,

-İyi yapmışsın güzelim, yorulduysan sen otur ben devam ederim.

( Nazendem kocan olay tadını çıkar ya )

-Hayır, bitmek üzere zaten ama istersen tabakları, balkona götürebilirsin sevgilim.

Yanağıma kocaman bir öpücük kondurup, tabakları eline almıştı ki durdu;

-Neden 3 tabak var ?

Tam ağzımı açmıştım cevap verecektim ki,

-Ya yeter artık bu adam benim kardeşim ama ben çağırmıyorum bu kadar, sabahın 7sinde ne işi var allah aşkına bizde.

-Aç mı kalsın çocuk, yemek yemesin mi

-Koca adam eli ayağı tutmuyor mu, sizi birbirinizden uzak tutmak şart oldu gerçekten.

-Bizi birbirimizden koparamazsın ki, deneme bile sevgilim hadi hadi

Deyip elimle kış kış yaparken kapının zili yankılandı evin içinde;

-Kapıyı da açar mısın bebeğim

-Tabi açarım bebeğim, paşamız geldi nasılsa

(Nazendem kocan, kocamı kıskanıyor müdahale et)

Cevriyem kıskanmıyor da sinir oluyor diyelim.

Ellerimi havluya kurularken sabahın 7sinde olmamıza rağmen Arenin her zaman ki neşeli sesi keyfimi iyice yerine getirdi.

-Günaydın, kankam, yengem, en yakın arkadaşım

Deyip sarılıp etrafımızda dönmeye başladık yine

-Günaydın arencim, yengem, en yakın arkadaşım

Dediğim sırada egemenin bağırışı ayırdı bizi yine

-Oldu eflin, en yakın arkadaşım ne ya ben değil miyim senin en yakın arkadaşın

Diye söylenirken arenin ensesinden tutmuş balkona sürüklüyordu.

-Ya abi, yengemi biricik kankamı da kıskanmazsın benden ya.

-Ne kıskanacağım oğlum, sen dozunu kaçırıyorsun.

İşte çektiğimiz cefanın sefasını böyle sürüyorduk, hayatımda abim ve babamdan sonra en değerli en sevdiğim iki adam karşımda atışıyordu, gülerek izlemek benim için paha biçilemez bir şeydi.

EFULİWhere stories live. Discover now