On Üçüncü Bölüm;

25 3 28
                                    




Şuan bulunduğumuz durumun saçmalığı bir yana, yaşadığım şoku anlatabilecek tek kelimem yok sanırım.

Yanımda kardeşim yerine koyduğum aren, önümde dağ gibi bana siper olan sevgilim egemen.

Sesini ilk kez duyduğum ve yıllardır duymadığım kelimeyle benden bahseden Ekin Demirkan

' Kardeşimin önünden çekilmen için yalnızca 1 saniyen var egemen' demişti.

Egemen önümden bir milim bile kıpırdamadı, duruşunu asla bozmadı.

Derin bir nefes alıp bir adım yana kaydım, koruma iç güdüsüyle aren kolumu tuttu anında, gözlerine baktım sadece bırak der gibi.

Egemen omzunun üstünden baktı bana, ama benim bakışlarım ileriye kitlenmiş tek bir kişiyi göz hapsine almıştı sadece.

-Çekildi egemen kardeşinin önünden söyle.

Bakışlarını bana diktiği anda hissettiğim yakınlık, benzerlik çekti ilk önce dikkatimi, onda gördüğüm bakışların aynısına sahiptim.

Şuan sanki karşımda bir ayna tutuyorlardı da kendime bakıyordum, aynı sert bakışlar, aynı göz yapısı insanın ikizi olması demek ki böyle bir şeymiş diye geçirdim içimden.



-Eflin,

Diyerek bir adım attı bana, egemen ve aren yine sağ ve sol tarafımda bir gardiyan misali duruyorlardı.

-Nazende, nazende benim adım sen bana eflin diyemezsin.

-Bak biliyorum çok kızgınsın anlam veremiyorsun şuan olanlara, ama izin ver anlatayım

-Neyi anlatacaksın sen bana,

Deyip ona doğru bir adım attım karşı karşıyaydık artık.

-Neyi anlatacaksın ya sen bana, bana saçma sapan mesajlar attığını mı, sevgilimi nasıl pis işlerine bulaştırdığını mı anlatacaksın, hangisini anlatacaksın.

-Bunların hiç biri önemli değil, ben kendimi bildim bileli seni arıyorum, bunca yıl geçti ben seni tanıyorum, ama sen beni hiç tanımadın eflin, dikkatini çekmek yıllarımı aldı sana gelmenin tek yolu egemenden geçiyordu başka çarem yoktu.

-Çıksaydın karşıma anlatsaydın bu kadar zor muydu doğru dürüst karşıma çıkıp bunu söylemen, ben yıllarca neler çektim sen biliyor musun, haberin var mı

- Kardeşimin önünden çekil demekle olmuyor bu işler ekin demirkan benim seninle konuşacak tek bir kelimem yalanlarını dinleyecek bir saniyem bile yok.

Lafımı bitirip arkamı dönüp yürümeye başladım, 2-3 adım attığım anda tekrar sesi doldu kulaklarıma;

-Geçmişimizi, merak etmiyor musun eflin.

Önce adımlarım durdu daha sonra bir hışımla yürüyüp durdum karşısında,

-Benim seninle bir geçmişim yok.

-1 yıl boyunca 'Alef' i dövüştüğü mekanları araştırdığını bilmiyor muyum sanıyorsun güzel kardeşim.

-Araştırdığım alef sevgilimmiş meğerse ekin görüyor musun, aradığım her şeyi ona sorabilirim artık, ayrıca bana kardeşim demeyi kes.

-İkizim de diyebilirim istersen

-Bana hiç bir şey deme konuşmaya daha fazla devam etme, beni sinirlendirmekten başka hiç bir işe yaramıyorsun çünkü.

-Bu saatten sonra seni tekrar kaybetmeye niyetim yok ne dersen de elbet gerçekleri öğrenmek isteyeceksin.

-Ben hiç bir şey öğrenmek istemiyorum, ne anlatabilirsin bana, sen öldüğün için daha doğrusu 'sözde' öldüğün için yıllarca bana bir gram sevgi göstermeyen annemi, annemizi ben anlatayım istersen sana,

-Annemin beni sevmediğini, bana dokunmadığını, bin bir hevesle seçip koyduğu isimle bir kere bile seslenmeyişini, ben anlatayım sana ister misin ekin demirkan, asıl sen bu gerçeklerle yüzleşmek ister misin?

-Eflin bak, neler yaşadın bu zamana kadar başından neler geçti inan hepsini biliyorum yangını-

-Sus hiç bir şeyi bilemezsin sen, neler yaşadığımı annemi babamı, abimi nasıl kurtaramadığımı bir tek ben biliyorum, şimdi yıllar sonra karşıma geçip inan hepsini biliyorum diyemezsin bana.

-Sana yemin ederim hiç bir şey bildiğin gibi değil,

Sözlerini daha fazla duymaya tahammül edemeyeceğimi anladığımda arkamı dönüp egemenin elini tuttum.

-Gidelim,

-Annemiz yaşıyor eflin.

Bu cümleyi duyduğum an, yer yerinden oynadı sanki adımlarım tekrar durdu, geriye bakma cesaretini bulamadım kendimde.

Egemenin elini sarabildiğim kadar sımsıkı tuttum, gözlerimi kapattım derin nefesler alıp vermem gerekiyordu,

Her ne kadar egemen yanımda da olsa şuan bir krize giremez, ekinin karşısında güçsüz görünemezdim.

Arkama dahi dönmeye tenezzül etmeden sesimi olabildiğince yükselttim;

-Benim annem, yıllar önce benimde içinde bulunduğum evde çıkan yangında öldü ekin demirkan.


-----------------------------------------------------------------------

Şu ana kadar olan en kısa olan bölümlerden biriydi sanırım, ama böyle bir geçiş bölümüne hem sizin en çokta benim ihtiyacım vardı.

14. bölümü yazmak benim için hiç kolay değil, ekinin -efuli- dünyasına girmesi bir çok taşı yerinden oynattı aslında.

14. bölümde geçmişi arada kayıp olan 1 yılı eflin 'den ele almam gerekiyordu aslında, alefi nasıl fark ettiğini aradığını görmemiz gerekiyor bir noktada.

Ancak, ekin demirkan çok bomba bir giriş yaptı.

Efline en başından beri çok üzüldük, annesine çok küfrettik. ( Ben yazarken çok saydırmıştım)

Ama ekinin yaşadıkları...

Hep beraber okuyup göreceğiz bu saatten sonra kim haklı, kim haksız hatta belki' de kim hain.

Fark ettiyseniz bu bölüm Cevriye'nin sesi bile çıkmadı yavrum o da şok geçirdi.

Bazı mesajlar aldım, eflin ve egemenin aşkını doya doya ne zaman okuyacağız diye, güneşli günleri elbette göreceğiz şu işler bi bitsin de.

Yoksa, egemenin romantikliğini, eflinin cilvelerini yazmayı inanın bende çok seviyorum.

Buraya kadar gelip okuduysanız hepinize teşekkür ederim, genel olarak bir açıklamak istedim.

14. bölümde görüşmek üzere.

Mendilleri hazırlayın derim... (Sanırım biraz ağlayacağız)

EFULİTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang