Bölüm 8

12.6K 604 8
                                    

Dört gün.Dört gündür okul çıkışları Onur un yanına gidiyordum.Dirim in derslerini ise almıyordum dört gündür.Zaten onu bir drfa görmüştüm ve benimle neredeyse hiç konuşmamıştı.Okula neden gelmiyor du ki?

Bu sabahta babamın hazırladığı müthiş! Ama benim çok sevdiğim kahvaltıyı yaptım ve evden çıktım.Babam Arda ile konuşmamamı söylesede konuşuyordum.Çünkü o çok iyi birisiydi.

Okula geldiğimde Melih ve Cem her zamanki banklarında oturuyorlardı.Yanlarına gittim.

- Selam.

dedim gülümseyerek.

- Selam.

Cem ve Melih beni fazla takmayarak verdikleri selamın ardından tekrar ben sanki yokmuşum gibi sohbetlerine devam ettiler.

Sinirlenmek yerine kırılmıştım.

Ne yapacağımı bilemeden başlarında dikiliyordum.Gitsem mi gitmesem mi diye düşünmeye başladım.Ya kendi kuruntularımdan birisiyse ve gidersem ayıp olursa?

- Aledaaa.

Duyduğum ses beni rahatlatmıştı.Kardelen neşeli bir şekilde koşarak yanımıza gelmişti.

- Günaydın.

Dedim arkadaşıma sarılarak.

- Bu neden geldi?

Melih' in sorduğu soruyla ne diyeceğimi bilememiştim.

- Tapulu arazin mi?

Kardelen cevap vermişti.

- Evet.Tapulu.

Melih in sinir edecek tondaki konuşması Kardeleni kızgın gibi göstersede aslında kırıldığının farkındaydım.

- Melih.Yeter.Ayıp ediyorsun.Kardelen benim arkadaşım.O giderse bende giderim.

Melih derin bir nefes almıştı.

- Tamam.Kalsın.

- Oooo kaptan? Nerelerdesin sen yaa?
Cem konuşunca bizde bize doğru gelen Dirim e bakmıştık.

Nedensiz bir şekilde onu görünce sevinmiştim.Ve sanki özlemiştim de.

- İşlerim vardı.

Diyerek geçiştirdi Dirim.Neden bana hiç bakmamıştı?

- Nasılsın?
Beni fark etmesi için sormuştum soruyu ama o cevap vermemişti.
Kesin deniz kenarına gitmediğim için diye düşündüm.

- Bak ben özür dilerim. Onur a söz verdim ve onun yanına gidiyorum çıkışlarda.Gelemediğim için üzgünüm.

Bana bakmıştı.

- Sorun yok.Zaten bende gelmiyorum.

dediğinde üzülmüştüm.Neden gelmiyordu ki?

- Ama bugün gidebiliriz.Onur un yanına geç giderim.

Dediğimde ondan cevap bekliyordum.

- Ben gelemem.İşlerim var.

Neden bana birden soğuk davranmaya başlamışlardı ki?

Bize doğru gelen. Tuğçe ve Gamze yi görüncede içimdeki huzursuzluk daha fazla artmıştı.

- Selaaaam
Dedi Tuğçe ağzını geve geve.O saçlarını tutup...

Kimse cevap vermeyince Tuğçe anlatmaya başladı.

- Nasılsın Dirim?

- Bundan sanane Tuğçe?

Dirim fazla sertti ama iyi oluyordu Tuğçeye.O kız bağırmayınca anlamıyordu.

Tuğçe bozulsada devam etti.Yüzsüz.

- Ebru geliyormuş.Hayırlı olsun hadi gözün aydın.

Ebru? Ebru mu? Dirim in aşık olduğu kız. İstemedende olsa yutkunmuştum.

- Ne diyorsun sen kızım?

Dirim sinirlenmişti ve Tuğçeye fazla yakındı.Tek olumsuz kelimesinde Tuğçeyi yere serebilirdi.Bu beni rahatsız etmişti.Yani Dirim in başka birisi için kavga etme ihtimali...

- Ebru geri dönüyormuş diyorum.Ama sen bilmiyormuydun?

Dirim bu sözleri duyunca Tuğçe den uzaklaştı ve hızla okul çıkışına doğru ilerledi.Kimse onun peşinden gitmiyordu.O şu anda üzgündü ve birisine ihtiyacı vardı.Bu sebeple ben de peşinden koşarak ona yetiştim.

- Bekle..

Nefes nefese kalmıştım.

- Git Aleda. Git.

- Gitmem.

diyerek onun hizasına yetiştim.

-İyimisin? Dedim arabaya doğru yürürken.

- Evet.Neden iyi olmayayım?

Arabaya binmişti.Bende yanına bindiğimde önce şaşkınca bana baktı,sonra gözüyle in işareti yaptı.Banane anlaöında omuzlarımı salladığımda birden gazı köklemişti.

- Çok hızlısın.Yavaşla.

- Kemerini tak!

Fazla sinirliydi.Nereye gideceğini biliyordum.Deniz kenarı.

Arabadan inince tekrar banklardan birisine oturduk.Dalgın dalgın denizi seyrediyordu.

- Neden gitti?

Sorduğum soruyla bana baktı.Bakışları fazla donuktu.

- Çünkü bana katlanamadı.Hayatıma ayak uyduramayacağını söyledi. Kendini korumak istediğini söyledi.

- Neden? Neden kendisini senden korumak istedi ki?

-Çünkü ben tehlikeliyim.Tamam mı? Sende kendini korumak için benden uzak dursan iyi edersin.

- Hayır.Bence o sana aşık değildi.Yani bir insan nasıl kendisini korumak için sevdiği kişiyi bırakabilir ki?Ben asla bırakmazdım.Asla...

Söylediklerim karşısında hiç bir cevap vermemişti.Sadece bana bakıyordu.Gözlerime.Fazla yoğun.Fazla içten...

- Sana bugün ben ders vereyim mi?

Söylediklerim karşısında şaşırmıştı.

- 6.derside ben sana vereyim.Olur mu? Bir günlük öğretmen olmama izin verir misiniz öğretmenim?

Evet.Başarmıştım.Onu gülümsetmiştim.

- Tamam.Ver bakalım.Ama yanlış bir ders olursa o zaman sana ceza veririm.

Tamam anlamında başımı salladım ve onun her ders verişindeki kelimeyle başladım.

- 6. Ders: Hayat çok kısa.Bu yüzden sahip olduğun kişilikten kurtul.Sadece sen ol.Kimse içim değişme.Senden sen olduğun zaman kimse kaçmaz.Her şeyin bir nedeni vardır.Bunu bil ve ona göre hareket et.

Sözlerimi bitirdiğimde az önceki gülümsemesi kaybolmuştu.Sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Ve onun başkasını sevdiğini bile bile içimden 6. Dersi vermeye devam ettim.

Hayat kısa.Hayat beni sevmeni bekleyecek kadar uzun değil.Lütfen bir gün beni sev.Benim içinde Ebru için dediğin gibi ' aşık olduğum kız' de....

Yeni bölüm en kısa zamanda gelecek.Beğenmeyi ve yorum yazmayı unutmayın.
Hikayenin gelecek bölümleri hakkında neler olacağı ile ilgili tahminlerinizi ve görüşlerinizi de yazarsanız cidden çok mutlu olurum.

Öpüldünüzz

SON DERS(TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now