SON DERS(TAMAMLANDI)

bölüm 18

Altı ay.Altı aydır İzmir de yatılı bir özel okuldaydım.Ve bugün günlerden pazar.Yani yaz tatiline iki gün önce girdik ve ben İstanbul a dönmek üzere İstanbul otobüsündeyim.

Altı buçuk saatlik yolculuktan sadece yarım saat kaldı ve ben önce o günü düşündüm. Annemin Ardanın annesi olduğunu,babamla görücü usülü evlendiği için babamı sevmediğini,ben doğduktan iki hafta sonra ise annemin aşık olduğu adama yani Arda nın babasına kaçtığını ve hemen Arda ya hamile kaldığını öğrendiğimde ve birde bunun üstüne herkesin bunu bilmesine rağmen benden sakladığını öğrendiğimde sinir krizi geçirmiştim.Hemşirelerin vurduğu iğne beni bayıltmadan önce ise herkesi yanımdan kovmuştum.
İki gün içerisinde araştırmalarım sonucunda İzmir deki yatılı okul mantığıma uygun gelmişti ve bir hafta içerisinde İzmir e gitmiştim.Sürekli beni arayan arkadaşlarımdan hiç birisiyle konuşmamıştım.Babamla bile iki güne bir telefonla görüşmüştük ve konuşmaları hep kısa kesmiştim.İnek öğrenci olan benim bu sene bütün notlarım düşmüştü.Ama pek umursamamayı öğrenmiştim.Altı ay boyunca iki defa İstanbul a gitmiştim.Bir gece yatıp gelmiştim.Gidiş amacım ise sadece Onur a verdiğim sözü tutmaktı.Onur u ziyaret için gitmiştim ve babamın beni görmesine iki defa izin vermiş olmuştum.

Dirim? Evet.En çok ona kırılmıştım.Ama en çok onu özlemiştim.Başlamadan biten ilişkimiz olmuştu onunlada.Telefonlarını açmayınca iki defa İzmir e gelmişti ama onu kovmuştum.Konuşmadım onunla.Konuşsam yapamazdım.Tekrar güvenirdim ona.Tekrar ilk dersten kalırdım.
Şimdi dersler diye soracaksınız.Evet şu anda 42. Dersteyiz.Konuşmasamda bana mesaj olarak derslerimi atmıştı.Cevap vermemiştim ama silmeyede kıyamamıştım mesajlarını.

Melih ve Cem de mesaj atmışlardı.Hele İzmir e geldiğimin ikinci haftasındaki mesajlar beni sürekli ağlatıyordu.
" Dirim çok kötüleşti.Barlardan çıkmıyor.Eski haline dönmeye başladı.Dön Aleda.O tekrar kötü olmadan dön."
" Bugün neredeyse birisini öldürüyordu.Hem de babası demediği halde.Senin acını yetişmeseydik başkasından çıkaracaktı."
Ama dönmedim.Ben yalan kaldıramazdım.Dostlar birbirini kandırmazdı.Sevgililer birbirinin güveni sarsmazdı.Anneler bir çocuğunu bırakıp,diğer çocuğunu seçmezdi,babalar kızlarını kandırmazdı.Ama yaptılar.Hepsi bana ihanet etti.

Kucağımdaki kutuyu anahtarı ile açtım tek tek içerisindekilere baktım. Melih'in bana aldığı çakılar,ismini sonradan öğrendiğim muşka,göz yaşartıcı sprey.
Cem in aldığı içerisinde selfimizin olduğu çerçeve. Kardelenin aldığı karnında fotoğrafımız olan ayıcık, kardeşim olduğunu kabullenmesemde arda'nın bana aldığı mor bileklik, babamın küçükken ağladım diye bana yaptığı çirkin bez bebek ,irem'le iyi geçindiğim zamanlarda birlikte yaptığımız üzeri boyalı fotoğraflar ,onurun bana aldığı ilk gül,annemin bana aldığı tek şey olan mor ayakkabılar,ve benim için en özeli olan o kart vardı.Dirimin bana verdiği kart."8. Ders: Seni seyiyorum dediğimde bana cevap ver.Not seni seviyorum."
Izmir'de 6 ay boyunca tek tesellim bu kutu olmuştu birde 4 tane arkadaş. o
Onlar Serap, Aylin ,Ahmet ve Caner. Kendim hakkında hiçbir şey söylemediğim ,sürekli onlar hakkında konuştuğum ,bana yalan söylemeyen arkadaşlarım. Moda düşkünü Serap ve Aylin. Serabın her dediğini yapan sevgilisi Ahmet ve sürekli bizi güldüren Caner. Onlar gerçekten çok iyi arkadaşlarım olmuşlardı.Zaten kızlarla aynı odada kaldığımız için onları çok iyi tanımıştım.

Evet.Gelmiştim.Orobüs durduğunda bende elimdeki kutuyu kilitledim ve otobüsten indim.

Babam,Dirim,Melih,Cem,Kardelen ve Arda.
Beni karşılamak için hepsi gelmişti.Ama ben elimdeki güneş gözlüğünü gözüme taktım ve bavullarımı almak için muavinin yanına bagaja gittim.Bavullarımı aldıktan sonra konuşmak çok zor olsada beni bekleyenlere doğru ilerledim.Kardelen kemiklerimi sıkacak gibi bana sarıldığında ona karşılık vermemiştim.

- Araba nerede baba?

Şaşkınca eliyle arabanın olduğu tarafı gösterdi.Bavulları orada bıraktım ve elimdeki kutu ve telefonumla arabaya ilerledim.İyiki güneş gözlüğümü takmıştım.Çünkü gözlerim ciddi anlamda dolmuştu.

Arabaya bindiğimde saate baktım.08:32 ve günlerden de pazar olduğuna göre kesin Caner uyuyordu ve onu uyandırma zevkini tadarak şu an ki kötü modumdan çıkmak istemiştim.Caner sabahları fazla saçmalardı ve bu beni hep güldürürdü .Telefonla Caneri ararken babam sürücü koltuğuna oturmuştu.Arkaya ise Kardelen ve Melih.Diğerleri de Dieim in arabasında olmalıydı.Ama Cem in de vardı arabası.İç sesime umursama diyerek Canerin telefonu açmasını bekledim.

- Aloooo.

Uykulu gelen sesine güldükten sonra sesimi kalınlaştırdım.

- Ben alacaklıyım.Paramı ver.

- Off Aledaaa.Sanki ekranda ismin yazmıyor.Ee nabersin bakalım İstanbul güzeli? Vardın mı bakalım memleketine?

- Evet.Şimdi eve gidiyorum İzmir yakışıklısı.Gayet iyiyim.Sana haber vereyim dedim.Bizimkilere de haber ver olur mu?

Bizimkilere lafını özellikle söylemiştim.Kardelen ve Melih i sinir etmek için.Çaktırmadan arkaya baktığımda başarmıştım sanırım.Ama birden Kardelen dikkatimi çekti.Anlaşılan hala Melihle birlikteydi ve Cem e ne olmuştu ki? Melihle araları bozulsa gelmezdi bugün.Demek ki çözmüşlerdi.Ve Kardelen.Yine kot takıntısı vardı.Giydiği kot shortundan anlamıştım.Peki ya Arda? Onunla Gamzeye ne olmuştu ki acaba?

- Sen beni dinlemiyor musun?

Telefondan Caner in sitemleri başlayınca düşüncelerimden sıyrıldım.

- Dinlemem mi hiç? Dinliyorum tabiki.

- Ne dedim peki ben en son?

- Şey dedin.Dondurmayı kız kardeşinin yüzüne sürmüştün.

- Oooo.Olmaz ki böyle ama.En son dün gece korkuttuğumu anlatmıştım.Dondurma iki konu önceydi.Ben bu koşullar altında anlatamam Aleda.Kapatıyorum.Sen aklın başına gelince ararsın.

- Dur len.Kapat...

Ve kapatmıştı.

- Erkek arkadaşın mı var?

Babamın sorusuna cevap vermek istemesemde bu kadarı da fazla saygısızlık olurdu.

- Hayır.En iyi arkadaşım.Ama bana herkesten çok değer veriyor.

Bunu sadece arka koltuktakileri kızdırmak için söylememiştim.Belki biraz ama aynı zamanda doğruydu da.İzmir de en çok Canerle sonra da diğer üçlüyle iyi anlaşıyordum.

Ve gelmiştik.Bahçesini bile ne kadar da çok özlemiştim evimin. İçeriye girer girmez diğer herkeste girmişti.Elimdeki kutuyu oturma odasındaki masaya bıraktıktan sonra ağır olmayan çantamı elime aldım ve odama çıktım.Dirimle göz göze gelsemde konuşmak istememiştim.

Odama çıkınca bu huzurlu yerin kokusunu içime çektim.Mor.Ve benim.
Bir kaç dakika odamı kurcaladıktan sonra üzerimi değiştirip deniz kenarına gitmeye karar verdim.Çantadan kısa kot eteğimi çıkardım ve üzerinede beyaz bir t shirt.giyindikten sonra ayaklarıma da çizgili uzun çoraplarımı geçirdim.Saçlarımıda yarı açık bir şekilde örgü yaptıktan sonra hazırdım.Spor tarzı çantamıda alıp hızla aşağıya indim ama gördüğüm manzara karşısında ağlamaya başlamıştım.Herkes oturma odasındaki masanın etrafında toplanmış ve.kutunun içindekilere bakıyordu.

Bölğm sonuuu.Umatrım beğenmişsinizdir.

Medyada Aleda,ve Kardelen in kıyafetleri var.