0.7

44 12 8
                                    

Eunchae, pirinç unu ile yaptığı hamuru eşit ve aynı şekle soktu. Birkaç silindirik şekilli hamuru, buharda pişirmek için altı delikli tepsiye dizdi. Altında kaynayan su buharı elini yakmasın diye Riki, sessizce ateşi kısmıştı. "Nedir bu?"

"Tteokboggi diyoruz. Biber salçalı, sebzeli bir yemek."

Riki anladığını belirtmek için kafa sallamıştı. Eunchae, yerleştirdiği pirinç keklerinin ardından tuzla ovduğu salatalıklara ilerledi. Birkaç tepeleme yemek kaşığı acı, şeker ve soslarla karıştırdı salatalığı. Kimchi yapmıştı.

Bunları yaparken kendini daha iyi hissetmeye başladığını fark etti. Gülümsüyordu hep. Dertleri, tasaları sanki birer tüye dönüşmüş, Eunchae'nin zihnindeki ağırlığı hafifletmişlerdi. Şu an beynini yoran tek şey: başka ne yapabilirim, diye düşünmekti.

Sosla buluşturduğu salatalıkları kaşıkla karıştırıp kenara kaldırdı. Yosuna haliyle alışık olan bu aileye kimbap yapmayı es geçmeyecekti.

"Sahi, annen Koreli. Hiç denemediniz mi?"

Riki başını iki yana salladı. "Annemin, bize yemek pişirecek kadar zamanı olmadı hiç. Evet, bize sevgisini hissettirmek için uykusunu geciktirdiği her günü es geçemem ama evdeki hizmetçimiz Japon ve haliyle hiç yemedik. Jay abim küçükken yemiştir tabii ama beraber yaşadığımızdan beri yemediğimize eminim."

Eunchae anladığını belirtmek için kafa sallamıştı. "Kötü olmuş, hepsi çok lezzetli çünkü." Riki sadece gülümsedi Eunchae'ye.

Eunchae mutfakta kimsenin karışmasını istemediğini belirttiği için Riki sadece yanında dikiliyordu. Jay ise masadan bir sandalye seçip oturmuştu. Saatler geçmişti mutfağa geçme kararlarının ardından çünkü Jay, evin hizmetçisini hem eve bırakmış hem de Eunchae'nin söylediği malzemelerden birkaçını ararken zorlanmıştı. Jay, telefonunu eline almış vakit öldürürken Riki; dikkatle Eunchae'yi izliyor, üst raflardan ihtiyacı olan mutfak gereçlerini ona veriyordu.

...

Bayan Park, tüm yemeklerin bittiği anda herkes daha masadan ayrılmamışken konuştu. "İnanılmazdı!"

Eunchae gülümsedi sadece. "Çok uzun zaman olmuştu kendi yemeklerimizi yemeyeli. Ellerine sağlık." Bu sefer Bay Nishimura konuştu. "Evet, gerçekten çok lezzetliydi hepsi. Sen olmasan..." Bayan Park'ın masanın üzerinde duran elini tutmuştu Bay Nishimura. "...karımın yöresel yemeklerini tadamamış olacaktık, ben ve Riki. Karımı suçlamıyorum, biliyorsunuz ki senelerdir yoğunuz."

Sonda eklediği ufak açıklama Bayan Park yerine Jay içindi. Annesinin birkaç farklı yemeği denetmediği gerekçesiyle suçlanmış hissetmesini hiçbir evlat istemezdi neticesinde. Jay elini karnına götürdü. "O kadar yedim ki karnım şiş! Çok lezzetliydi hepsi, çocukluğuma gittim diyebilirim."

Herkes ağzını açmıştı, Riki hariç. Eunchae masada kendisine verilen övgüyü gerekli gibi görse bile yine Riki'den masada bir iltifat beklemezdi çünkü Riki zaten yemeklerin yapım aşamasında Eunchae'yi çok fazla övmüş, yemeklerin ilk piştiği anda tatlarına bakıp yemekleri iltifatlara boğmuştu. Öyle samimileştiler ki kendi aralarında, Jay'in mutfakta olduğunu unutmuşlardı.

Bay Nishimura ayağa kalktı. "Hizmetçi bayan Kobayashi nerede?"

Riki ensesini kaşıdı. "Bugün ona tatil izni verdik bugünlük ama bulaşıkları unutmuşuz." Jay omuz silkti. "Sorun değil, yaparım ben bulaşıkları."

Riki kafa salladı. "Ben de sana yardım edeyim." Jay başını iki yana salladı. "Sen de yoruldun bugü, tüm gün Eunchae'nin yanında ayaktaydın. Ben hallederim. Siz içeriye geçin, ben şarkı açıp rahat rahat toplarım."

Masadaki herkes Jay'i dinleyip masadan kalkmışlardı. Herkes evin lavabolarına elini yıkamak için dağılmıştı. İlk kattaki lavabo sırasına Eunchae ve Bayan Park, ikinci kattaki lavaboya da Riki ve Bay Nishimura girmişti. Herkes sırasıyla ellerini yıkamış ve en sonunda salonda buluşmuşlardı. Herkes koltuğun belli başlı yerine oturmuş, konuşmayı bekledikleri son derece ciddi olan bu konunun açılmasını bekliyordu. Bayan Park açtı en sonunda konuyu. "Eunchae, ne bavulda ne de telefonunda bir takip cihazı çıkmadı tatlım. Telefonuna kavuşacaksın. Ama yine de sana yeni bir kimlik kavuşturacağız ve bu vahşet gün yüzüne çıkana kadar ailene ulaşmazsan çok iyi olur."

Eunchae sadece kafa salladı. Ailesini kaybettiği gerçeğini söylemekle uğraşmayacaktı.

"Biraz uzun sürecek ama eski özgürlüğüne kavuşacaksın."

Bay Nishimura'nın söylediği cümle ardından Eunchae tekrar kafa sallamıştı. "Bugün bizim hastanenin morg bölümüne haber verdim, senin adına kayıt açıp boş senin ölü bedenini kimsesiz olduğun gerekçesiyle yakıldı gibi gösterilmesini sağladım."

"Yakın zamanda adına kimlik de çıkartılacak ve bu yüzden senin parmak izini ve imzanı almak için götüreceğiz kimlik tamamlama işlemlerine."
Gülümsedi Bayan Park. "Sonra da özgürsün zaten!"

Eunchae gülümsedi. "Ben..." Bakışlarını evin her üyesine çevirdi. "... ne diyeceğimi bilmiyorum. Çok ama çok teşekkür ederim!"

Herkes gülümseyerek Eunchae'ye bakıyordu, Eunchae de onlara. "Zaman alacak bunlar tabii, bir süre daha evdesin. Ama sonra istediğin kadar çık, gez. Evde oturup kalmak çok zor, yaşadığın iç sıkıntısını anlayabiliyorum."

Bayan Park'ın cümlesi üzerine Eunchae onaylar şekilde kafa sallamıştı. "Anladım. Tekrardan çok teşekkürler."

Jay ıslak ellerini üzerindeki gri kapüşonlusuna sürdüğü için üzerinde taşıdığı koyu gri izler ile içeri gelmişti. "Bayan Kobayashi nereye koyuyor havluları ya?"
Jay içeri gelip kardeşi Riki'nin yanına oturmuştu. "Ne oldu, hepinizin ağzı kulaklarında?"

"Biraz zaman alacakmış ama özgürlüğe kavuşacağım, öldü gözükeceğim ve yeni bir kimlik kazanacağım!"

Jay kocaman gülümsedi. "Çok sevindim. O zaman sen buraya gelince gezmeyi planladığın yerlerin listesini oluştur, zamanı gelince hepsini gezeriz."
Bay Nishimura başını eğdi. "Sen değil, senin artık şirkete gelip işini öğrenme vaktin geldi."

Jay omuz silkti. "Tamam canım, şirkete de gelirim, gezerim de. Hem Riki neden başlamıyor daha!"
Bayan Park omuz silkti. "Çünkü daha on dokuz yaşında?"

Jay iç çekti. "Pekala pekala!"

Riki derin bir nefes aldı. "Daha geçen sene mezun olup bıraktım liseyi, benim de üç senem kaldı!"
Bay Nishimura kafa salladı. "Evet, sen de birkaç seneye başlayacaksın şirketteki stajına. Bu yaşlarını iyi değerlendir."

Riki ve Jay, oflayarak koltukta arkalarına yaslanmışlardı ve Eunchae bu duruma gülmeden edemedi.

Bay Nishimura eşine dönmüştü. "Hayatım, Bay Ito bana posta üzerinden ulaştı. Uzun zamandır görüşmüyoruz bir akşam yemeğine çıkalım, demiş. Ben de kabul ettim."

Bayan Park'ın son derece gerilen suratı Eunchae'nin dikkatini çekmişti. "Ama o..."

Bay Nishimura, Bayan Park'ın elini kendi elleri arasına almıştı. "Biliyorum biliyorum. Gelmek zorunda değilsin. Yılların ardından ne amacı var da bana ulaştı bilmiyorum ama o yemeğe gideceğim. Sen de evde olacaksın."

Bayan Park kafa sallamıştı eşine. Eunchae de aralarında geçen endişeli durumu merak etse bile sesini çıkarmadan önüne dönmüştü. Riki ve Jay ise ismini şimdi duydukları bu adamı merak etmişlerdi.

Eunchae derin bir iç çekip mırıldandı. "Bay Ito..."

die ;; niki + eunchaeWhere stories live. Discover now