1.4

41 8 3
                                    

Sabah saat altıydı. Eunchae hazırlandığı için odasından çıktı ve merdivenlerden aşağı indi. Gece eve döndüğünde evin geri kalanına çalışmaya başlayacağını söylemişti ve evdekiler bunun gereksiz de olsa saygı duyacaklarını belirtmişlerdi. Eunchae'nin o evde fazlalık olmadığı bilgisinin altını çizerek tebrik etmişlerdi.

Eunchae son basamaklara doğru koltukta oturmuş yeri izleyen Riki'yi gördü. "Günaydın. Uyuyamadın mı?"
Riki esnemenin ardından başını iki yana salladı. "Hayır, uyudum. Seni işe bırakmak için uyandım."

Eunchae 'ciddi misin' der gibi kaşlarını kaldırdığında Riki cevap vermeye gerek duymadan arabanın anahtarını çıkardı cebinden. "Hadi gidelim."

"Gerek yok, yat uyu sen. Ben giderim taksiyle."
Riki başını iki yana salladı. "Şu Bay Ito'nun adamları bir etraftan temizlensin, ondan sonra istediğin kadar her yere gideceksin. Merak etme."

"Buna gerek yok, kendini resmen uykusuz bırakıyorsun!"

Riki omuz silkti. "Senin bir taksiye binip gitmen uykumu daha çok kaçırır emin ol!"

Eunchae sesini çıkarmadan Riki'yi takip etti ve beraber bahçede park edili duran arabaya ilerlediler. Aynı anda koltuklarına yerleştiler ve Riki kemerini bağlamadan önce konuştu. "Heyecanlı mısın?"
Eunchae kafa salladı. "Evet, sayılır. Yani bir sürü insan gelmesini umuyorum."

Riki gülümsedi. "Gelecek, ben inanıyorum. Sen oraya çok iyi geleceksin."

...

Riki oflayarak koltuktan kalktı ve telefonunu orta sehpaya bıraktı. "Canım çok sıkıldı! Eunchae'yi mi ziyaret etsek?"

Jay gözlerini kıstı. "Manyaklaştın herhalde! Kız, çalışıyor oğlum. Bana bak, sen Eunchae sosyalleşebilsin diye kendini paralarken eve tıktın kendini haberin var mı?"
Riki umursamaz bir tavırla omuz silkti. "Biz hep zaten asosyaldik abi. Birbirimizden başka kimimiz var?"

Riki ensesini kaşıdı. "Hadi gidip kahve içelim. Sosyalleşmiş oluruz hem."
Jay güldü dudağının kenarıyla. "Sen bayağı bayağı abayı yakmışsın bu kıza!"

Riki koltuğa oturup dudağının kenarıyla gülümsedi, abisi gibi. "Sana bir şey diyeyim mi? Eunchae beni öptü."
Jay şaşkınlıkla dudaklarını 'o' şekline getirdi. "Sen ciddi misin?"
Riki gülümseyerek kafa salladı. "Sarhoş oldu. Öptü ve omzumda uyudu. Hatırlamıyor. Uygun bir zamanda açılacağım."

"Ne vakit kaybediyorsun aptal! Git güzel bir yerde açıl."

Riki boğazını temizledi öksürerek. "Aslına bakarsan sarhoş haliyle öptüğü için bana karşı hislerinden emin olamıyorum."
Jay başını olumsuz manada iki yana salladı. "Hayır, Eunchae sadece öpmüş olmak için öpecek bir kız değil. Onun içinden gelen buymuş belli ki!"

Jay iç çekti. "Kalk madem gidelim. Birer sipariş verir otururuz. Akşam da kızı seni öptüğü yere götür ve bu sefer sen açıl. En büyük adımı o atmış çünkü!"

...

Beraber kapıdan içeri girdikleri anda Eunchae kasanın oradan hızlıca selamladı. "Hoş geldiniz!"
Kimlerin geldiğini anladığı anda şaşırdı Eunchae. "Aaa, beklemiyordum!"

Eunchae gülümseyerek kafeye giren Riki ve Jay'e bakarken kafenin sahibi kızıl saçlı kız kafasını, önünde duran pasta rafından kaldırıp gelen iki oğlana baktı. Jay, kafenin sahibi kızla göz göze geldiği anda zorla yutkundu ve mırıldandı. "Oha..."

"Yunjin, bunlar benim... Nasıl denir bilmiyorum. Arkadaşlarım diyebilirim." Eliyle Riki'yi işaret etti. "O, Riki." Ardından da Jay'i işaret etti. "Ve o da Jay."
Yunjin gülümseyerek elini uzattı. "Hoş geldiniz, ben de Yunjin. Otursanıza."
Yunjin ikisiyle de tokalaştıktan sonra işine geri döndü. Jay ve Riki de seçtikleri masaya geçtiler ve çok geçmeden kendilerine menüyü getiren Eunchae'ye odaklandılar. Elinden aldılar menüyü ve ne yiyeceklerine hızlıca karar verdiler.

Eunchae siparişi alıp kasaya geri döndü ama çok geçmeden içeri giren bir grup kızdan dolayı diğer menüleri alıp getirdi kızlara. Kısa bir koşturmacanın içine girmişti.
Yunjin, Rikilerden aldığı siparişi hazırladıktan sonra tepsiyi Eunchae'nin alması için zile bastı.

Eunchae tepsiyi alıp Riki'nin oturduğu masaya getirdi. Teşekkür ederek siparişlerinin önlerine sunulmasını izlediler. Eunchae geri döndü hızlıca ve her iki masanın siparişini bilgisayara girdi. Ekranda beliren fiyatlar toplanmış halde fiş halinde çıkartılmayı bekliyordu.

Jay tam manasıyla gevşek bir gülümseme sunarak oturduğu yerde geriye yaslandı. "Ben artık her gün buradayım."

Riki kaşlarını çatıp arkalarında oturan kız grubuna göz attı. "Neden, kızlardan birine göz mü diktin?"
Eunchae, Riki'nin son derece dikkatli baktığı kız grubunun gülüşerek Riki'yi izlediğini fark ettiğinde suratını asmadan edemedi. Son derece bozulan moraliyle kızların tepsilerini de tek tek taşıdı. Jay, bu sırada Riki'ye cevap vermişti. "Kızların her gün burada ne işi var?"

Riki gözlerini büyüttü. "Yok artık, Yunjin'e mi yazılıyorsun?"

Jay oturduğu yerde doğruldu. "Yazılmak ne demek oğlum? Beğendim sadece."
Riki gülümsedi. "Her gün buradayız o zaman."

Jay gözlerini kıstı. "Sen bir zahmet kıçını kaldırıp açıl da kıza, böyle saçma saçma taktikler yapmana gerek kalmasın? Sanki benim gibi görmenin yokluğuna düşeceksin!"
Riki ofladı yanaklarını şişirerek. "İyi, tamam!"

Jay önündeki tatlıdan bir çatal aldı, Riki de kahvesinden bir yudum. Beraber önlerindeki siparişlerden atıştırırken içeri giren takım elbiseli müşteri Jay'in dikkatini çekti çünkü kapıya doğru görüş açısına sahip kişi Jay'di. Riki umursamadan tatlısına başlamıştı ama Jay takım elbiseli uzun boylu bu adamı dikkatle izliyordu.

"Ben Americano alacağım." dedi takım elbiseli adam. Eunchae de ona gülümseyerek "Peki efendim." demişti.
Adamın yan yan gülüşü Jay'in dikkatini çekmişti.
Eunchae kahveyi hazırlamak için kasadan ayrılırken Jay, masanın altından Riki'nin ayağını dürttü. "Şu adam Eunchae'ye mi yürüyor?"

Riki hızlıca kafasını çevirip bakmıştı ve takım elbiseli adam bu ikisine dönüp baktı. Baş selamı verir gibi eğdi kafasını ve kasanın önünde beklemeye devam etti kahvesini. Riki geri döndü abisine, fısıldadı. "Bunu nereden çıkarttın?"

"Bildiğin gülerek izliyordu Eunchae'yi çünkü."

Riki kafasını çevirip tekrar adama baktığında kahvesini Eunchae'den almak üzere olduğunu gördü. Kredi kartını uzatıyordu Eunchae'ye. "Temassız var, dedi."
Jay, konuşmuştu bu sefer. Adamın ağzını okumuştu. "Böyle devam et abi."

Adam cebinden çıkardığı kağıt kaleme bir şeyler yazıp uzatmıştı. "Sizden çok etkilendim, bir akşam yemeğine ne dersiniz? Yuh, herifteki yavşaklığa bak!"
Eunchae kağıdı almak için elini uzatmazken bile Riki kasaya doğru seslenmişti. "Kabul et Eunchae!"

Eunchae "Bir başkasından hoşlanıyorken bu teklifi kabul etmek doğru olmaz" demek üzereyken Riki'nin kabul etmesini söylemesi kalbini bin parçaya ayırmıştı. Riki'nin dediğini yapsa da ona inat hareket ediyormuş gibi hissetti kendini. Çünkü o gün öptüğü oğlanın da ona karşılık verdiğine emindi.

Eunchae, Riki'ye hayal kırıklığı içinde baktı o an. Riki içindeki kıskançlık duygusunun öfkeye dönüşmesinin sonucu olsa gerek, Eunchae'nin yüzündeki kırgınlığı fark etmemişti bile. Adam gülümsemeyi bırakmış sabırsızlıkla ve ciddiyetle Eunchae'yi bekliyordu. Eunchae kağıdı aldı ve adama döndü. "Olur tabii, neden olmasın?"

Adam memnuniyet ifadesi yerleştirmişti suratına. Çıkmadan kahvesinden bir yudum almış ve kapıdan çıkmıştı hızlıca. Riki sinirle önüne dönüp oturduğu yere sinmişti. Jay derin bir iç çekti. "Niye kabul et dedin oğlum sen!"
Riki hızlıca cevap verdi. "Eunchae değil ben gideceğim çünkü!"

Jay gözlerini kıstı. "Bazen aşkından dolayı aptallaşıyorsun sanırım. Geri zekalı herif Eunchae zaten reddedecekti farkındaysan! İnsanlar beğendiği kişilere açılabilir gayet normal."
Riki iç çekti. "Bak, sinirimi sana yansıtmak istemiyorum abi. Bence şu an ikimizin de konuşmaması çok daha iyi!"

die ;; niki + eunchaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin