küçük yıldız

324 47 10
                                    


Yanı başımdaki kafesten gelen sesler ile uyandım, daha saat gece vakti olmalıydı, etrafa sadece küçük gece lambam ışık veriyordu.

Kafese baktığımda farenin çıkmaya çalıştığını ve çalışırken kafesi yana yatırdığını fark ettim, insan formuna gelebilme ihtimalini düşünüyordum, Remus ne kadar bu ihtimali söylesede 2-3 kez onu göz ardı etmiştim.

O pis fare 5 gündür yanımdaydı ve şu an çok korkmuş hissediyordum, eğer insan formuna dönerse ne yapıcaktım?
Evet, onunla başa çıkabilirdim ama ya diğer ihtimal olursa? karşıma nasıl biri geleceğini bilemem...

Korkuyla kalkıp saten pijamamın üzerine uzun kabanımı giydim, Kafesi alıp yatağım üstüne koydum. Asamı ve kapının kilidini alıp kapıyı kitledim, daha güçlü olması için mühürledim de.

Sınıfımın kapısına da aynı şeyleri yaparken Remus'un yanına gitmek için adımladım, dün çok fazla dersi olduğu için fazla görüşememiştik, özlemiştim...

Sınıfının kapısına geldiğimde giydiğim kabanımın içinden bana istediğim zaman girebilmem için verdiği anahtarı çıkardım, sınıfın kapısını yavaşça açıp ona baktığımda orada olmadığını gördüm.

Saatin düşündüğümden daha da geç olduğunu anladım, sınıfının masasına geldiğimde üzerinde duran saate bakındım, 03.27.

Onu rahatsız etmekten korkarken odasının kapısına doğru ilerledim, kapıyı yavaşça açtığımda yatağında mışıl mışıl uyuyan Remus'la karşılaştım.

Onu uyandırmak istemedim çünkü yorgun ve derin uykuda gözüküyordu, kapıyı hafif aralık bırakıp yatağın yanına doğru ilerledim.

Yorganına sıkıca sarılıyordu, üşüyor muydu ki? yorganını düzelttim, ona bundan bahsetmemeye karar verdim..
Belki Sirius'u bulurdum ve onunla halletmeye çalışırdım..

Hafifçe ona eğilip yüzündeki yaralara baktım, ardından daha da rahatsız etmemek amacıyla eğildiğim yerden kalktım ve son kez ona baktım.

Güzel bir rüya görüyor olmalıydı çünkü tatlı tatlı gülümsüyordu, rüyasında gülümsemesine şaşırarak bende gülümsedim.

Kapıya doğru sessizce adımladım, tam kapıyı kendime çekerken, "Nana, gel." Onu uyandırdığımı fark ettiğimde kendime bir güzel sövdüm...

Ona dönüp gülümserken bir o kadar da özür diliyordum, hafifçe oturur hâlw gelmişti yatakta ve eliyle yanına vuruyordu yavaşça, onun yanına gidip oturduğumda hemen elini koluma koyarak beni daha da yakınına çekti.

"İyi misin, küçük yıldızım?" Bana seslendiği şekle gülerken ellerimle ona sarıldım, "İyiyim ama..." Cümlemi nasıl devam ettireceğimi bilemediğim için sustum, O ise kaşlarını çatarak devam etmemi bekliyordu.

Onu bu kadar yakınımda hissederken ne diyeceğimi toparlayamıyordum ama konuşmadığım zaman da Remus daha  çok endişeleniyordu.

"Uyurken fare kafesinden çıkmaya çalışıyordu ve kafesi filan da devirmişti, çıkabilme ihtimalinden korkup geldim.." ona korktuğumu itiraf ettiğimde bunu genellikle yapmadığım için endişelendi.

"Burada kal, gidip bakacağım." O yataktan kalkarken bende ona itiraz ettim, "Ya sana bir şey olursa? İki kişi olmamız daha mantıklı.." dediğimde biraz düşündü.

"Sana bir şey olmasını istemiyorum.." dediğinde bende ayağa kalktım, "Bende sana bir şey olmasını istemiyorum.." Beni yavaşça onayladığında koluna girdim, "Kimse görmesin bizi, dikkat edelim." dedim, o da üzerine paltosunu giyince ilk odasından sonrada sınıfından çıktık.

Gizli ve sessizce sınıfıma geldik, sınıfımdan odanın kapısına ilerledik. Kapıyı açınca hâla aynı pozisyonda duran kafesi gördüm. Remus ile kafese yaklaşıp baktığımda içinde uyuyan fareyle rahatladım.

"Merline şükür." Remus konuşurken kafesi tutup masanın oraya koydu, üzerini ise bir bez parçasıyla kapattı.

"En azından o uyandığında seni göremicek." Bez parçasına bakarken başımı salladım ve ona döndüm, "Seni de uykundan uyandırdım, Üzgünüm." yanıma doğru ilerledi ve, "Sorun değil, Nana. Belki bu geceyi beraber uyuyarak geçirebiliriz?" Bana isteğinden bahsettiğinde gülümsedim ve onu onayladım.

"Sınıfın kilidini kontrol edicem, bekle beni." Sınıfın kapısına doğru ilerledim, kilidin tamamen kitli olduğunu görünce geri dönmek için arkamı döndüm.

Yavaşça odama girdiğimde Remus'un benim yastığımda yattığını ve tavanı izlediğini fark ettim, ilişkimiz hâla çok yeniydi ve o kabus gördüğüm akşamdan sonra ilk beraber uyumamızdı.

Paltosunu kanepemin kenarına bıraktığını görünce bende kendi kabanımı paltosunun yanına attım, Remus bana döndüğünde üstümdeki pijama ile gülümsedi, beni ilk kez pijamalı görüyordu..

Yanına uzandığımda, "Yer değiştirelim, bu tarafta yatmayı seviyorsun." derken bana dönmüştü, Ağzımdan 'tch' sesi çıkararak onu reddettim, "Yastığında yatılmasını sevmediğini biliyorum, Nana." Sevmiyordum, bu konuyu onunla bir sohbetin içindeyken bahsetmiştim, bunu unutmaması güzeldi.

"Ama uyurken yastığımda kokunun olmasını isterim, sevgilim." Kesinlikle isterdim, kabus gördüğüm gece onun yastığında yatmıştım ve öyle uyumak bile rahatlatıcıydı..

Ona sırnaşırken göğsüne başımı koydum, Kulaklarımın altındaki kalp atış sesiyle huzur buluyordum.

"Seni seviyorum biliyorsun dimi?" O gördüğü her yerde beni sevdiğinden bahsederken ben ise çok utanıyordum.
Hâla bu tür ilişkilerde yeni olduğum için bazen çok amatör hissediyordum..

"Biliyorum, bende seni çokça seviyorum." Başımı göğsünden kaldırdı ve yastığa koydu, gözlerimizde kayboluyorduk, şu geçen 19 günde gerçekten sevgili gibi olmuştuk, daha da yakındık.

"Pijamana bayıldım." Sanki konuşmak istiyormuşta konu bulamıyormuş gibi pijamalarım hakkında konuştuğunda güldüm, elimi yüzüne çıkartıp yanağına hafif dokunuşlarla daireler çizdim.

"Favori pijamam zaten, beğenmene sevindim." Göz kırparken gülüyordum, o ise göz kırpmama utanmasına rağmen gözlerşme bakmaya devam ediyordu, gözleri bir süre dudağımda oyalandıktan sonra gözlerime geri çıktı.

"Uyuyalım sevgilim." Elleriyle belimi sardığında beni kendine daha çok çekti, itiraz etmeyip bende ona sarıldım.. ve fark ettim ki temas bağımlısı bir sevgilim vardı...

sevgilim, benim.

                                  ~

Ay beğenemedim bu bölümü pek.. 😭😭

My kind of love •Remus LupinWhere stories live. Discover now