2.4

9.8K 821 145
                                    

Selamlarrr ben geldimmm nasılsınız birtanelerim?

Aranızda Miraç'ın prenses demesine takılanlar olmuş? Arkadaşlar gerçek hayatta olsa bende sizinle aynı tepkiyi veririm ancak burası watty biraz rahat olun.

Birde Miraç yeni hat alsın diyenlere şu şekilde açıklayayım. Miraç akıl edememekten çok Seren'in yazmasını istiyor ancak zaten yazmamaya devam ederse direkt olarak Mira'dan kim olduğunu öğreneceği için buna gerek duymuyor.

Neyse çok konuştum ve geç kaldım çünkü bir yandanda aslında daha zamanı olan bir bölümü şimdi yazdım. Nasıl oldu bilmiyorum siz söylersiniz zaten.

İyi okumalar..

Seren Yalçın...

Hayat zamanı yönetemediğimiz daha doğrusu yönetmediğimiz anlarda bize zevk veren bir şeydi. Peki aslında yönetmek istememekten çok yönetecek amacımız kalmazsa ne olurdu? Bu akışına bırakmak değil miydi? Peki bende akışına mı bırakmıştım? Yoksa sadece hayatımı bir dizi izler misali dışarıdan izliyor muydum?

Onu engellediğim andan itibaren yaptığım tek şey buydu? Sadece yapıyor ve sorgulamıyordum. Sanki verilen senaryoyu oynuyordum ve sanki kendi iradem yoktu. Onu engelleyeli 8 gün olmuştu ve ben hala engeli açmak için uygulamaya girdiğimde zihnimde bağıran o sesten kurtulamıyordum.

Her ne kadar istesem de bunu yapamıyordum. Ve buna nasıl karşı geleceğimi de bilmiyordum. Zihnimin içinde yaşayan biri vardı sanki  ve her an bana terk edilmeye mahkum olduğumu hatırlatmaya çalışıyordu hatta çalışmakla kalmıyor hatırlatıyordu.

Ve ben o sese karşı gelemiyor pes
ediyordum.

Kendimle savaşacak kadar güçlü değildim belki de bilmiyordum. Aslında...değildim ve bunu kabullenemiyordum. Çünkü var olan zayıflıklarım beni her an öldürüyorken bir bıçak darbesi daha istemiyordum.

Pes etsem bile bir kere de olsa denemek istiyordum ancak bunu yalnızda yapamayacağımı biliyordum. Belki de bu yüzden Mira’nın teklifini hemen kabul etmiştim. Aslında bu yaklaşık alarak 2 saat boyunca ısrar etmesinden de kaynaklı olabilirdi, emin değildim.

2 gün önce fark etmeden aramasını onayladığımda kampa gitme teklifini sunan Mira’ya düşüneceğim demek kesinlikle bir hataydı çünkü sonra ki gün beni sabah 8’de uyandırmıştı ve biz tatildeydik! Kim bu saate uyanırdı ki!

Telefonu açtığımda ise 2 saat boyunca beni ikna etmeye çalışmıştı ve sonuç olarak bende kabul etmiştim. Mira ile aramızda aşırı derecede bir samimiyet olmasa da bir araya geldiğimizde iyi anlaşan iki insandık bu yüzden onunla kız kıza tatil yapmak biraz kendimi toparlamamda yardımcı olabilirdi.

Kamp adı altında dağ evinde bir hafta gibi bir süre boyunca kafamızı dinleyecektik ve benim de buna ihtiyacım vardı. Kamp adı altında olması ise Göksel’in “kampa gitmek de ne fakir misin sen?” diyerek babasına ait olan dağ evini Mira’ya teklif etmesiydi. Planda mantığıma uymayan boşluklar kesinlikle olsa da umursadığım söylenemezdi. Bir süreliğine de olsa yalnız kalmazsam zihnimde ki o sesi susturacağıma inanıyor bunun için çabalıyordum.

Eşyalarımı son bir kez daha kontrol ederken Kar’ın varlığını arıyordum. Onu dün akşam veterinerine bırakmıştım ve şimdiden özlediğimi söyleyebilirdim.

Bavulumun fermuarını çektiğimde kendime son kez aynadan baktım. Üzerimde beyaz bir eşofman takımı vardı ve cilt bakımımı yapmak dışında makyaj yapmamıştım.
Yine gözlerimin altında belli olan koyu mor halkalarla ellerim kapatıcıya gitti. Ve o an çöküntü olan o halimi gördüm. Görmemek için yüzüme bakmayan biri olarak tekrardan yorgunluğumun bedenime bıraktığı izleri görmekle kendime engel olamayarak hızla makyaj yapmıştım. Daha canlı göründüğümü düşünerek bavulumu aldım. Evi son kez kontrol ederken Mira’da geldiğini söyleyen bir mesaj atmıştı. Hızla evden çıktığımda arabanın önünde bekleyen Mira’ya gülümsedim.

CAN SIKINTISI /texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin