2.5

9K 734 169
                                    

Selamlarrr ben geldimmm nasılsınız birtanelerim?

Biraz geciktim kusura bakmayın lütfen.

Hemen bölüme alalım sizi

İyi okumalar...

Seren Yalçın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seren Yalçın...

Sonsuz bir karanlıktaydım sanki ve bu karanlıkta sadece ben vardım. Ben ve yansımam, korktuğum geleceğim, yaşarsam olacağım kişi ya da belki de şimdim. Göremediklerim, kaçtıklarım ya da korktuklarım. İhtimaller silesiydi, karşımdaki kişinin benim neyim olduğu ancak biliyordum ki belki şimdim belki de geleceğim belki de fark edemediğim geçmişimdi karşımda gördüğüm kişi.

Sonsuz olan bir karanlıkta parıldayan yansımamdı. Gerçekliğimdi, korkularımdı, intihar sebebimdi.

Yansımamın, Asiye teyzesinin kızıl kafası olmasını sağlayan saçları kısacık ve çok hasarlıydı. Yeşil gözleri kızarmış beyazlığın arasında yaşama umudu olmadığını belli ediyordu. Beyaz teni bir ölüyü andırıyordu ve o tendeki izler intiharın en büyük sembolüydü. Her şeye rağmen özendiği o vücudu ruhunun kirliliğini adeta teninden koruyamamıştı. O ten ölmüştü, o ölmüştü, ben ölmüştüm.

Gözüme baktı ve gülümsedi, öyle bir gülümsedi ki “kaybettik” dedi adeta ve “artık başka yolum yok, yolun yok.” “Yıktılar” dedi nefesi kesilircesine, bilmeden benim nefesimi de kesti. “Ölüm karşımda “dedi “bu kez terk etmiyor beni.” “Kollarını açtı bana, yıllar sonra biri kollarını açtı bana.” acıyordu canı biliyordum, çok acıyordu. Benimde acıdığı gibi. “Nasıl sarılmam ona? Nasıl?” kimden hesap sordu bilmiyorum ancak ben çoktan kaçırmıştım ondan gözlerimi. Oysa bir yansıma dahi olsa bedeninde olan alkol kokusunu saklayamıyordu. Bu benim gerçek sonumdu.

“Bitti.” sesi kulaklarımda değil de kalbimde tekrar yankı yaptı beni kendine hapsetti. Gözlerim onun gözlerine dokunduğunda yine gülümsedi ancak bu artık huzura kavuştuğunun göstergesiydi ve ben bu gülüşten korkmuştum. Hiç umudu kalmayan gülüşümden korkmuştum. Oysaki o da bendim.

“Bu sefer ben terk ediyorum dünyayı.” anlamımı istiyordu belki de, bilmiyordum ancak onu anlıyordum ve anlamak beni nefessiz bırakıyordu. “Zaten olması gereken bu değil mi? Herkes tarafından terk edilen ruh hikayenin sonunda asıl terk eden olmadı mı? Olmadı, artık olacak. Çünkü bana kollarını açan tek şeye ben sarılacağım. Sonunda terk eden ben dahi olsam.”

Karanlık aydınlandı, ses bitti, belki de güneş doğdu. Ben uyandım ama o zihnimi hiç terk etmedi. Aynı terk edenin ben olduğumu söylediği gibi.

Onun gözlerine bu kadar net bakabilirken terk edebilir miydim gerçekten onu? Yapabilir miydim bunu? Pes edebilir miydim? Zaten pes etmemiş miydim? O kahve gözler beni kendine tutsak ederken gidebilir miydim? Ayaklarım zincirliyken koşabilir miydim?

CAN SIKINTISI /texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin