4.1

2.4K 263 61
                                    

Selamlarrr ben geldimmm nasılsınız birtanelerim?

İyi okumalar...

Seren Yalçın

Kendimizden koptuğumuz, ruhumuza küstüğümüz anlar olurdu, duygularımızı bile anlamadığımız o anlar... koca bir boşluktu ve tamamlanamıyordu. Bunun sebebi neydi bilmiyordum ancak  öyleydi işte.

O boşluklardan biri varı zihnimin en derinlerde düne ait olan bir boşluk vardı. Kendimi anlayamadığım o anlarda bedenimin kontrollü aldığı o anlardı bu koca boşluk. Ne anlayabiliyordum ne de hatılıyabiliyordum.

Tek bildiğim şey artık taşıyamadığım her şeyi bir anda savurmuştum ve bu beni dünyadan koparmıştı. Evet, tam olarak bu olmuştu, dünyadan kopmuştum.
Doktorun dediğine göre bir duygu patlaması yaşamıştım ve bitkin olan bedenim bunu kaldıramamıştı. Tabi eklediğim alkolik olma durumum beni bir danışmana yönlendirmesine de neden olmuştu. Ve galiba bu, yapılabilecek en mantıklı şeydi.

Açıkçası kendimi hala anlamıyordum ancak o hastane odasında da kalmak istememiştim ve bu durumdan en az benim kadar etkilenen Miraç’ta benimle aynı fikirde olduğu için taburcu olur olmaz eve gelmiştik. Yine de hastaneden çıkana kadar akşam olmuştu.

Miraç’ın odama girmesi ile yorgun bir şekilde gülümsedim ve kollarımı açtım. Bana sarılırken anlıma küçük bir öpücük bırakmayı unutmamıştı. Başımı göğsüne yaslarken o da dudaklarını saçlarıma yaslamıştı.

“Miraç” diye fısıldadım ne diyeceğimi bilemez bir şekilde çünkü uyandığım andan itibaren asla konuşamamıştık ve ben gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum. Zaten sabah diğerleri yanıma geldiği için onunla yalnız da kalamamıştım.

“Çok korktum.” diye mırıldandı sesinin titreyişini saklayamazken. Başımı kaldırıp ona baktım. Kızarık olan gözleri yorgunluğunu belli ederken yüzünü avuçlarımı arasında aldım ve dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. “Özür dilerim.”

“Dileme. İyi ol yeter. Lütfen iyi ol tamam mı?” dediğinde gülümseyerek başımla onayladım onu. “Çok kötüydün.” diye fısıldadı sırtımdaki eli olduğu yeri sıvazlarken. “sadece ağlıyordun, kimseyi duymuyordun ve...” sanki o andaymış gibi nefesini tutuğunda “özür dilerim.” diye mırıldandım tekrardan. “Sana bunu yaşatmak istemezdim.”

“İyisin, önemli olanda o.” diyerek beni kendine çektiğinde başımı omuzuna yaslayarak ona bıraktım kendimi. Ne kadar öyle durduk bilmiyordum ancak o sürekli olarak yanımda olduğunu söylemiş beni öpmüş, olabilidiğince sarılmıştı. Sonrasında ise beni yatağa geri bırakarak hemen geleceğini söylemiş odadan çıkmıştı.

Yıkanmış olmanın verdiği mayışmayı hala atlatamazken uyanık kalmakta oldukça zorlanıyordum bu yüzden yatağın ucunda sessizce duran Kar’ı kucağıma aldım. Onun türündeki diğer köpeklerde böyle sakin miydi bilmiyordum ancak Kar’ın ruh hali genellikle bana göre değiştiği için ona fazlasıyla ilgi vermeye çalışıyordum.

“Annecim.” diyerek onu öpücüklere boğduğumda enerjisi birazda olsa yerine gelmişti ancak yanımdan asla ayrılmıyordu. Sanki onsun bir yere gidersem bir sorun
olacakmış gibi her an tetikteydi.

Açılan kapı ile oraya baktığımda bize gülümseyerek bakan ve elinde, üstünde çorba kasesi olan tepsiyle odaya giren Miraç’ı gördüm. “İkizinde yemek yemeği alışkanlık haline acilen getirmelisiniz.” diyerek yatağın kenarına oturan Miraç’a Kar havlarken bende cevabını aldın der gibi baktım ona ancak o bizi umursamayarak elindeki tepsiyi komidinin üstüne koydu ve Kar’ı kucağımdan aldı ve yanıma bıraktı.

CAN SIKINTISI /texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin