3.1

5.9K 504 89
                                    

Selamlarrr ben geldimmm nasılsınız birtanelerim?

Bölüm asla içime sinmedi, yazamadım, durakladım tekrardan da yazmadım. Saçma saçma şeyler (kendime acayip sinirliyim şu an) Bu yüzden lütfen kusura bakmayın

İyi okumalar ...

Seren Yalçın...

Hayata yeni başladığımızı düşündüğümüz anlar olurdu. Yeni bir umut ışığı gördüğümüz o anlar. Ben o anlardan birinde gibi hissediyordum. Tekrardan ilk adımları atıyor, nefes alıyor, hayal kurmayı öğreniyor gibi hissediyordum.

Ve galiba bunu tekte yapmıyordum. Yanımda ben fark dahi etmeden olmaya başlayan insanlar vardı. Beni yalnız bırakmayan, geçte olsa yanımda olduğunu söylediğini anladığım insanlar vardı. Beni terk ederler miydi bilmiyordum ancak bunun bir terk edilişten çok büyümek olduğunu anlayacağım bir yaş aralığında olduğunu fark etmiştim.

Ben 18 yaşındaydım. Daha gençtim ve hayatım değişim aşamasındaydı. Yani hayatım oldukça değişken olduğu anlardan birindeydi. Evet, çok yalnız kalmıştım ancak beni gerçekten etkileyen yanımda olmayan arkadaşlarım mıydı? Sanmıyordum.
Beni etkilen bu kişilerin ailem olmasıydı ancak ailesi olmadığım kişiler benim ailem olabilir miydi? Bilmiyordum ancak bunu daha fazla sorgulamak da istemiyordum. Artık onların hayatımda maddi bir neden dışında izinin olmasını istemiyordum.

15 yaşındayken bilmediğim bir şekilde yaşımı kendime hatırlattığımı hatırlıyordum. Aslında bunun sebebini ise yeni fark etmiştim. Ben aslında kaç yaşımda olduğumu unutacak kadar büyük sorunlar yaşamıştım ve bir anda kim olduğumu unutmuştum.

Şimdi ise hatırlamakla kalmıyor, yaşıma göre, kaldırabileceklerime göre yaşıyordum. Yani en azından bunun için çabalıyordum. Ve galiba başarıyordum da çünkü yıllar sonra içki içmeden uyuyakalmıştım ve sabaha kadar uyumuştum.

Bunun benim için çok fazla anlamı varken duygulanmadan edemiyordum çünkü bir anda başarmaya başlamıştım ve ilk defa gerçekten pes etmek istemiyordum. Daha
önemlisi ise bunun için çabalıyordum da.

Ve galiba ben o küçük kız verdiğim sözü tutabilecektim.

Bunları fark ederek güne başladığımda film izlerken uyuyakalmama rağmen  yatağımda uyandığımı fark etmiştim ancak bunu çokta önemsememiştim. Duşa girmiş, günlük bakımı yapmış evin sıcaklığına güvenerekten pembe bir crop ile tayt giymiştim. Hatta bir süredir  yapmadığım günlük egzersizimi de aradan çıkarmıştım.

Daha sonrasında ise Kar’ın yanında olduğu veteriner ile konuşmuş her şeyin yolunda olup olmadığını sormuştum. Hatta görüntülü konuşarak kızımı da görmüştüm. Daha sonra ise kahvaltı yapmak için mutfağa inmiştim.

Tabi Miraç’ı bir gardiyan misali Göksel’in başında görmeyi elbette beklemiyordum. Şaşkınlıkla onlara baktığımda beni fark eden Göksel “Hepsi senin yüzünden cadı!” diye çığırmıştı ancak kafasına vuran Miraç ile aynı hızla da susmuştu, bu beni güldürürken Miraç’ın yanına giderek onun gibi duvara yaslandım.

Ona baktığımda üzerinde gri bir sweat ve siyah bir eşofman olduğunu görmüştüm. Dağınıklığından vazgeçmeyen kahve saçları ile uykusunu aldığını belli eden gözaltları ile oda bana bakıyordu. “Günaydın” dediğimde gülümseyerek “Günaydın” demiş kolunu omzuma atarak beni kendine çekmişti. Yerimi kabullenerek ona yaslandığımda başımıın üstünü öpmüş başını başımın üstüne yaslamıştı.

Bu beni gülümsetirken “Ne oluyor?” demekten kendimi alamamıştım. O ise hiç rahatını bozmayarak “Göksel bey yaptığı saçmalıkların cezasını çekiyor güzelim.” demiş, beni cevaplamıştı ancak sesinden bunun oldukça hoşuna gittiğini çıkarabiliyordum ki açıkçası benimde hoşuma gidiyordu.

CAN SIKINTISI /texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin