3.8

3.1K 322 70
                                    

Selamlarrr ben geldimmm nasılsınız birtanelerim?

Selamlarrr ben geldimmm nasılsınız birtanelerim?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar...

Seren Yalçın...

Gülümseyebildiğimiz anlar ve gülebildiğim anlar, rahatça nefes alabilmek gibiydi, benim için. Ulaşamadığım ama çok ihtiyacım olan bir şeydi. Huzurdu, mutluluktu , sevgiydi, sevilmekti, aşık olmaktı...

İnsanın sunduğu en içten gülüşün, aşık olduğu kişiye sunduğu gülüşü olduğunu düşünüyordum ya da belki de biliyordum.
Evet, biliyordum çünkü onunla tanışmadan önce nasıl güleceğimi dahi bilemeyen biriydim ben. O bana gülümsemeyi öğretmişti, ben onunla sevmeyi öğrenmiştim.

Belki de bu gerçekten aşktı.

Yarım saat kadar önce markete girdiğimizde beni bir anda alışveriş arabasına bindirmesiyle attığım şaşkınlık dolu kahkaha benim dahi kulaklarımda izini bırakmıştı çünkü gerçekten güldüğüm o anlardan biriydi. Huzur ve sevgi doluydu. Daha önemlisi yaşama isteği, heyecanı ile doluydu.

Ben o arabanın içindeyken büyük bir eğlence içinde alışveriş yapmış gülümsemeyi asla bırakmamıştık. Az önce ise eve yeni girmiştik. Poşetleri mutfağa bıraktığımda eve girdiğimiz andan itibaren peşimizden ayrılmayan Kar’ı kucağıma aldım.

Burnunun ucuna küçük bir öpücük bıraktığımda yüzümü yalamaya başlamıştı bile. Kıkırdayarak başını okşadığımda havlayarak karşılık verdi bana. Bizi gülümseyerek izleyen Miraç’a baktığımda göz kırparak poşetleri boşaltmaya başladı. Bende Kar’ı bırakarak ona yardım ettim.

İlk defa mutfağı bu kadar dolu görmek oldukça şaşırtıcı gelirken bunun aslında normal olduğunu bilmek oldukça farklı geliyordu. Aldığımız çikolatalardan karamı alarak ada tezgahına oturdum ve makarna suyunu koyan Miraç’ı izlemeye başladım.

“Gerçekten aşçı olmayı düşünmüyor musun?” diye sorduğumda bir yandan da ayaklarımı adeta bir çocuk gibi ileri geri sallıyordum. Biraz duraksa da “Emin değilim.” diye cevapladı beni. Devam edeceğini bilerek onu bekledim. “Mutfakta olmayı ve yemek yapmayı seviyorum. Ki belki biliyorsundur annem bir restoran zincirin işletiyor yani onunda fazlasıyla mutfağa ilgisi var. Bana da ondan geçen bir yetenek galiba.” dediğinde ben bana kendini açmasıyla gülümsedim. Onun hakkında çok fazla konuşmuyorduk ve bu benim hoşuma gitmiyordu. Onu merak ediyordum.

“Ama” diyerek devam etti. Kaşlarım çatılırken sorunun ne odluğunu anlayamadım. “Gastronomi sözel bir bölüm ve ben sayısalcıyım.” dediğinde dudaklarım kendiliğinden aşağıya doğru sarktı. Su koyduğu için önüme geldiğinde ellerini iki yanıma koymuştu. Gülümseyerek çikolatayı ona uzattığımda küçük bir ısırık aldı. Çikolatayı kenara koyarak elimi yanağına koyduğumda gülümseyerek avuç içimi öptü.

Küçük dokunuşlara bile erimem kesinlikle normal değildi.

“Ne yapmayı düşünüyorsun peki?” diye mırıldandığımda bacaklarımın arasına girerek dudaklarını anlıma yasladı. Elim yanağından ayırılmazken boynuna doğru kaydırdım. “Bilmiyorum.” diye fısıldadı büyük bir karmaşanın içindeymiş gibi.

CAN SIKINTISI /texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin