3. BÖLÜM

1.4K 88 72
                                    

Evettt,yeniden merhabalarrrr. Nasılsınız bakalım? Umarım çok iyisinizdirrr.

Bölüm hakkındaki tahminlerinizi alayım buraya🤍.

Bölüm şarkımız: Kalben-Sakin ol Evladım

Yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyin efendimmmm.

İyi okumalar diliyorum🤍🫠


SİYAH BEYAZ HAYATLAR

3.BÖLÜM

"Sen benimsin, ve ben benim olanı asla bırakmam." Yüzümü buruşturdum.

"Çocuğu aldıracağım,istemediğim bir bebeği karnımda taşımayacağım ve sevmediğim bir adamla ömür çürütmeyeceğim."

Bebeğimi aldıracağımı söyledim. Ondan saklamaya çalışırken aniden söylemiştim. Saklamaya devam edemezdim yoksa bebeği aldıramayacaktım.

Peki ben bebeği gerçekten aldırmak istiyor muydum?

Kalp atışları aklıma geldi,eş zamanlı gözlerim Kerem'i buldu.

Bu çocuğu kalbimi dinleyip doğurmalı mıydım yoksa aklımı dinleyip aldırmalı mıydım?

"Ne dediğinin farkında mısın sen?!" Boğazıma sarılmıştı elleri,gözlerindeki karanlık korkutuyordu beni. Bedenim yatakla bütünleşmişti. Elleri insafsızca, karşısında düşmanı varmışcasına boğazımı sıkıyordu. Elim karnımın üstünü buldu,Kerem üstüme ağırlığını verirse diye elim direkt karnımı bulmuştu. Onu düşünüyordum.

"Seni gebertirim! İyice bokunu çıkarttın sen!" Kafamı kaldırdı boğazımdan tutarak,ardından yüzünü yüzüme yaklaştırdı,nefes almak da zorluk çekiyordum. Eli daha da sıktı boğazımı. "Eğer ki bebeğimize tek bir şey yapmaya kalkarsan seni sonsuza kadar bu odada bırakırım,leşini de kimse bulamaz. Zaten peşine düşen de yok!" Kafamı sertçe yatağa bıraktığında elim boğazımı buldu.

Ardı arkası kesilmeyen öksürüklerim ciğerlerimi çıkarmak niyetindeydi. Yana dönmüş öksürmeye devam ederken o hâlâ dikiliyordu orada. Canavar. Onu ancak böyle anlatabilirdim.

Kaşları çatılmıştı,her zaman çatıktı. Psikopattı. Onun olanı paylaşmıyordu,özgüvensizdi. İnsanları zorla kendime bağlamaya çalışıyordu,herkesi kulu kölesi haline getirmek istiyordu. Şeref yoksunuydu.

Öksürüklerim son bulmazken iğrenç sesi kulaklarımı buldu. "İyi misin?" Eli omzumu bulduğunda beni sırt üstü yatırdı yeniden ve eli yeniden boynumu buldu.

"Yet...Yeter." Zar zor kurduğum cümleyle durdu. Ellerini çekti boynumdan. Doğruldu.

"Korkma benden,ben ani sinirle yaptım. Özür dilerim." Öksürüğümün son bulmasıyla doğruldum hızla ve ondan uzaklaştım. Odanın ondan en uzak köşesine gittim.

"Defol! Defol,Allah seni kahretsin,adi herif!" Üzerime gelirken ona lanetler yağdırmaya devam ettim. "Şeref yoksunu! Senin gibi namussuzlar aramızda olduğu sürece bize rahat yok." Gözlerimden yaşlar boşanıyordu.

"Boşayacağım seni,seninle bir dakika daha aynı yerde durmayacağım." Üzerime gelip ellerini iki omzuma koydu ve beni sarstı.

"Kes,kes sesini! Boşanmak ne,ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?!" Bağırıyordu,ben daha çok bağıracaktım. Artık cürbün kadar yer yakmayacaktım,artık her yer alev alacaktı. Meydan ona kalmayacaktı,az ötede havlayacaktı bu saatten sonra.

"Seninle şu zamana kadar bu evde kaldığıma dua et sen! Haysiyetsiz herif!" Beni daha da sarstı,böyle sarsarsa üzerine kusacaktım.

"Kes sesini diyorum sana!" Kesmeyecektim. Artık susup köşeme çekilmeyecektim. Yeterdi. Susmak çare değildi. Çare bağırmaktı. Ses çıkarmazsak başımıza çıkacaklar,sesimizi keseceklerdi. Buna alışacaklardı, ama artık benim hayatım da sessizliğe yer yoktu.

SİYAH BEYAZ HAYATLARWhere stories live. Discover now