Geçmiş ve gelecek birbirine karışırken bir pusulanın içine kapatılıyorum. Avuçlarımda biriktirdiğim gerçekliği birbirine çarpıp karıştırırken hapsedildiğim pusula bir dağdan aşağı bırakılıyor, sarsılıyor. Taklalar atarak yuvarlanıyorum.
Sonra... So...
spotify: mitolojik.biri (kehribar zehri için liste var)
Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim.
YENİ BÖLÜM SINIRI 600 OY VE 600 YORUM
🍂✨
♪Aylin Aslım – Aşk Geri Gelir ♪
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kâğıt paketini açtığım yara bandını kan izinin kaldığı yeni yarama yapıştırdığımda avucumda biriktirdiğim çöpleri bankın yanında duran çöp kutusuna attım. Titreyen ellerimi bankın iki yanına sararak bakışlarımı yeni yaramda dolaştırırken iç çekiştim.
Sabahın ilk ışıklarında kendi korku dolu iniltime uyanmıştım. Yüzümü yastığıma gömerek kendi kendime çığlıklarımı bastırmaya çalışırken sanki birileri bana acımış ve ben kabusumdan sıyrılarak uyanmıştım. Çenem dişlerimi çok sıkmaktan ağrırken, avuç içlerim tırnak izlerimle doluydu. Hüzünle bir kere daha iç çekerek bakışlarımı karşımdaki sahile çevirdim. Uyuyamayacağımı bilerek toparlanıp kendimi dışarı atmıştım.
Yakut'un söylediğine göre Eflatun senelerdir en güvenli şehirdi, insanları koruyan bir bronz atlı vardı onun herkesi koruduğuna inanıyorlardı.
Dakikalardır müzik dinleyerek koşarken yine kendime engel olamamış kabusuma kapılarak ilerlerken düşünceler beni esir almış ve sonunda bir yere takılıp düşmüştüm. Dizlerimde o kadar çok yara vardı ki nasıl geçecekler bilmiyordum ve Atilla ile Teoman fark ettiğinde kızacaklardı. Onlara göre kendimi hiçe sayıyordum, dikkatsizdim.
Eskiden sırtımı birine yaslamak güç almak ve dinlenmek isterdim. Buna çok ihtiyacım olduğunu bilerek mi ilk elini uzatana kanmıştım bilmiyordum ama ilkine göre bu hissi daha yoğun hissetsem de artık birine sırtımı yaslamak istemiyordum. Birine sırtımı yaslayarak bir kere daha düşmek, yara almak istemiyordum.
Ben iyileşmek, söz verdiğim gibi yaşamak istiyordum. Senelerimi hiç uğruna geçirirken yaşamamı bir kenara itmiştim ama şimdi rol yapmadan yaşamak, toparlanmak istiyordum bunun için uğraşıyordum. Bileğimdeki saati kontrol ettiğimde artık eve dönmem gerektiğini biliyordum. Bir saat içinde Azra gelmiş olacaktı ve o gelene kadar duş alıp hazırlanmalıydım.
Yakut soğuklar tamamen gelmeden son kez denize gitmemiz fikrini ortaya attığında itiraz etmek istesem de yapamamıştım. Ben yaz mevsimini sevmezdim ama burası yaz mevsiminin eviydi. Denize giremezdim, yüzmeyi bilmezdim ve bunu dile getirdiğimde Yakut hevesle öğreteceğinden bahsetmişti. Eskiden o da girmeyi sevmese de alıştığından bahsetmişti. Teoman ve Atilla mangal da yapmak isterken konu yine ilk rakı içişime gelmişti. İlaç kullandığım için alkol tüketmem doğru olmasa da onları kırmak en son isteyeceğim şeydi. Benden bir şeyler isterlerken üzerime gelmiyorlardı ama bu konuda Teoman'ın hevesini kırmak istemiyordum. Her şeyi kararlaştırdığımız zaman hissetmiş gibi Azra aramış yanıma uğrayacağından bahsetmişti. Bugün o da bizimle denize gelecekti ve bu uzun zaman sonra beraber geçireceğimiz nadir günlerden biri olacaktı.
