BEHZAT'IN HERASI

otuz

Zor bela araladığım gözlerimle görüş açımda ilk yastığın beyaz yüzü belirdi. Yan yatıyordum, sol kolumun üstünde. Belimden karnıma doğru uzanan bir kol vardı. O kolun sahibi elini ilk önce karnıma sarsa da anımsadığım kadarıyla ben elini kasık bölgemin üstüne götüreli çok oluyordu. Çünkü oram ağrıyordu. Üzerimde onun gömleği olduğu için direkt bir temas söz konusu değildi.

Sahi, üzerimde onun gömleği vardı. Üstünde yattığım yatak onundu. Kollarının arasındaydım. Fakültede ona oral seks yaptıktan sonra başıma bunların geleceğini bilseydim daha erken böyle bir girişimde bulunurdum. "Sen mi daha önce bunu yaptın?" diye küçümsercesine konuştuğu ilk an hatıralarıma düşünce dudaklarımda bir tebessüm oluştu. Bu sözünden hemen sonra beni tutup masaya çıkarmış sonrada biraz ilgilenip benim de tahrik etmem sonucu içime girmişti.

Açıkçası okuldan ayrı ayrı çıkıp eve geldiğimizde de buna devam etmiştik ve ne zaman ben yorgunluktan uyuyakalmıştım o zaman bitmişti. 

Bir yandan kulağıma çalınan telefonumun melodisini dinliyor, bir yandan başımı çevirip gerimde kalan bedenin sahibine bakıyordum. Gözleri aralıktı. Yeni uyanmışa benziyordu. Muhtemelen onun da uyanmasının yegane sebebi telefonumun sesiydi.

Boşta olan elimi kaldırıp yanağına sararken "Hocam," dedim. Ekşi bir yemek yemişçesine kasıldı. Bakışlarıyla suratımın her bir yanını didik didik incelerken kasık bölgemin üstündeki elini belime kaydırıyordu. Amacının beni kendine döndürmek olduğunu anlayınca "Behzat," diye sızlandım. "Ağrıyor." onunla herhangi bir teması kaçırmak istemeyen bana bu eziyetti. Gözlerim dolarken yanağını okşamayı sürdürdüm. "Elini oradan çekme."

"Sıcak iyi mi geliyor?"

Şüphesiz "Sen iyi geliyorsun." dediğimde "Hera..." diye fısıldadı. Elini eski yerine geri götürüp ufak bir baskıyla oramı sardı. "Bu ağrıyı sonuna kadar hak ediyordun." 

Okulda beni masasının üstünden indirdiğinde titreyen bacaklarımı ilk görüp "İyi misin?" diye sorarken şu ana nazaran daha insaflıydı. Demek arabada onu zor durumda bırakmalarımdan sonra o insafını kaybetmişti. Bundan rahatsız olmak şöyle dursun, keyif aldım. Alt tarafımda yoğun bir ağrı da olsa zor bela gülümsedim. "En çok ben hak ettim." 

Şu halde bile onunla böyle konuşabilmem onu sandığımın aksine şaşırtmadı. Cüretkar çıkışım karşısında bir müddet daha yüzüme bakıp ardından dudaklarını boynuma bastırdı. Tenime değen sıcacık dudaklarının hissettirdikleriyle gözlerimi kapadım. 

Bizi uyandıran arama çoktan son bulmuştu. 

Kasık bölgemi daha sıkı kavrayıp kalçamı erkekliğine bastırdığı vakitlerde ise aramanın yenisi düştü. Parmaklarımı saçlarına dolayıp boynumdan ayrılmasın diye üstün bir çaba sarf ettim. Onun da niyeti olmadığı için başarılı da oldum. Beni kasıklarına sertçe bastırırken boynumu öpmeye devam ediyordu. 

Kalçalarıma değen erkekliği şuurumu kaybetmeme neden olacak kadar iriydi. Üstelik işlevine de şahit olmuş bir insan olarak ister istemez "Bu defa arkadan mı girseniz?" diye bir fikir üretirken buldum kendimi. Kasıklarım inanılmaz sızlasa da arka tarafımda bir şey yoktu. 

Dudaklarını bir kez daha boynuma bastırdıktan sonra yüzünü boynumdan uzaklaştırdı. Onun bu hamlesi karşısında elim boşa düştü. "Anal seksin ne kadar zararlı olduğunu bilmiyor musun?" sorusuyla dudaklarımı yaladım. Biliyordum veya bilmiyordum, önemi yoktu. İstiyordum.

"Dikkat etmemiz gereken tek şey kondom kullanmak." inanarak söylediğim sözle eş zamanlı olarak başını yastığa yerleştirdi. Eli hala kasık bölgeme baskı yapıyordu. Beni kendine bastırırken bu kadar masumane gözükmesi sinirimi bozduğundan "Hem bence siz de istiyorsunuz." diye direttim.