''Tesadüf mü?Kader mi?''

9.9K 722 236
                                    

Okuldan çıkıp yurda doğru yürüdük.Go Ah Ra yol boyunca o çocuktan bahsetti.Bende onun adını öğrenmiş oldum.Adı Jimin.Bende ona bugün yaşadığım tatsız olaydaki çocuğun o olduğunu söyledim.

Duyduğuma göre bir kız bunu çok sevmiş ama Jimin kıza yüz vermemiş.Kızda okulunu değiştirmiş.

Kızın adına üzüldüm açıkçası.Karşılıksız bir aşk yaşamak zor olmuş olmalı.

Ama bu uyuzu kim sever o kadar?Kim bilir kızı nasıl rencide etti.

Tam bir uyuz.

Yurda vardığımızda ödevleri yaptık ve bilgisayardan film izlemeye karar verdik.Çok güzel bir aşk filmi izledikten sonra yemek yemek için aşağıya indik.

Karnımızı doyurduktan sonra Go Ah Ra çok güzel bir kafe olduğunu söyledi ve oraya gittik.

Biraz oturduktan sonra siparişlerimizi verdik ve Go Ah Ra birine bağırdı;

"Ah Jong-in burada."

Dedi ve eliyle gel dermiş gibi işaret yaptı.

Ben hiç merak etmedim tabii.

Daha sonra;

"Özür dilerim Evin.Ama..."

"Ne diyorsun?Ne oldu?"

O sırada masanın dibinde iki tane erkek belirdi.

Telefonumdan kafamı kaldırdığımda öksürmeye başladım.

Jimin ve Go Ah Ra'nın dediği Jong-in masanın dibinde duruyordu.

Jimin de beni görünce pek sevinmiş gibi değildi.Ama şahsen bende göbek atmayacaktım onu gördüğüme.

Ama yanında duran Jong-in gerçekten hoş ve nazik birine benziyordu.

Jong-in gülümserken Jimin suratıma bile bakmadı.

Aman ne kadar üzüldüm!

Jong-in elini uzattı ve;

"Sen Go Ah Ra'nın oda arkadaşısın sanırım.Senden bahsetmişti.Ben Jong-in.Memnun oldum."

Bende ayağa kalkarak elimi uzattım ve beraber oturduk.

Jong-in ve Go Ah Ra sınıf arkadaşı oldukları için hemen sohbete başladılar.Açıkçası Go Ah Ra şanslı biri.Böyle sevecen bir sınıf arkadaşı var.

Bir de benim sınıf arkadaşıma bak tam bir somurtkan.Telefonundan başka hiç bir yere bakmaz,selam bile vermez.

Aynı anda birbirimize döndük ve;

"Bir şey soracağım."

Dedik.

"Tamam sen sor."

Dedim.

"Neden her yerden hortluyorsun?"

"Bende sana bu soruyu soracaktım.Neden her yerden hortluyorsun?"

"İlk ben sordum cevap ver."

"Ben hortlamadım.Bu sefer bu masaya gelen sendin.Ne yani senin için kafeye de mi gelemeyeceğiz?"

"Seni görünce keyfim bozuluyor ama."

"Aman!Ben seni görünce o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam."

Gülmeye başladı.

Tam gıcık.Bu çocukla başım belada.

O sırada Jong-in sordu;

"Tanışıyor musunuz siz?"

"Maalesef."

Dediğimde bana ters ters baktılar.

"Ben onu tanıyorum ama o benim adımı bilmiyor."

Dedi.

O sırada Go Ah Ra;

"Ben söyledim artık biliyor."

"Evet Jimin.Biliyorum."

"Seninle böyle saçma sapan tanışmak istemezdim Eyinciğim.Kusura bakma."

Masanın altından ayağına bir tekme attım.Bağırdı.

Herkes dönüp Jimin'e baktığında bir şey yokmuş gibi gülümsedi.Sonrada kulağıma eğilip;

"Ne diye bacağıma vuruyorsun?Acıttın."

"Bir daha bana Eyin dersen daha kötüsü olur."

"Tamam Evin."

O sırada siparişlerimiz geldi.Biz konuşmuyorduk ama Jong-in ve Ah Ra hala sohbet içindelerdi.

Ama Jong-in gerçekten çok sempatikti.

Jimin'e göre daha uzun boylu.Jimine göre daha tatlı.Ve Jimin'e göre çok daha kibar.

İçeceklerimizi içtikten sonra Jong-in hesabı bile ödedi.

Ve sonra;

"Kızlar sizi yurda kadar bırakalım.Tek başınıza gitmeyin bu saatte."

Go Ah Ra hemen onayladı ve masadan kalkıp yürümeye başladık.

Yurt öyle bir yerdeydi ki her yere yakındı.Jong-in ile Go Ah Ra önden gidiyorlardı.Ben arkalarındaydım.Ben ise hala Jong-in'e bakıyordum.Gerçekten çok tatlı insandı.Umarım bundan sonra daha çok konuşma şansımız olur.

Ben bunları düşünürken Jimin yanıma geldi ve sessiz bir şekilde;

"Ne diye Jong-in'e o kadar dikkatli bakıyorsun?Beğendin mi yoksa?"

Deyip o sırıtışını yaptı.

"Ne alaka canım."

Deyip gülmeye başladım.

"Gerçekten komik bir kızsın.Seninle çok eğleneceğiz gibi duruyor."

"Seninle eğlenmek istemiyorum."

"O kadar kötü tanıdın yani beni."

"Kötü ve birazda odun."

Ama o sırada hala Jong-in'e bakıyordum.

O sırada Jimin de sustu ve bir an yurda geldiğimizi farkettim.Yurdun önünde durduk ve Jong-in tekrar bana elini uzattı.

"Tekrar memnun oldum.Bugün pek fazla konuşamadık ama.Umarım bundan sonra daha çok konuşma şansımız olur."

"Umarım."

Deyip gülüştükten sonra biz yurda döndük.Onlarda gittiler.

Odaya girdiğimizde hemen kendimi yatağa attım.Kendimi halsiz hissediyordum.Go Ah Ra;

"Keşke Jimin de arkadaşı Jong-in'i örnek alıp kibar biri olabilseydi.Gerçekten göründüğünden daha somurtkan."

"Maalesef.Birazda havalı."

"Ama Jong-in öyle değil.Gerçekten çok iyi biri öyle değil mi?"

"Evet."

Dedim.Go Ah Ra beni elimden tutup yataktan kaldırdı.

"Doğru söyle bana.Jong-in den hoşlandın değil mi?"

Deyip sırıtmaya başladı.

"Ya saçmalama Ah Ra.Daha ilk defa gördüm ne olacak hemen."

"Ne olsun.Belki ilk görüşte aşktır."

Deyip gülmeye başladı.

"Ay çokta yakışırsınız ama."

"Saçmalama Go Ah Ra."

Hala bana yan yan bakıp gülmeye devam etti.

Ben ise kendimden hiç ödün vermiyordum.Üstümüzü değiştirdik.Artık bu konunun kapandığını düşünüp uyumaya karar verdim.Ama Go Ah Ra hala bana yan yan bakıp gülüyordu.

"Bu konuyu yarın konuşucağız seninle ona göre."

Dedi ve oda lambasını kapatıp uyudu.

Ben hala Go Ah Ra'nın Jong-in hakkında dediklerini düşünüyordum.Bir türlü uyuyamamıştım onun yüzünden.Acaba ben gerçekten Jong-in'e karşı bir şeyler hissediyor muydum?

Tesadüf Aşk // park jimin ✅tamamlandı✅Where stories live. Discover now