"Kabustan uyanma."

2.7K 196 61
                                    

••

Elime telefonu alıp arabaya doğru yöneldiğimde Evin'i bu tarafa doğru yürürken gördüm.Çantasının sapından sıkı sıkı tutmuş üzgün bir surat ifadesiyle bana baktı.

Aklıma bir kaç şey geliyordu ama doğru olmaması için dua ettim.Umarım Yoon Su'nun annesiyle...Konuşmaya gitmemiştir...Benim yaptığım son hataları duymak için oraya gitmemiştir...

Adım adım bize yaklaştıkça kalbim daha da hızlı atıyordu.

Yaklaşıp Ah Ra ile bana baktıktan sonra;

"Neredeydin Jimin?" dedi.Suratı biraz daha kendine gelmişti.Bende tuttuğum nefesimi bırakıp yutkundum.

"Seni görmeye gelmiştim." dedim kekeleyerek.

"Ben de seni görmeye gitmiştim." dedi gülümseyerek.Ah Ra ise kapıdan;

"Neden telefonlarını açmadın?Jimini de burada görünce biraz şaşırdım,endişelendim."

"Ah!Sanırım şarjı bitmiş." diyerek çantasını karıştırmaya başladı.Ben hala şok içindeydim.Endişelerim az da olsa dinmişti,sürekli derin nefesler alıyordum.

Evin;

"Neden beni görmeye geldin?Bir kaç saat öncesine kadar yüzüme bile bakmıyordun." diyerek sitem etti.

Hala daha yüzüne bakamıyordum.Sahiden neden buraya gelmiştim ben?Aptal gibi davrandığımı tekrar tekrar kanıtlamak için mi?

"Öylesine.İyi olup olmadığını merak ettim."

Ah Ra sonunda burda dikilmenin saçmalık olduğunu söyleyip bizi içeri davet etti ama içeri giremezdim.Yanında olmam gereken başka biri vardı.O yüzden burda durmam bile saçmalıktı.

Yoon Su'nun annesi Evin ile ilgili bir kaç şey söylemişti bana.Önceden Jong In'i sevdiğini zaten az çok tahmin etmiştim.Ama onun ki aşk değildi.Hoşlanmaydı.Birden bire bana dönmüştü kalbiyle ve beni ondan daha çok sevmişti.Jong-in'e inat benimle olmasının saçmalık olduğunu düşünmüştüm.Ama Yoon Su'nun annesi hala bunu ısrarla söylüyordu.

Ben ise sürekli hiç istemediğim kişilere inanmak zorunda kalıyordum.Sürekli gurur yapmanın hiçbirimize bir faydası yoktu fakat ben hala beklemenin daha iyi olabileceğini söylüyordum kendime.

Evin kapının eşiğinden girip çoktan terliklerini bile giymişti ben ise hala burada dikiliyordum.Düşüncelerimi bir kenara atıp içeri gelemeyeceğimi söyledim.Bunu söylerken yüzümün bir ölü gibi bembeyaz olduğunu hissediyordum.

Az önce Evin daha mutlu görünüyordu ama benim bu soğuk ifademi gördükten sonra onunda suratı asılmıştı,birbirimize değişik bir bakış attıktan sonra,Evin hızlıca içeri girdi.Ah Ra ile arkasından baktıktan sonra Ah ara bana döndü ve;

"Senin bir şeyin var...Neden anlatmıyorsun?"

"Ha-hayır.Sadece şirketle ilgili bir şeye canım sıkkın o kadar." diyerek geçiştirdim.Heyecandan ellerimle oynamaya başlamıştım.Ah Ra'da sorguya çeker gibi konuşuyor ve beni iyice zora sokuyordu.Beni baştan aşağıya incelemeye başladıktan sonra daha da gerildim ve nihayet bir harakete geçebilmiştim.

Tesadüf Aşk // park jimin ✅tamamlandı✅Where stories live. Discover now