"İki ayrı yol."

2.6K 200 74
                                    

<Ah,ah ne kadar da uzun süre olmuş buraya gelip şu cümleleri yazmayalı. Hepinizi nasıl özledim bir bilseniz... Özlemimizi güzel bölümlerle ve güzel yorumlarla gidereceğimizi düşünüyorum. Sizde beni özlediniz ama değil mi??? Sizi çok seviyorum. Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen!>

•••

Gitmek için binbir yolu denesekte Eun Ju Teyze bizi bırakmamıştı.Yiğeni geldiği için zaten ağzı kulaklarındaydı.Bu masada (diğerleri hariç) Jimin,ben ve Seo Joon oturamazdık.Gerçekten bu bir kabus olmalıydı.

Jimin yanımda oturuyordu ve stresten ayağını sallayıp duruyordu.Masanın altından dizini tuttum.Göz göze geldiğimizde de "dur artık!" der gibi baktım.Bana bir iki saniye bakıp göz devirdi.

Eun Ju Teyze;

"Ama sinirleniyorum!" diye bağırdı bir anda.Masadaki gerginlik kadınıda yormuş olacaktı.

Seo Joon bana ters ters bakıp;

"Çantan ve telefonun bende." dedi.

Masada zaten bir sessizlik vardı.Ama en azından nefes alış-verişlerini duyuyorduk.Seo Joon'un cümlesi bittikten sonra sadece kuş seslerini duyabiliyordum.

Jimin ona anlamsız bir bakış attı ve sinirden gülmeye başladı,az önce zar zor durdurduğum ayağı yine titremeye başlamıştı.Bu sefer onu durdurmakla uğraşamayacaktım,çünkü kalbim ağzımda atıyordu.

Eun Ju Teyze;

"N-nasıl yani?Evin'e mi dedin?"

Hepimize bir bakış attıktan sonra;

"Ah! Siz tanışıyorsunuz!" dedi neşeli bir sesle.

Ben sıkıntıdan nefes bile zor alırken masadaki diğer herkes gerginliğini üstünden atmış gibiydi.

Seo Joon yerinden kalktığında aldığım nefesi bir daha verememiştim ve masanın altından Jimin'in ellerine kenetlemiştim kendi ellerimi.Gerçekten korkuyordum.Ayrıca onun yüzüğünü bile takmıyordum.Daha doğrusu çıkarmıştım.Ah!Hatta Jimin onları denize atmıştı.

Hiçbir şey bilmeden,öğrenemeden,birbirimizden habersiz ayrılmıştık Jimin ile.Bana kızacağına adım kadar emindim.Bu değişmez bir gerçekti ki,dünyanın en kötü hissiydi aynı zamanda.

Seo Joon arabadan çantamı getirdikten sonra arkamdan bana uzattı.Ona dönüp göz teması kurmak istemiyordum.Jimin hızlıca çantamı aldıktan sonra ayağa kalktı ve Seo Joon'un dibine kadar girip ona baktı.

Seo Joon ise kendinden emin;

"Çocuğunu ve sevgilisini bırakıp buralara kadar gelen bir insan...Vay canına...Sana ne kadar saygı duymamı istiyorsun acaba?"

Jimin;

"O benim çocuğum değil!" dedi dişlerini sıkarak.

Joo-Chan Amca bir elini kaldırarak;

"Beyler ne oluyor? Bir tatsızlık mı var?"

İkisi hala birbirine kilitlenmişlerdi.Hızlıca ayağa kalktım ve Jimin'in elinden tuttum.

"Gidelim lütfen." diye mırıldandım.Daha doğrusu mırıldandığımı sanmıştım.Masadaki herkes bir anda kalkıp hep birden farklı şeyler söylüyorlardı.Hala gitmemizi istemiyorlardı.

Tesadüf Aşk // park jimin ✅tamamlandı✅Where stories live. Discover now