Five.

10.3K 284 94
                                    

UYARI: SMUT!

UYARIYORUM BAK :DDD

"Korunmamanın sonucu diyelim." dedim sorusunu yanıtlayarak. Anlamayarak suratıma bakınca soruyu açıklığa kavuşturdum: "İstenmeyen çocuğum anlayacağın. E, sonuç böyle olunca beni yetimhaneye vermişler. Orada da on beş yaşımda gay olduğum öğrenilince atıldım. Benim için anne olan yardımcı Sara teyze bana bir miktar para verdi gizlice. Önce kabul etmedim ama sonra mecbur aldım parayı."

"Peki, Niall, onu nasıl tanıdın? Ya da yetimhaneden çıkıp nasıl kendi başına yaşamaya başladın?"

"Carl ve Niall'la tanıştım. Çok iyi insanlardı. En azından Niall öyleydi. Kalacağım yer yoktu. İlk önce Sara teyzenin verdiği parayla en fazla iki hafta kalacağım bir otel buldum. Eskiden kaldığım evden bile kötüydü. Zaten bütün gün iş aradığım için otele sadece uyumaya gidiyordum. Yaşım az olduğu için hiç kimse beni işe almıyordu. Sonra Niall ve Carl'la tanışdım. Niall kalacağım yer olmadığı gün bana evini açtı. Kendisi bile zor geçindiği için kabul etmedim ilk. O, bana kendi çalıştığı yerde iş buldu ama bir şartı vardı: Ya onda kalacaktım ya da işi unutacaktım. Mecbur kabul edince yaklaşık iki ay orada kaldım. Kaldığım neredeyse her gün Carl geliyordu. Bu zamanda biriktirdiğim parayla kendime ev buldum. Niall'a yük olmak istemiyordum. O, ne kadar bunu inkar etse de sevgilisi gelince rahat olamıyorlardı. Ama yine de görüşüyorduk. Bir gün Niall'da toplaşmıştık. Bir kaç arkadaş daha vardı. Doğruluk mu, cesaret mi, oynuyorduk. Bana cesaret gelince Carl'a kucak dansı yapmam söylendi. Süresi yoktu. Carl inleyince oyun bitecekdi. Kucak dansının ikinci dakikasında Carl inlemişti ama o günden her şey de değişmişti. Aramızda bir çekim vardı sanki. Ben bunu aşk sanıyordum. Bir ay içerisinde çıkmaya başlamıştık filmlerdeki gibi. İlk haftalar sorunsuz geçiyordu. Bekâretimi ona vermiştim. Sonra bir gün ona sürpriz yapmak için evine gittim ama "yine" filmlerdeki klişe aldatma olayını yaşadım diye bilirim. Anlamadığım ise bir kızla aldatıyor olmasıydı. Biseksüel olduğunu bilmiyordum. Benim yüzümden Niall da onunla bağları kesmişti. Anlayacağın hayattan yediğim en büyük kazıklar aileme ve sevgilime ait."

Konuşmayı bitirdiğimde gözlerim dolmuştu. Üzerinden altı yıl geçmesine rağmen aklıma geldiğinde gözlerim hep dolardı. Louis de sessizdi.

"Peki ya ben. Hayatındaki hangi rolü oynuyorum?" dedi beni şaşırtarak. Biraz düşündüm beklemediğim soru karşısında.

"İlk seni gördüğüm de normal müşteriydin benim için. Sonraki günlerde benim seninle ilgilenmem biraz farklı hissettirmişti doğrusu. Kendimi değerli hissetmiştim. Bu kadar şey yaşadıktan sonra hiç kimseye güvenmedim Niall dışında. Benim için özelsin ama sana da güvenmiyorum. Sanki kalbimdeki yaranın üzerinde yara bandı var. Yara gözükmüyor ama haraket ettikçe hissettiriyor kendini. Sana güvenmek istiyorum ama zamana ihtiyacım var."

Louis yüzü söylediklerim yüzünden düşmüştü. Acı bir gülümmseme yerleştirdi gözlerine. "Güvenini kazanacağım," dedi dudaklarını kıpırdatarak. "Hadi uyuyalım," diye mırıldandı.

Sırtımı göğsüne yasladığım için ilk önce ben kalktım. O da kalkınca elini belime koydu. Odaya geldiğimizde bana bir eşofman altı vermek için soyunma odasına girdi. İki tane eşofmanla geri döndü. Eşofmanı bana verdikten sonra tişörtünü çıkardı. Ben de ona uyarak üzerimdeki tişörtü çıkardım. Sadece tişört giydiğim için şu an boxerla karşısında duruyordum. İstifimi bozmadan eşofmanı altıma geçirdim. O da pantolonunu çıkarmıştı ben yatağa giderken.

Eşofmanı giydikten sonra yatağa yaklaşıp örtüyü kaldırarak yatağa uzandı. Vücudunu bana döndürerek kaçık pozisyonunu aldı. O, büyük kaşığı oynarken ben de küçük kaşık oluyordum.

dangerous passion.  || larry.Where stories live. Discover now