Nine.

5.5K 190 193
                                    

Yaa bölüm ithaf etmek istiyorum ama kişi bulamıyorum.İthaf isteyenler yorum ata bilir :DD

Şuan arabada yemeğin olacağı restorana doğru ilerliyorduk.Louis arabayı normal hızda sürerken ben de elimi radyoya doğru uzattım.Şarkı çalmaya başladığında Louis bana bakıp gülümsedi ve "sevdiğim şarkı." dedi şarkıyı ima ederek.Bruno Mars - Grenade ~multimedya~şarkısı arabayı doldururken geriye yaslanıp gülümsedim.Bu şarkıyı seviyordum.Mırıldanarak şarkıya eşlik ederken arabanın yavaşladığını hissetdim.Dikkatle etrafa baktığımda lüks bir restorana gelmiştik.

Arabayı durdurduktan sonra vale kapılarımızı açtı.Louis havalı bir şekilde anahtarı valeye atarken ben de ona yaklaştım.Beni içeriye yönlendirdi diğer eli belimdeki yerini alırken.İçeri geçtiğimizde klasik müzik sesi hafif duyuluyordu.Masalar arasında epey yer vardı ve fazla masa yoktu.Yuvarlar bir masaya doğru ilerledik.Masada 4 erkek vardı.Hepsi bir birinden şık giysili ve bir o kadar da yakışıklı adamlardı.Masaya yaklaştığımızda bakışlar bizi buldu."Aa merhaba Mr.Tomlinson. " dedi sarışın bir adam ve masadan doğrularak Louis'in elini sıktı.

Diğerleri de kalkarak ilk Louis'in sonra da benim elimi sıkarak yerlerine oturdular.Biz de masadaki yerlerimizi aldıktan sonra isimlerini yeni öğrendiğim -Thomas,Sam,Adam,Zayn- adamlara gülümsedim hafifçe.

"Sevgilim,Harry Styles." dedi beni onlarla tanıştırırken.Yanaklarım pembeleşirken ellerime baktım."Memnun oldum Mr.Styles." dedi Adam bana bakarken."Ben de memnun oldum." dedikten sonra garson masaya yaklaşarak konuşmamızı böldü.Siparişlerimizi verdikten sonra konuşmaya başlandı.

İlk evvel aile,ilişki falan konuşulurken sohbet iş konusuna geldi.Onlar bilmediğim terminler kullanarak konuşurken ben önümdeki et parçasıyla oynuyordum."Müsadenizle,lavaboya gitmem gerek." dedim oturduğum sandalyeden hafifçe kalkarak."Seninle geleyim mi bebeğim?" Dedi Louis bana doğru."Hayır gerek yok." dedim ben de sorusunu yanıtlayarak.

Lavaboya doğru gidip içeri geçtim.Ellerimi yıkadıktan sonra kapıyı yeniden açıp dışarı çıkacaktım ki,içeri itilmemle ne olduğunu şaşırdım.Karşımda yeni tanıştığım Zayn'i görmemle gözlerim açıldı."Bakın burada kim varmış?Louis'in küçük sürtüğü." dedi saçlarımı okşarken.Bir anda saçlarımı eline dolayıp çekmesiyle ağzımdan acı inilti yükseldi."Ne yapıyorsun?" dedim tıslarcasına.Dudaklarını kulağıma yaklaştırarak "Louis'den uzak dur orospu çocuğu." dedi ve hızla tuvaletten çıktı.

Yerimde durup kendime gelmeye çalıştım bir kaç dakika.Toparlandıktan sonra Louis'in yanına giderken Zayn'in yerinde oturduğunu fark ettim.Ellerim yumruk olurken hemen sandalyesinin yanına gelip "Hangi yüzle burada oturacaksın?" Dedim hafif bağırarak.Üzerimde olan gözler laflarımla şaşırarak bana bakıyorlardı.

"Bir şey mi oldu Harry." dedi sanki hiç bir şey bilmiyormuş gibi.Sinirlerim daha da gerilirken hemen onu sandalyesinden yakasından tutarak kaldırdım.

"Harry ne yapıyorsun?" Dedi Louis bana bağırarak."Louis bana tu-" sözlerimi tamamlamadan Louis kolumu tutarak beni dışarı sürükledi.Hızla uzaklaşırken tüm masalar bize bakıyordu.

"Neyin var senin?" dedi dışarı çıktığımızda.

"Beni tehdit etti tamam mı?Senden uzak durmamı.Ve benim bir sürtük olduğumdan bahsetti."  

"Saçmalama Harry.Zayn en iyi arkadaşlarımdan biri.Az önce de iş ortaklarımdan olan Paul'la telefon görüşmesi yaptı."

"Hayır! Beni tehdit etti diyorum! Anlamıyor musun?"

"O öyle bir şey yapmaz! Zayn'i kaç yıldır tanıyorum!"

"Peki ben yalandan birisine iftira atar mıyım?!"

dangerous passion.  || larry.Where stories live. Discover now