I Will Die

2.5K 86 180
                                    

Bu bir one shot!

Dangerous Passion ile hiç bir alakası yok!

"SEDYE GETIRIN!!!"

Louis'in bağırmasıyla hemşireler sedye getirdiler.Louis kollarında taşıdığı bedeni sedyeye yatırdı dikkatle.Halâ neden bayıldığını bilmiyordu Harry'in.

Her zamanki gibi film izliyorlardı.Ama Harry'in kollarına yığılmasıyla neye uğradığına şaşırmıştı Louis.Arabayla son sürat yetiştirmişti minik prensesini hastaneye.

Sedye ilerlerken Louis baygın olan Harry'in ellerini tutuyordu.Buz gibiydi elleri prensesinin.Onu böyle görmek kötü hissettirmişti büyük olana.Solgun teni sanki Louis'i de etkiliyordu.

Harry sedyesi ile birlikte bir odaya alınırken Louis'i dışarı çıkarmışdılar.Yaklaşık 20 dakika sonra doktor çıkmıştı odadan."Neyi var?Neden bayılmış?" dedi doktorun karşısına geçerek.

"Beyefendi arkadaşınız baygınlık geçirmiş -" dedi ancak Louis lafı ağzına tıkmıştı bile."Onu anladık neden bayıldı?" dedi ellerini saçlarından geçirerek.

"Beyefendi sakin olun.Genel kontrol yapıldı.Röntgen çekilecek.Kan tahlilleri 2 saat sonra açıklanır.O zamana kadar sizi burada misafir edeceğiz." dedi doktor sakince."Ne demek 2 saat!?! Gerekeni yapın sebebini hemen bilmek istiyorum!" dedi doktora.Doktor kafasını sallayarak "Üzgünüm beyefendi.Tahliller 2 saat sonra çıkacak." dedikten sonra ayrıldı Louis'in yanından.Doktorun ardından odadan hemşire çıkarak "Hasta uyandı.Görebilirsiniz." dedi ve sonra o da koridorda ilerledi.

Hemen odaya daldı Louis.Prensesinin solmuş yüzü pencereye bakarken sesle birlikte Louis'e dönmüştü."Lou..." mırıldandı kollarını kaldırarak.Louis onun kalkmış kolları arasına girerek sardı minicik sevgilisini."Tamam bebeğim.2 saat sonra çıkacağız.Tamam mı?" diyerek Harry'ni öptü alnından."Hadi uyu." dedi ardından.

"Sen de gel." dedi Harry dudak büzerek."Peki sevgilim." diyerek yanına yerleşti Louis da."Hadi uyu.Yorgun gözüküyorsun." Dedi yeniden sıcak dudaklarını solgun alına bastırarak.



§ § § § § § § §  §


"Eee.." dedi Louis ayağını sallayarak.Şuan odada Harry'in yatağının kenarında oturuyordu.Stresten titreyen ayağı Harry'ni de endişelendiriyordu.

"Doğruyu söylemek gerekirse...Biyopsi sonuçları ve kan tahlilleri pek iç açıcı değil.Kansersiniz Bay Styles.İsterseniz hasta-"

Artık ne Harry ne de Louis dinlemişti gerisini.İkisi de aynı noktaya bakıyorlardı.Bir-birinin gözlerine.Harry'in gözleri çaresizlikle dolarken Louis çekip sarıldı küçüğüne.Hıçkırık sesleri odada yayılırken doktor bir şey demeden çıktı.Harry içini çekerek ağlarken Louis ne yapacağını şaşırmıştı.Ne yani prensesi hastamıydı?Daha o küçüğüne dokunmaya kıyamazken sikik bir hastalığın onu mahvetmesini istemiyordu.

"Şhhh ağlama bebeğim.Ağlanacak bir şey yok." dedi saçlarını öperken.Bunları söyledikten sonra dudağını ısırdı kendisi de hıçkırmamak için.Göz yaşının yanağından süzüldüğünü hissediyordu.

"Ölmek istemiyorum Louis!" dedi ondan ayrılarak küçük olan."Louis Ölmek İstemiyorum!!" dedi tekrar bağırarak.

Büyüğü ona sarılmak isterken küçük olan itiyordu onu."Öleceğim!" dedi acı çekerek ağlarken."Louis öleceğim!!" dedi hıçkırmaya devam ederken."Bir şey yap!BİR ŞEY YAP!ÖLMEK İSTEMİYORUM!!" dedi yumruklarını diğerinin göğsüne vurarak.

"ÖLMEYECEKSİN HARRY.BUNA İZİN VERMEYECEĞİM!" dedi Louis ona bağırırken.Küçük olanın hıçkırıkları devam ederken bağırtıları bir nebze olsun azalmıştı.Sessiz iç çekişleri yıkılmış olan Louis'i da ağlamaya zorluyordu.Neydi bu yaşadıkları? Daha bir kaç saat evvel eğleniyorken şimdi bu halde olmaları adil miydi?!

dangerous passion.  || larry.Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon