Seven

6.8K 229 168
                                    

(Düzenlenmiştir.)

Yaa bugün wattpada çok kızgınım.Aslında bu bir sonraki bölüm.

Diğer bölümü yayınla butonu yerine sil butonuna bastığım için kaybettim.

Başımız sağolsun.Gitti gül gibi smutlu bölüm.

Neyse bu da smut.

Yorum
yorum
yorum

Bu bölem @theMalecest e itfaf ediyorum.Cicikız seniiiii

Bir haftadır Louis işi yüzünden eve geç geliyordu. Geldiğinde ya ben uyuyordum ya da o yorgun oluyordu. E sonuç olarak tam tamına altı gün, on üç saat,kırk beş dakikadan fazla görmediğim Louis'i özlüyordum. Her anlamda. Ve durum canımı sıkmaya başlamıştı. Düşüncelerim geçen geceye giderken şimdi bile kendimden utanıyordum.

FLASHBACK:

Saat on iki gibi televizyonun karşısında otururken kapının açılmasını duydum. Kapıya giderken Louis'yi gördüm. Daha doğrusu gömleğinin ilk düğmeleri açık, kravatı açılmış bir şekilde boynundan iki yana sallanmış,ceketi işaret parmağıyla omzundan asılmış bir Louis.

Yanına yaklaşıp ellerimi boynuna doladım. Bir elimle işaret parmağında asılı olan ceketi alıp yere attım. Burnumu boynuna sürterken mırıldandım: "LouLou, seni özledim." dedim ellerimle göğsünü okşarken.

"Ah, bebeğim, ben de seni özledim, ama çok yorgunum." dedi elini belime koyarken. Onu takmadan gömleğini çözmeye başlamıştım bile. "Harry, gerçekten yorgunum." dediğinde neye uğradığımı şaşırdım sanki.

Kendimi şımarık biri gibi hissetmiştim. Yorgunum diyordu işte mal niye sürtükleşiyorsun ki?

"Şe-şey tamam. Ö-Özür dilerim." dedim gözlerimin sulanmasını engeleyemeyerek.

FLASHBACK SON.

Yine yatakta yalnız uyandım. Louis erkenden işe gidiyordu. Yataktan kalkıp aşağı indim. Buzdolabından süt çıkardıktan sonra dolaptan bulduğum gevrekle birlikte bir kâseye koyup bar taburelerini andıran sandalyeye oturdum.

Yavaş yavaş kahvaltımı yedikten (tabii yediklerime "kahvaltı" denirse) sonra salona geçtim. Televizyonda bulduğum beşinci sezon Teen Wolf'un yeni bölümünü oturup izlemeye başladım. Yaklaşık kırk dakika boyunca izlediğim dizi bitince ayağa kalkıp etrafı turlamaya başladım. Louis evi gezdirmişti ama her odayı tam taramamıştım.

Odaları gezerken üç tane misafir odası, kişisel banyodan ilave iki banyo daha, iki oyun odası, (Louis bir Grey değil.) müzik odası, bodrumda spor salonu vardı. Yatak odamıza gelip çekmeceleri karıştırmaya başladım. Yatağın kenarındaki çekmeceyi açtığımda prezervatif kutusu görmemle gözleri kocaman açtım.

Neredeyse her gün seviştiğim Louis'yi bir hafta "görmediğim" için iyice azmıştım. Rüyalarımda gördüğüm Louis de bunu tetikliyordu. Düşüncelerim bile damarlarımdaki kanın güneye gitmesini sağlıyordu adeta. Louis'nin dedikleri aklıma geldikçe düşüncelerimden ayrılmaya çalıştım: "Sana sadece ben dokuna bilirim." Ne kadar düşünmemeye çalışsam da, yapamıyordum. Aslında Louis gece gelirdi, hem nereden bilicekti ki, değil mi?

Kendi kendimi yoldan çıkararak çekmecedeki lubeyi alarak kapının karşısındaki duvarın önünde oturarak sırtımı yasladım. Eşofmanımın üzerinden küçük Harry'mi okşamaya başladım. Aletimdeki eli Louis'nin eli gibi düşünerek okşarken eşofmanı çıkardım. Boxerımın önünde çadır kurulmuştu bile.

Boxerımı da çıkarırken lubenin kapağını açtım elime bir miktar aldığım kayganlaştırıcıyı penisime sürerek okşamaya başladım. Git gide hızlanarak ereksiyonumu çekmeye başladım. Kafamı duvara yaslayıp, gözlerimi kapadığımda inlemelerim duyuluyordu artık.

dangerous passion.  || larry.Where stories live. Discover now