BÖLÜM{1}

519 133 47
                                    

Uyandım işte. Alarm sesini duymak yerine sevgilimin sesini duyarak uyanmayı tercih ederdim. Ama dün gece aramadı beni hiç...

* * *

Nihayet kalkabildim yataktan. Kıvanç ile ilgili sorular hala beynimde yankılanıyordu. Telefonu aldım,  aramaya başladım ama nafile telefonuma yine cevap verilmiyor. Aramayacaktım bende! Başımı sallayıp düşüncelerden uzaklaşmaya çalışıp rotamı banyoya çevirdim, evimizde bize yardımcı olan Ayşe teyzemin kapıdan seslerini duymamla duraksamam bir oldu.

Bu neydi böyle ? Çığlık sesleri, bağrışmalar geliyordu. Acele ile üstüme bi hırka aldım ve aşağıya koştum. Gördüklerimin verdiği korkuyla; "Hii baba!!!" Diye seslenip bi adım geri attım.

Ayşe teyze bana bişeyler söylüyor ama ben babamdan başkasına odaklanamıyordum.

"Mine kızım hadi odana git Mine!"

"A.. A ..Ayşe teyze babam.. e..elinde silah.. o.. o adam kim Ayşe teyze?"dememe kalmadan, babam adamlarına işaret verdi. Adamlar o evi basan adamı kollarından tutup dışarıya attı.

Ben ise olduğum yerde kalmıştım. Sonuçta hergün evimiz eli silahlı adamlar tarafından basılmıyordu. Korkudan gıkımı çıkaramadım.

Babam yanıma gelip bana sarıldı. (Daha önce babamın bana sarıldığını hatırlamıyorum). Hıçkırıklarımı kontrol edemiyorum. Hani sadece ağlıycaktım? Niye hıçkırıyorum ya?! Hayır Mine ağlama! Sen güçsüz bi kız değilsin. Sus artık...

Çocukluğumdan beri babam bu durumları benden uzak tutmaya çalışmış, başarmıştı ama şimdi? Tamam babam ve silaha alışkınım ama bu kadar ağlamakta fazla.... Belki de babamın bana sarılması ağlattı beni. Tamam bir daha ağlarsam kimseye sarılmıycam!

"Baba o adam kimdi?"

"Boşver kızım sen iyi misin?"

Bi de soruyo muydu nasıl iyi olabilirdim? Evimi bi adam basmaya gelmiş ve ben iyi mi olmalıydım?

"Mine sana soruyorum"

"Baba kimdi o adam" dedim yine.

"İşten kovduğum birisiydi haddini aşarak bizim eve gelmiş ama merak etme bi daha gelemez"

"Baba nolur kötü bişey olmasın lütfen"

"Endişelenme ben yanındayım."

"Baba adama kötü bişey olmasın"sesim sert çıkmıştı.

"Sen merak etme kızım."

* * *

Sakinleştikten sonra odama çıktım. İnadımı kırıp Kıvancı aradım, o bana herşeyi unutturacak tek kişiydi. Tekrar aradım ve kapalıydı. Telefonuna mesaj bıraktım,dolabıma gittim kıyafetlere baktım. Üstüme beyaz bluz altıma kot şort giyip, uzun en sevidiğim taşlı kolyemi taktım. Saçlarımıda açık düz bi şekilde bıraktım.

Aşağıya indim, Ayşe teyzeme sıkıca sarılıp öpücüğümü aldıktan sonra arabaya bindim. Hayat devam ediyordu sonuçta. O yüzden Kıvancın yanına,evine gitmeye karar verdim. Hazal aradı yoldayken.

"Alo Mine?"

"Efendim canım."

"Kafeye ne zaman uğrıycaksın?"

"Şimdi Kıvancın yanına gidiyorum, ordan kafeye gelirim."

"Tamam canım parayı istedin mi babandan?"demesiyle unuttuğumu farkedip elimi alnıma vurdum.

"Aa doğru yok daha istemedim ama akşama isterim canım sen merak etme."

"Tamam canım görüşürüz." Diyip telefonu kapadık.

* * *

Gençlik hevesiyle kafe açmıştık Hazalla ve bir sürü borca girmiştik. İlk defa kendi başıma birşey yapmak istemiştim ama yine ve herzamanki gibi maddi konuda babama muhtaçtım. Neyse hallederdim bi şekilde ama önce telefonlarıma ısrarla cevap vermeyen aşkımı(!) görmeye gidiyordum..

* * *

Kıvancın evinin önüne geldim,arabayı park edip, indim. Merdivenleri çıkıp zile bastım. Açan yoktu. Geri dönüyodum ki kapı açıldı. Arkamı dönmemle, " Onun burda ne işi var?" diye düşünmem bir oldu. Hem de üzerinde kendine über büyüklükte olan gömlekle.

"A aslı senin burda ne işin var?!"deyiverdim hemen şaşkınlıkla

"Hoşgeldin Minecim bizde Kıvançla eğleniyoduk..."
Ne eğlenmek mi ne diyor bu kız ya?

"Aslı niye açıyosun kapıyı?"(Kıvancın sesiydi bu.) diyip bana döndü ve beni görür görmez söylediği tek ve anlamsız kelime

"Mine."

* * *

İlk bölümü inşallah okuyup beğenirsiniz daha çok yeniyim ve desteğinize,yorumlarınıza çok ihtiyacım var yardımcı olursanız beni destekleyip okuyup yorum yaparsanız çok sevinirim :)

ÖLDÜREN AŞK/ARA VERİLDIKde žijí příběhy. Začni objevovat