ÖLDÜREN AŞK/ARA VERİLDI

BÖLÜM{6}

Şimdi bu manyak ortağımız mı olmuştu? İnanamıyorum ya evde Aslı, burda Kerem mi olcaktı? Derdi neydi? niye burayı istedi? bi de %50 onun olmuştu. Hiç bişey söylemedim, söyleyemedim hakkım yoktu. Dudaklarımdan dökülen tek cümle şuydu" afferim ve tebrik ederim."

* * *

Kerem imzayı atar atmaz "hemen hallediyorum merak etmeyin." Dedi. adama dönüp "gel abi ." Dedi ve adamla çıktı dışarı. Kapının önünde adamlarla konuştu. Sonra da telefonu eline alıp konuşmaya başladı. Bakışlarımı içeri, Hazala çevirdim; sandalyede oturuyodu ve yere bakıyodu, bense ayaktaydım. Hazala çok sinirliydi. Arkamdan iş çevirdi, emrivaki yaptı. Kendimi tutamayıp konuşmaya başladım;
"Çok merak ediyorum kaç senedir tanıdığın arkadaşının arkasından iş çevirdin. Hazal emrivaki yaptın ve bundan nefret ettiğimi bildiğin halde."dedim.

"Napsaydım mine? bu kafe bizim herşeyimiz. kerem bulunmaz bi nimet bizim için. Senin inatçılığın ve gelgitlerin yüzünden bu fırsatı geri tepemezdim."
Böyle miydi gerçekten? Ses tonumu yükseltip;

"Ne diyosun sen ya? kerem manyak haberin var mı ? Tabiki de yok adam daha ilk kafeye gelişinde.."
Sözümü kesip kerem "..evet. daha ilk tanışmamızda sana saçmasapan davrandım. haklısın, üzgünüm." Dedi arkama dönüp ne ara içeri girdiğini anlayamadığım bi bakış atarak" üzgün müsün ? Olma üzgün falan. sen, sen manyağın tekisin bence amacın ne bilmiyorum ama sana gü-ven-mi-yo-rum!" Dedim sinirle. Hazal araya girmeye çalışıyodu "bakın.." derken kerem lafını bölüp bi adım attı bana ." Beni tanımıyosun Mine, tabiki de bi amacım yok size yardım etmek istedim."

" ve ettin." Diyip araya girdi Hazal sonrada ayağa kalktı ve Kereme elini uzattı " Minenin kusuruna bakma lütfen bu aralar iyi değil, aranızda ne olduğunu bilmiyorum ama hallederiz." Diyip tebessüm etti, devam etti."aramıza hoşgeldin." Diyip elini sıktı Keremin sonra Hazal bana bakıp Keremi işaret etti ." Mine, üzgünüm." Diyip elini uzattı Kerem. Eline kaşımı kaldırıp baktım, gözlerinde samimiyet vardı. Hazal kolumu cimcikledi ve elimi uzatıp sıktım. Hazal arkasına dönünce kulağına uzanıp" sana güvenmiyorum. Hazala dua et " Dedim. Tebessüm edip cevap verdi" bence de güvenmemelisin." Hemen geri çekilip;

"Ne ? Ne demek o? Sen..."

"Biliyorum manyağım ama aynı zamanda patronun sayılırım." Diyip ustalara döndü ve sonra da bana " hadi yardım edelim ve bunları eski yerlerine koyalım." Dedi.

"Hayır tabikide. Ben.."

"İtiraz yok ." Diyip göz kırptı. Beyaz gömlek giymişti ve kol düğmelerini açıp yukarı katladı. Hazala da seslendi ve hazal kabul etti. Hazalın yüzüne sertçe baktığımda mutsuzluğunu gördüm, içi rahat değildi belliydi. Yanıma gelip sessizce"mine özür dilerim kuzucum ama başka şansımız yoktu ki. Sen gittikten sonra Kerem oturdu yanıma, halimi hatrımı falan sordu. Sohbete başladık tam gidiyodu ki adamlar geldi, e para olmadığı için de eşyaları toplamaya başladılar. keremde sen merak etme, yarısı benim olsun ortağınız olurum dedi bende tamam diyip seni aradım. sonrasını da biliyorsun.." o sıra da, bi yandan eşya taşıyan bi yandanda adamlarla muhabbet edip gülen kereme baktım ve hazala "tamam anlıyorum ama ben o adama güvenmiyorum hazal." Diyip sustum ."kızım haklısın, bu kıvanç olayından sonra güvenmen beklenmezdi zaten.kereme bak bi, tanımaya çalışmıyosun ki artık ortağımız istesende istemesende aynı yerde çalışcaksınız. Gergin ortam yaratma, kereminde öyle bi amacı yok zaten akışına bırak, anlaşmaya çalış lütfen mine." Dediğinde derin bi nefes alıp verdim devam ettim " peki senin için hazal. Haklsın. " diyip güldüm. Belki fazla önyargılıydım. Hazal başını tamam anlamında sallayıp kereme yardıma gitti, eşyaları birlikte taşımaya başladılar. Tamam insandım sonuçta yardım ederdim de kerem istedi diye vazgeçtim yardım etmekten. Taşısın kendisi de yorulsun. Hazal eşyaları taşıyıp "hadi mine." Diyip sandalyeleri işaret etti.
"Yoo keremcik taşısın." Diyip kereme güldüm söylediklerimi duyuyodu. Sonrada " hem sen varsın yardım edersin." Dedim. Hazalda
"Ya tabi tabi ben olmasam kesin yardım ederdin." Diyip dil çıkardı.