BÖLÜM{7}

154 47 34
                                    

Gözlerimi açtığımda arabada olduğumu anladım. Arka koltukta uzanmış bi haldeydim. Araba hareket halindeydi ve tümseklerden geçerken sırtım acıyodu. Başımı sağa çevirdiğimde arabayı sürenin Kerem olduğunu gördüm. Tekrardan tümsekten geçince canımın acısıyla inledim. Araba gittikçe hızlandı;kendimi tutamayıp

"Ya yavaş sürsene şunu. Nasıl araba kullanıyosun öyle canım acıyo."

" tamam tamam seni yetiştirmek için böyle kullanıyorum napiyim? Sesin öyle canın acırmışcasına gelince hızlandım. Ayrıca çemkirme bana."dedi.

"ımm şey pardon." Dedim bende.

Sahi bana nolmuştu böyle? O adam kimdi? Yaşadıklarım aklıma parça parça geliyodu. Çok korkmuştum. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Elimle ağzımı tuttum hıçkırmiyim ve kerem ağladığımı anlamasın diye. O sırada araba durdu
" Geldik mi?" Diye sordum. Sesim kısık çıkmıştı ama cevap vermedi.
Aşağı indi, kapıyı açıp omuzlarımı çekti ve kucağına aldı beni. Eli sırtımdaydı ve canım yanıyodu. Gözlerimden yaşlar durmak bilmeden akıyodu. Ağladığımı görmesin diye başımı omzuna koyup diğer tarafa çevirdim.
İçeri taşıyıp,sedyeye yatırdı beni. Adamlar sedyeyi odaya götürdüler. Keremi, odanın önünde doktora bişey anlatırken gördüm. Hemşireler içeri girdi yüzüstü uzanmam gerektiğini söyleyip dönmeme yardım ettiler. Penyemi sıyırıp sırtıma baktılar. Krem sürüp bişeyler söylediler ama canımın acısından hiç bişey duyacak, dinleyecek halde değildim. Sırtımı kapatıp ayağa kalkmama yardımcı oldular. İki hemşirede kollarımı tutuyorlardı. Odanın kapısını açıp, Keremin yanına götürdüler. Keremde duvara başını yaslamış bekliyordu. Yürümekte zorlanıyodum, halim yoktu hiç bişeye. Kollarımı bıraktıkları an ile yere düşmem bir oldu. Sonra yine aynı manzara Kerem ve karanlık...

* * *

Gözlerimi hafifçe araladım. Fazla aydınlık olmayan tek kişilik bi hastane odasındaydım. Etrafıma bakındığımda kimse yoktu. Keremde dahil. Yattığım yerden doğrulup yatakta oturdum. Yastığı sırtıma kadar çektim;acım biraz da olsa hafiflemişti . Dizlerimi kendime çekip üstümü örttüm iyice ve başımı dizlerime koyup ağlamaya ve söylenmeye başladım " bak mine teksin işte. Ya o adam yine gelirse? napcam o zaman? kimdi ki o? niye gelmişti kafeye? benden ne istemişti? Keremde yok? Hem o nasıl yetişti ki ?" Diyip başımı gömdüm bacağıma, hıçkırarak ağlamaya başladım " hiçkimse gelmedi yanıma zaten. kimsem yok ki. bi babam vardı o da beni bıraktı, gıcığın tekini bana karşı seçti. Tek kaldım o kerem burda olaydı bari.."

" burdayım ben." Demesiyle başımı kaldırmam bir oldu. Yine dinledi beni ve yine ağladığımı gördü. Şaşkınca yüzüne bakarken, yaklaşıp yatağa oturdu. Eliyle yaşlarımı silip, konuşmasına devam etti;

"Doktorun yanındaydım. Durumun iyiymiş. Üzüntü, stres bi de açlıktan bayılmışsın. Birazdan yemeğin gelicek. Sırtın içinde krem verdi doktor." Dedi. " Ha bu arada,kendini ne zaman iyi hissedersen çıkabiliriz. Ama bu gece burda kalmanda fayda var." diyip göz kırptı.
O sırada odanın kapısı tıklatıldı, yemeği getirdiler. Keremde " sağolun ben yediririm" diyip hastane görevlisini odadan çıkardı.
"Gerek yok bende yiyebilirim." Dediğimde başını hayır anlamında salladı "ben yediricem."

Çorbadan bi kaşık ağzıma verdi. İçtiğimde ağzım yanmıştı" hi çok sıcak. ay bu ne? çok tussuz ki bu!"
Yarım gülüp "kusura bakma." Dedi.

" ya niye gülüyosun."

" yüzün çok tatlı çünkü."

Canımın derdindeydim ben,iltifata gerek yoktu. Ona hırlıycak halimde yoktu.

" hımm mersi boku." Diyiverdim .

Cevap bile vermeden, e tabi gülüşü hala yüzünde, çorbaya uzandı kaşığı daldırdı, çıkardı sonrada üfledi " al bakalım." Diyip bana içirdi. Ama çok tussuzdu bu. Nasıl içicektim ki?

ÖLDÜREN AŞK/ARA VERİLDIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora