2. Bölüm

9.7K 894 53
                                    

Yazarken efso eğlendim dldjslsksjkd normalde bunu böyle kısa kısa yazmıcam sırf bir sonraki bölümü çok daha seveceğim için burada kestim dldjdlsş iyi okumalar adios!!

İkinci Bölüm: Sol böbreğimden vazgeçerim, o kotu vermem!
...

Ölmekten bin beter, hatta beş milyon beter, hatta ve hatta on katrilyon beter etmişti ablam beni. Hani derler ya ölmüyor da sürünüyor. Ölmemiştim, ama sürünüyordum.

Sürünecektim. 

Ablam;ceza olarak çatı katımızda ona ait ne varsa ; televizyon,laptop,buzdolabı,fırın,yatağım hatta ve hatta kitaplığım başta olmak üzere herşeyime el koymuştu. Tamam Allah'ın çulsuzu, fakiri olabilirdim, tamam evi dizerken tüm eşyaların parasını ablama kitlemiş olabilirdim, ama bunların hiç biri kendisini icra memuru sanan Açelya yeni soyadı ile Toprak'ın düğününe bir buçuk saat geç kaldım diye, yeni kocişi ile dalga geçtim diye, halay başı olarak Banane ben bu kadar adamın içinde mendil sallamam dedim diye (acaba küçükken canım sıkıldığında ayağımı ağzına soktuğum için de yapıyor olabilir mi?) ya da takı için iğneliği tutmayı kabul etmemeyi ilan edip ablamın bir bakışıyla tıpış tıpış para takanların "hey ben bu çifte para taktım fotoğrafımı çekin çünkü ben para taktım" kafasıyla çekildikleri fotoğraflarda sağdan soldan çıkıp pis pis pozlar verdim diye bana bu cezayı vermesi; akıl almaz bir şeydi.

Ehliyetimi aldığım gün bir trafik memurunun yazdığı cezadan bile saçmaydı bu. Ama eğer ki ben de Akasya Akça idiysem, bunu o turuncu ayıcığın yanına bırakmazdım. 

Madem ben o turuncu kafa yüzünden iflas etmiştim, ben bu utançla yaşayamam diyip intihar eden iş adamlarından olmaktansa ; intikamımı alacaktım. Cüzdanıma el koyduğuna pişman olacaktı.

"Ak, kalk hadi dans edelim."

"Ya ben burada depresyondayım, birazdan bileklerimi keseceğim babamın ablama taktığı bilezik ile, sen gelmiş dans edelim diyorsun. Git başımdan, ben depresyondayım.."

"Hakan ile konuşayım istersen Açelya bir sözüne eriyor, biliyorsun."

"Erimez o.. Eritmez... Bardarbunga Volkan'ına at yine erimez.."

"Affedersin de sende sığır sığır davranmasaydın o zaman. Hadi düğüne geç kaldın tamam, gerçi ona bile tamam değil. Neden düğüne geç kaldın?"

"Turuncu bir ayı yüzünden."

"Ney ney?"

"Sen bunları boş ver eküri. Iflas ettim, Sevda teyze ile konuş beni evinize alın. Evimin halini annem babam görse tutar elimden götürürler beni okul falan dinlemeyip. Annen beni evlat edinsin bence. Hem ağabeyin de hazır ablamla evlenmiş, valla ya beni evlat edinin siz."

"Kardeş kusura bakma ama, sen tam evladım olsan cebine eroin koyup polise ihbar ederim cümlesindeki gizli özne gibisin. Ki annemin sana kıl olduğunu söylemiyorum bile."

"Hiçte bile sana kıl oluyor. Beni Sevda teyze çok seviyor. Sevmese size geldiğimde o dolmaları kendi elleriyle yedirir miydi?"

"Saf ekürim benim.. Onu seni sevdiğinden yapmıyordu, belki boğulur ölürsün diye yapıyordu."

"He Bora he. Zaten ben düşman birliğiyim anan beni öldürmeye çalışıyor. Tabi tabi. Hem ne yapmışım ki? Hı? Hiç bir şey."

"Dur bir sayalım bakalım. Gözü gibi baktığı nadir İran halısının üzerine çamaşır suyu dökmenden miydi acaba? Yoksa Osmanlı döneminden kalma antik vazosunu kırdığın için mi? Veya babamla best friend forever olup bulmaca çözeceğiz diye annemin en sevdiği kareli bluzunu mahvettiğinden miydi? Ama bence annemin kankasına gidip Sevda teyze burnunuzun estetik olduğunu söyledi, doğru mu dediğin için olabilir mi? Ya da-"

Turuncu AdamOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz