Unutursak bişey olmaz

496 24 1
                                    

Multimedyada Yağmur

"Üzgünüm ikimizinde zamana ihtiyacı var "

"Zaman herşeyin ilacıysa
fazlası intihara girmez mi"

"Unutursak birşey olmaz "

"Seni unutacağımı mı sanıyorsun"

"En azından alışırsın"dediğimde gözlerim dolmuştu farketmesin diye gözlerimi ondan çektim ve lavabodan çıktım

Koridorda yürürken az önce çıktığım lavabodan büyük bir gürültü koptu sanırım burak kapıya tekme filan atmıştı bu ayrılık ikimiz için de zor olacaktı bu kalbimin acımasına neden oluyordu

Sınıfa gidip çantamı aldım ve okuldan çıktım çünkü kalbim daha fazla dayanmayacaktı

Eve geldiğimde babamın evde olması beni şaşırtmıştı beni farkettiğinde oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi

"Kızım yarın akşam ortağımın evine davetliyiz "

"Ben gelmesem kendimi iyi hissetmiyorum"

"Ama bu davet sıradan bir aksam yemeği değil Necmi amcanın oğlu sözleniyor" bu  söylediği şey beynimde şok etkisi yaratırken duyduğum şeyin bilinçaltımın bir ürünü olmasını istedim

Ama malesef değildi odama gidip kendimi kitledim ve engel olamadığım bir şekilde hıçkırarak ağlamaya başladım

Burak'tan

Yağmur lavabodan çıktıktan kendime engel olamayarak kapıya tekme attım

Yağmurdan uzak durmak veya unutmak istemiyordum onun yokluğuna alışmak filan da istemiyordum ben Yağmuru istiyordum

Bi de üstüne üstlük babamda Nil ile evlenmem için baskı kuruyordu iki gün önce düşman olduğu kişinin kızıyla bilgi almam için sevgili olmamı isteyen babam şimdi ise ortaklık kurmak için evlenmemi istiyordu Ben bu reddettiğimde ise mirasından men edeceğini
söylemişti

Annem olmasa o evde bir dakika bile durmazdım ama annem beni köşeye çekip  Onunla nişanlanıp daha sonra da onu kendimden soğutup benden ayrılmasını sağlarsam bişey kaybetmeyeceğimi  söylemişti

Ne yapacağımı bilmiyordum ama babam yarın için herkesi davet etmişti tabiki koray amca ve yağmur da gelecekti

Ve ben sevdiğim kadınla değil sevdiğim kadınla ayrılmama sebeb olan kadınla sözlenecektim hem de onun gözü önünde gerçekten intihar etmeyi göz önünde bulundurmalıyım

Yağmur'dan

Sabah kalktığımda ağlamaktan gözlerim ağrıyordu ama oraya gidecektim gerçekten elimi tutan ellerine o yüzüğü takabilecek miydi merak ediyordum

Dolabın karşısına geçtiğimde gözüme ilk çarpan beyaz tül elbisemi alıp üzerime geçirdim ve saçlarımı maşa yardımıyla su dalgası yaptım

Eyeliner ve bordo rujumu da sürüp makyajımı tamamladığımda kapı açıldı ve babam içeri girdi

Babam bana hayran olmuş bir şekilde süzüyordu

"Kesinlikle bana çekmiş olmalısın yoksa bu kadar güzel bir kız olmanın başka açıklaması olamaz"dediğimde güldüm ve içimden ona sarılmak gelmişti ona doğru yürüdüğümde anlamışçasına kollarını açtı ve bemjn de ona sıkı bir şekilde sarıldım ilk defa babamla sarılıyordum ve bu çok güzel bir histi daha önce hiç tatmadığım türdendi

Ayrıldığımızda onun da yaşına göre çok tarz giyindiğini farkettim

Birlikte özel arabamıza binip merakla ve heyecanla (!) beklediğim söze gittik

Daha önce geldiğim hatta yatıya kaldığım eve geldiğimde içeri girdik

İçeride birçok sosyetik kişiler olduğu belli insan vardı gözüme sarı saçlı bir kız çarptığında doğum gününde burağın yanında gördüğüm kız olduğunu gördüm

Ama burak bana onu sadece bilgi toplamak için sevgili olduğunu söylemişti şimdi ise sözleniyorlardı

Gözlerimdeki bana inat gibi dolan yaşlarımı akmamaları için geri ittiğimde görüş alanıma burak girmişti

Çok kötü görünüyordu ve bana baktığındaki ışıltı yoktu
Göz göze geldiğimizde gözlerimi ondan kaçırdım 

Bir kaç dakika sonra dayanamayıp onun olduğu tarafa baktığımda orda olmadığını gördüm

Önüme döndüğümde koyukahverengi gölerle karşılaştım tam gidecekken kolumu tuttu ve kendine döndürdü

"Konuşalım mı"

"Konuşulacak bişey mi bıraktın bana yalan söyledin sen babam yüzünden dedin ama şimdi sözleniyorsun"dediğimde tam ağzını açıp bişey söyleyeceği sırada necmi beyin sesi kulaklarıma doldu

"Oğlum hadi nişan vakti"dedi ve kolundan tutup onu salonun ortasına götürdü kulağına bişeyler söyledikten sonra etrafa gülümsemeye çalıştı ve sarı çiyanda geldiğinde necmi bey birkaç bişey zırvaladıktan sonra kurdelayla bağlı olan yüzükleri parmaklarına tuttu

Sarı çiyan heyecandan ölecekmiş gibi duruyorken burağın gözleri bendeydi daha fazla bu işkenceye dayanamayacağını düşünüp ordan uzaklaştım

Dışarı çıktığımda gözümden akan yaşları sildim herşey yalandan ibaretmiş aslında hiç sevmemiş  bu düşünceler canımı yakarken arkamdan duyduğum sesle olduğum yerde durdum bu ses burağın sesiydi

"Ben olmadan mı gidecektin"

Okuduğunuz için teşekkürler oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın  ; -)))

AŞKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin