Bul beni kaybolmuşum

368 17 5
                                    

Multimedyada Burak

Burakla kim önce hatırlarsa ona herşeyi anlatsın diye anlaşmıştık henüz daha net hiçbirşey hatırlamıyordum ama bugünlerde beynimi bunun için zorluyordum sürekli hatırlamak için derinlere iniyordum ama aldığım tek sonuç bir adet baş ağrısıydı

Düşünmeyi bırakıp yatağımdan kalktım bugün ilk kez okula gidecektim ve elbette hiç bişey hatırlamıyordum ve sınava kısa bir süre kalmıştı umarım biran önce hafızam geri gelir diye dua etmekten başka çarem kalmamıştı

Formamı giyip hemen arabaya bindim babam bugün beni bırakacaktı ve bu yüzden heycanlıydım acaba kimlerle yakındım önceden

Okula vardığımda babamla sarılıp kendine dikkat et adlı konuşmayı dinledikten sonra okul bahçesine girdim herkes bana iğrenerek baktığını hissettim buna nedense hiç anlam verememiştim babamın söylediği sınıfa girdiğimde aynı bahçedekiler gibi bana yüzlerini buruşturarak bakıyorlardı

Rüküş mü giyinmiştim acaba diye düşünüp üstüme baktığımda normal okul forması ve ona uygun üst giymiştim arkadaki boş sıralardan birine oturduğumda içeri sarı saçlı bir kız yanıma sinirle geldi

"Senin ne işin var hala benim sıramda ne yüzle okula geliyorsun gitsene ulaşın yanına tabi yine sevgili değiştirmediysen "

Neyden bahsediyordu bu kız yüzüne anlamamışçasına bakıyordum ve kızın öfkesi daha da artıyordu

"Ne yüzüme öyle bakıyorsun söyleyecek bişeyin olmadığı için değilmi sürtüklüğün başına bela oldu canım kimse seni bu okulda görmek istemiyor sen artık benim dostum değilsin kalk şu sıradan"deyip kolunu tutup kaldırdı ve sertçe itti ben ise hiçbişey yapamamıştım o sırada tam yanımda burağı görünce şaşırmıştım

Damlanın kolunu tutuyordu ve bıraktığında moraracağına eminim

"Burak canımı yakıyorsun bıraksana seni terk eden ve hemen gidip kuzeninle çıkan biri için mi böyle yapıyorsun gurusuz musun sen? "dediğinde burak duyduğu şeyle gözlerini bende sabitledi öfkelenmiş gibi duruyordu

Ben ise olayın şokundaydım ben nasıl böyle bişey yapardım anlamamıştım

Burak damlanın kolunu bıraktı ve hızlı adımlarla sınıftan çıktı

İçimdeki ses peşinden gitmem gerektiğini söylüyordu ve ben de onu dinleyip peşinden sınıftan çıktım

Okul bahçesinin önünde anca ona yetişebilmiştim herkes içeri girmişti bahçe boş görünüyordu

Kolunu tutmaya çalışsamda bırakmıyordu onu durdurmak için biraz koşup önüne geçtim

"Gerçekten inanıyor musun dediklerine"

"Neden inanmıyayım ikimizde hiçbirşey hatırlamıyoruz sen bana gerçekleri anlatabilir misin peki şimdi"

dediğinde susmuştum ne diyebilirdim ki ona söyleyebilecek bişey yoktu ama ona böyle bişey yapacağıma inanmıyordum

"Belkide sırf senin yaptığın o piçlikleri unutayım diye o kazayı geçirmişimdir"dedi ve arkasını dönüp gitti

Benimse gözlerim dolmuştu ve dizlerim boşalmıştı kendimi banklardan birine attığımda gözyaşlarımı da serbest bırakmıştım

Telefonumu açıp galerime girdim çoğunda burakla çektirdiğimiz güzel fotoğraflar vardı hatta az önce bana bağıran kızla bile fotoğraflarım vardı onun benim yanağımı öperken çektiği bir fotoğraf... bunlara baktıkça geçmişimi daha da merak ediyordum ve korkuyordum nasıl biri olduğumu öğrenmekten korkuyordum belki de kızın dediği gibi sürtük biriydim ve hiç hatırlamamam benim için daha iyi olurdu

Kendimi okulun dışına attıp yürümeye başladım bu sokakları bilmiyordum ama umrumda değildi ben zaten zihnimin içinde kaybolmuştum daha fazla ne kadar kaybolabilirdim ki

Bir kafenin önünden geçerken çalan şarkıyla duraksadım

Bul beni kaybolmuşum gecem günüme karışmış bir hoşum

Bak bana mahvolmuşum senden kendimi almayı unutmuşum

Bu şarkıyla gözümün önüne bir şeyler gelip gidiyordu sonunda görüntü netleştiğinde burakla bir yatakta birbirimize sarılmış benim bu şarkıyı söylediğimi ve onunda bana eşlik ettiğini görmüştüm

Burak'tan

O kızın dediği şey aklımı karıştıyordu çenebaz önceden bana ihanet etmişti hazmedemiyordum yağmurun bana böyle bişey yapacağına inanamıyordum

Arabayı sinirle durdurdum ve sakinleşmeyi bekledim gerçekler belki böyle değildi ama bilmiyordum işte hatırlamıyordum sinirle yumruk yapmış olduğum elimi direksiyona bir kaç defa geçirdim

Arabayı sürmeye devam edecekken karşıdan gelen bir araba tam önümde durup yolumu tıkamıştı

Kırmızı renkli lüks bir arabaydı bu ve içinde ise mavi gözlü sarışın bir çocuk vardı çocuğun yüzü bana çok tanıdık gelmişti

Arabadan indi ve arabamın önünde durdu bende arabadan indim ve tam karşısına geçtim

"Hafıza kaybı ha sen unutabilirsin ama ben unutmadım kuzen"dediğinde o kızın dediği şey aklıma geldi

Bu çocuk yağmurun beni bırakıp gittiği çocuk muydu şimdi içimde ona karşı bir nefret oluşmuştu

"Unutmam senin kurtuluşun olmuş belli ki"

"Benim kurtuluşum belki ama senin sonun kuzen" dedi ve cebinden çıkarttığı silahı kafama dayamıştı

"Sen beni öldürmeyi defalarca denedin ama başaramadın kuzen keşke o gün bu işi kaan'a bırakmasaydın onun sırları senin birazdan ölmene sebeb olacak üzgünüm kuzen"deyip silahı kafama daha çok dayadı o anda gözümün önüne bir kare canlanmıştı

"Burak dur yapma sakın o silahı sıkma lütfen benim için yapma "

Gözlerimi kapatıp tetiği çekmemle etrafta çığlıklar kopmuştu

Gözlerimi açtığımda yerde kanlar içinde yatan yağmurla karşılaşmıştım

Hemen koşup yanına çöktüm

"Yağmur yağmurum ne yaptın sen "

"Katil olmanı istemedim"dediğinde gözyaşım yüzüne düşmüştü

Elini yüzüme yaklaştırıp gözyaşımı silerken

"Ağlama burak ağlama ben seni çok se.." derken gözlerimi silen elleri düşmüştü ve aşık olduğum gözleri kapanmıştı...

Okuduğunuz için teşekkürle oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın : -)

AŞKOPATWhere stories live. Discover now