Ölümün sesi

521 24 6
                                    

Burak'tan

Ulaşla aynı sınıfta olmak hoşuma gitmese de yağmuru okuldaki piçlerle bırakamazdım

Yağmura baktığımda hala sinirliydi ondan bişeyleri açıklamam gerekiyordu

Zil çaldığında yağmura döndüm ama o yüzünü bana dönmemişti

"Hadi sor aklına ne takıldıysa cevaplıcam"dediğimde yüzünü bana döndü

"Ulaşla aranızda ne var"

"Sadece sevmediğim eski bir tanıdık"

"Bu kadar mı"

"Evet"dediğinde önüne döndü o da bu kadar olmadığını biliyordu ama sude konusunu yağmura anlatıp onu bu intikamdan haberdar edemezdim

Birden Ömer yanıma gelince hemen ayağa kalkıp selamlaştım

Eskiden bu okulda okuduğum için burada tanıdığım çok kişi vardı ve Ömerde en yakın arkadaşımdı

"Vay kardeşim naber"derken gözü birden yağmura kayınca rengi değişti

"İyidir kardeşim "

"Senin ki mi "

"Evet yağmur "

"Burak iki dakika gelsene"dediğinde beni sınıfın dışına çıkardı

"Kardeşim sana bişey söylemem gerekiyor ama sakın sinirlenme"

"Söyle sen kızıp kızmayacağımı kızmayacağım bana kalmış"

"Yağmur birkaç gün önce Ulaşla müdürün odasında "

"Müdürün odasında ne? "

"Birlikte olmuşlar diye duydum"dediğinde kulaklarımın beni yanıltmış olmasını diledim ama yağmur böyle bişeyi bana yapmazdı

Ömerin suratının ortasına bir yumruk çakdığımda biraz gerilemiş ve burnunu tutmuştu

"Yalan söyleme lan"

"Ne yalanı lan Yağmur okulun sürtüğü olmuş herkeste numarası var "dediğinde yüzüne yumruklarımı sıraladım ve bayılana kadar vurmaya başladım yağmur gelip beni durdurmaya çalışırken ömerin üzerinden kalkıp yağnura yürüdüm

"Sen Ulaşla müdürün odasında ne işin vardı lan"dediğinde yutkunduğunu gördüm

"Burak bişey yapmadık ulaş beni zorla götürdü ama bişey olmadı"dediğinde gözünden birkaç damla yaş süzülüyordu

"Sana hiç dokundu mu"dediğimde ise cevap veremedi

Hemen öfkeli adımlarla yürümeye başladım yağmurun arkamdan geldiğini hissediyordum ama umrumda değildi

Bahçeye çıktığımda banklardan birinda ulaşı gördüğümde hemen adımlarımı ona yönelttim

Ulaşın yanına ulaştığımda ulaşta ayağa kalkmıştı hemen gelip kafa atınca geriledi

"O pis ellerinle yağmura nasıl dokunursun lan"sesim şuan hiç çıkmadığı kadar sert ve yüksek çıkmıştı

O ise beni daha da deli ederek piç piç gülüyordu

"Beni o zaman öldürmeliydin kuzen"dediğinde yüzüne bir tane daha yumruk attım

"Kes lan"

Burnundan kan gelmesine rağmen umursamayıp konuşmaya devam ediyordu

"Ama merak etme yağmuru elinden alıcam bir kez daha aşık olduğum kadının senin olmasına izin vermicem "dediğinde cebimden silahı çıkarttım ve ulaşa doğrulttum

Ben kendi kendime söz vermiştim eğer ulaş birini severse onu öldürüp onun benim canımı yaktığı gibi yakacaktım ama onun aşık olduğu kişi yağmurdu ve onu öldürüsem benim canım daha çok yanacaktı o anda yağmurun sesini duydum

"Burak sakın yapma sakın o silahı sıkma lütfen benim için"demişti ama onu dinlemiyecektim onun için bunu yapıcaktım bizim için yapıcaktım

Gözlerimi kapatıp tetiği çektiğimde patlamayla birlikte etrafta çığlıklar kopmuştu

Gözlerimi açtığımda yerde kanlar içinde yatan yağmurla karşılaştım

Hemen koşup yağmurun yanına çöktüm

"Yağmur yağmurum ne yaptın sen"

"Katil olmanı istemedim" dediğinde gözyaşım yüzüne düşmüştü

Elini yüzüme yaklaştırıp gözyaşlarımı silmeye çalıştı

"Ağlama burak ben seni çok..."derken gözyaşlarımı silen elleri yere düştü ve aşık olduğum gözleri kapanmıştı


Okuduğunuz için teşekkürler yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın : -D

AŞKOPATWhere stories live. Discover now