'O' kadın

18 3 0
                                    

- Lanet olsun Arya! Uyan hadi! Uyaaan!
Eliot'un aptal sesiyle gözlerimi ışıklı gökyüzüne aralarken kendime gelmenin verdiği acıyla inledim.
- Lanet olsun Arya, o kaltak naptı sana?!
- Onu haklamaya çalışıyordum en son...
Derken çatallı sesimle gülüyordum.
-Yani bunu sen yapmış olabilir misin ?
Beni ağrıyan omuzlarımdan doğrulttuğunda sokağın 10 metre ötesinde yerde yatan çamurdan heykeli görünce dona kaldım.
- Ben? Saçmalama! Başka bir cadı daha mı vardı?
Şaşkınlığımı gizleyemiyordum.
Bunu bir cadıdan başkası yapamazdı. Ama bi cadı da bi avcıya yardım etmezdi.
- Ölmüş mü? Diye sordum.
-Hayır nabzı zayıf ama yaşıyor.
-Geçit?
- kapattım.
- Hadi gidelim o zaman, cadıyı da benim eve götürüp sorguya çekeriz.
-... Peki.
Bu kadar sakin olmasına şaşırdım.
-Neyin var senin Eliot?!
- Bir şey daha var...
- Ne? Söyliycek misin artık?
Gözlerini arada bir saçlarıma dikip sonra kaçırdığında çamur bulaşmış saçlarımdan bir tutam alıp ellerimde çevirdim.
Ve o an az önce gördüğüm rüyaları (belki de anıları) tekrar hatırladım.
- Arya sen... Nesin?
- Tabii ki nefilim aptal!
- saçına ne oldu o zaman? Bunu da şüphelendiğimiz diğer cadı yapmıştır mı diyeceksin.
-Tabii ki başka ne olabilir ki?
Derken öyle olmadığını biliyordum. Bu benle ilgiliydi. Ama nedense kimseye güvenemiyceğimi hissediyordum.
Ayağa kalkıp üzerimdeki çamurları silkelerken Eliot' un bakışlarını görmezden geliyordum.
Cadının yanına gidip onu da çamurdan kurtardım.
Gözlerini aramayıp beni görünce korkudan nefesini tuttu.
- Nesin sen ?
Boğuk sesiyle ve gözleri büyüyerek bunları fısıldarken Eliot'un cidden bilmemesi gereken şeyler olduğunu farkettim, cadıyı sorgulamak için büyü yapmasını engelleyecek mührü çizmeliydim başındaki kana parmağımı dokundurup alnına mührü çizdim, daha sonra kanayan dizime dokundurup, mührü tamamladım.
- Kalkma vakti.
Diyip cadıyı kaldırdım ellerini arkasından tutup Eliot'un yanına dönüyordum ki sokağın köşesindeki silüet dikkatimi çekti, Ve o anda sarı saçlarının göründüğü duvarın arkasında kayboldu. Bu diğer cadı olmalıydı.
-Eliot! Burda kalın!
Cadıyı Eliot' a bırakıp o sokağa koştum, sonra bir diğerine, bir diğerine ve bir diğerine. Bir şekilde kaçmıştı, belki de büyüyle ve buda ne olduğunu açıklardı.
O her kimse cevap ondaydı, biliyordum.

Ben yorum ve oylarınızı beklemeye devam edicem, yine de sessiz okuyucularıma takip ettikleri için teşekkür ederim.

GRİWo Geschichten leben. Entdecke jetzt