Özgür ve İddiaları (1. Bölüm)

606 19 0
                                    

"Dın dın dın dın. Dın dın dın dın. Dındırırın, dındırırın-"

Saçma sapan alarmımı kapattım ve kafamı yastığa gömdüm. Uyurken pek bir önemi olmasa da, uyanırken 5 dakika bile o kadar önemli oluyordu ki... Sadece yaşayan bilir.

Okul demek çoğu kişi için duygusal ilişkiler ve arkadaş ortamı demektir ya hani, ben o kişiler arasında yokum sanırım.

Okula sohbet için değil, gerçekten okumak için giden nadir kişiler arasındayım. Ileride iyi bir meslek sahibi olmak istiyorsam, okumalıydım. Istiyordum.

Formamı giyinip ağzıma bir şeyler attım ve dişlerimi fırçalamaya gittim. Okulum yakın olduğu için her sabah yürüyordum. Bu sabah da öyle oldu.

Sınıfa çıkıp eşyalarımı sırama attım. Kitabımı ve müzik çalarımı alıp bahçeye çıktıktan sonra bir banka oturup kitabımı okudum; okul başlayana kadar. Zilin çalmasına 5 dakika kala sınıfa çıktım.

Yanıma yine sıra arkadaşım Burak oturdu. Okulda konuştuğum tek kişiydi kendisi.

Her sabah bana okulla ilgili küçük haberler verirdi. Benim hakkımda konuşulanlar veya iddialar olurdu bu haberler genellikle.

"Günaydın Burak."

"Günaydın Leyla."

"Sinirli gözüküyorsun. Özgür mü?"

"Evet ama bu sefer tek sorun o değil. Dikkatli ol, Özgür'ün yanında dolaşan bir çocuk var. Özgür'ün yanında gördüğün herkesten bir süre kaç mümkünse."

"Ne oldu ki?"

"Bir iddia meselesi varmış. Iddiaya gireceği kişi sen olabilirsin."

"Nerden biliyorsun?"

"Konuşmalarından anladım. Neyse sen bunları boşver. Uzak dur sadece. Tamam mı Leyla?"

"Tamam Burak."

1 hafta boyunca lavaboya gitmek veya yemek yemek dışında hiç bir zaman sınıftan dışarı çıkmadım. Birisi bizim sınıfa girecekmiş gibi hissettiğimde de kaçıyordum. Hiç bir olaya bulaşmak istemiyordum ve Özgür fazla tehlikeliydi.

Özgür okuldan her 2 ayda bir yeni bir çocuk seçerdi ve onunla iddiaya girerdi. Iddiayı kazanmak için herkesin 1 ayı olurdu. Hep aynıydı sonuç; Çocuk kazanırsa abartmadan istediği bir şeyi yaptırabilirdi. Özgür kazanırsa çocuk ona değer verdiği bir eşyasını vermeliydi. Aynı zamanda onun değer verdiği birisini öldürtürdü.

Şimdi benimle iddiaya girmesinden, veya daha kötüsü, benim üzerimden iddiaya girmesinden korkuyordum. Çünkü ben kendi halimde bir kızdım ve sadece 2 arkadaşım vardı; okuldan Burak ve apartmandan Yiğit.

Üstelik kaybedersem verebilecek bir şeyim de yoktu. En özel eşyam, babamın taksiyle ölüme gitmesinden önce verdiği siyah bileklikti. Ne olursa olsun çıkarmamıştım çünkü bilekliğin bir şekilde beni koruduğunu hissediyordum. Eğer onu da verirsem beni kim koruyacaktı?

Ayrıca ciddi anlamda değer verdiğim tek kişi annemdi. Onun benden başka kimsesi yoktu. Benim de ondan başka... Peki ya o giderse...

Düşünmek bile istemiyordum!

Bu durumda iddiayı kaybedersem annemi mi kaybedecektim? Burak'ı mı? Yiğit'i mi!

Bugün Cumaydı. Eğer bugünü de atlatırsam en az 2 ay beklemesi gerekecekti Özgür'ün. İddianın konusu ve iddiaya girilecek kişi bu hafta belirlenir, süre Pazartesi başlar ve 5 hafta içinde sonlanırdı.

Tam her şey bitti diye düşündüğüm anda eve giderken yoluma bir çocuk çıktı. Bir dakika, bu Özgür'ün yanındaki çocuktu!

Var Mısın Iddiaya?Where stories live. Discover now