Silah (11. Bölüm)

181 6 0
                                    

"Koray? Leyla? Erken geldiniz."

Belinde mutfak önlüğü olan anneme gülümsedim ve Koray'ı kolundan tutarak masaya çektim. Annemin muhteşem yemeklerini yedikten sonra annem sorularına başladı. Koray'ın verdiği cevaplara bazen gülüyor bazen kızıyordum. Ancak masadan kalkarken annemin bana göz kırptığını gördüm. Bu çocuğu sevdim demeye çalışıyordu. Acaba olayları bilse yine de sever miydi Koray'ı?

Konuşurken telefonum çalmaya başladı. Gizli Numara...

"Ben birazdan geleceğim."

Odama gittim ve telefonu açtım.

"Alo?"

"Leyla?"

"Kiminle görüşüyorum?"

"Tanımadın mı beni?"

Özgür!

"Numaramı nereden buldun!"

"Ben bulurum. Şimdi bana hesap vereceksin..."

"Hesap mı?"

"..."

"Alo? Özgür! Alo! Ne hesabı!"

Kahretsin! Kapamış! Ne hesabından bahsediyor bu?

Sonra zil çaldı. Hemen kapıya koştum. Annemle Koray geldi.

"Kim gelmiş kızım?"

"Kimse gelmemiş anneciğim. Çarptım da kapıya."

Tekrardan zil çaldı.

"Kapıya melodik şekilde çarpabilme yeteneğin olduğunu bilmiyordum kızım."

"Anneciğim sakın açma!"

"Ne oluyor kızım!"

"Salona geçelim."

Telefonum çalmaya başladı. Koray'a gözlerimle annemi oyalamasını söylemeye çalıştım ve odama koştum.

"O kapıyı aç."

"Neden?"

"Aç."

"Hayır Özgür! Ben senden korkmuyorum ve bana istediklerini yaptıramazsın!"

"Neden? Aç hadi kapıyı."

"Açmıyorum."

"Giremez miyim sanıyorsun?"

"Evet. Giremezsin."

"Gör..."

Kahretsin! Yine kapattı.

Hemen kapıya koştum.

"Anne ne olur açma!"

"Zil bu kadar çok çalındığına göre önemli bir şeydir Leyla. Hem neden açtırmıyorsun?"

Ne diyecektim şimdi ben?

Tam bir şeyler uyduracakken açılan kapı bana çarptı ve yere düştüm. Hayır, Özgür gelmiş... Elinde silahı ile hem de!

Silahı bana doğrulttu. Ben ise ağlamamaya çalışmakla meşguldüm ama pek de becerikli olduğum söylenemezdi. Kolumdan tutup dışarı çıkarmaya çalıştı ve silahı kafamı dayadı.

"Sakın yaklaşmayın yoksa hiç tereddütsüz sıkarım kafasına!"

Kapıyı kapattı ve beni asansöre bindirdi. Tam 5. kata geldiğimizde asansör durdu. Hayır!

Yiğit bizi öyle görünce bir an korktu ama Özgür silahı indirdiği zaman beni tanımıyormuş gibi yapmaya başladı. Zemin kata indiğimizde de Özgür beni hemen çıkardı ancak Yiğit arkamızdan gelip Özgür'ün kafasına çanta ile vurdu. Özgür yere düştüğü zaman da ona tekme attı. Özgür'ü apartman dışına çıkartmaya çalıştık beraber. Cebinden de silahını aldık. Hemen apartmana koştuk Yiğit ile. Asansör geldiğinde direk Koray çıktı ve karşısında beni görünce sarıldı.

Bir dakika! Koray, benim için endişelenmiş miydi? Umarım...

"Yiğit, elinde çantayla nereye boyle? Bir de kadın çantası. Özgür'ü bayılttığına göre de ağır galiba."

"Annem çantasını istemişti de. Ona götürüyordum. Neyse, bekleyebilir."

"Silahı ne yapacağız?"

Bana Yiğit yerine Koray cevap verdi.

"Sen onu düşünme. Düşünmen gereken şey annene ne söyleyeceğimiz."

Asansör 5. katta durdu ve Yiğit silah ile beraber evine gitti. Acaba ne yapacaktı? Daha da önemlisi, biz anneme ne diyecektik?

Asansör 12. katta durdu ve eve girdik Koray ile. Annem bana tokat attı.

"Ne oluyor Leyla?"

"Boşver anneciğim, önemli değil."

"Önemli değil, öyle mi? Ben ne kadar çok korktum, senin haberin var mı? Eşimden sonra bir de kızımı kaybedip yapayalnız kalma korkusunu yaşattın bana."

"Anneciğim be-"

"Anne deme bana. O 'cim'i de hiç söyleme!"

"Peki kurtulup geldiğim için sevinmedin mi anneciğim?"

Annem bir kaç saniye suratıma baktı ve bana doğru gelip bana sarıldı.

"Saçmalama kızım. Niye sevinmeyeyim? Sinirlendim sadece."

"Güzel."

Benden ayrıldı ve tek kaşını kaldırıp "O çocuk kimdi?" diye sordu.

"Anneciğim, o çocuk..."

Koray'ın suratına baktım. O da bir şey bulamadığımı anlayınca beni kurtarmaya çalıştı.

"O çocuk Leyla'yı takıntı haline getirmiş bir manyak. O silah da boştu zaten. Ama merak etmeyin, benim görevim kızınızı korumak..."

Sen ne yaptın Koray!

Var Mısın Iddiaya?Where stories live. Discover now