Karan'dan
Taksici Karan...
Üniversiteyi bitirmek üzere çıktığım bu yolda babamın ölümüyle ulaştığım hedef tam olarak bu noktaydı.
Babamın kalp krizinden ölümüyle okula giden kardeşim ve annem benim sorumluluğuma kalmıştı.
Babamın işi olan taksiciliği direk mesleğim edinip işletme fakültesinin dördüncü sınıfını dondurmakla hedeflerim ve hayallerim artık birer toz bulutuydu.
Bir yıldan beri yaptığım bu iş üstüme yapışıp kalırken kardeşimi okutmak, annemi kimseye muhtaç etmemek için büyük bir gayret içindeydim
Mahallenin tanınan abilerinden biri olarak işinde gücünde ailesine bakan düzgün bir insandım.
Sert mizaçlı biri olduğum için herkes benden çekinirdi.
Üniversitedeyken tanıştığım ilk sevgilim, tertemiz aşkımla onu severken beni yaşadıklarımla birlikte terk edip gidince kendimi herkese kapattım.
Hayatım boyunca bir daha güvenemem kimseyi sevemem ben derken o bindi taksime.
Öne binen kıza inat gayet düzgün giyinmişti ve masum bir yüzü vardı.
Sarı saçlı kızlar genelde bana kötü kız profili çizsede bu kızın yüzündeki o tuhaf ifade bunu engelliyordu.
Nasıl olduğunu anlayamadığım içimdeki his beni rahat bırakmayıp ona bakma isteğiyle dolup taştı.
Yanımdaki kızın kısa eteğine bakmak zaten bizim gibilere tersti. Adamlık dediğin zaten o demekte değildi.
Dediğim gibi yanımdaki kıza bir an olsun dönmezken arka koltukta masum bir çocuk gibi oturan kıza bakmaktan kendimi alamamıştım.
Dikkatimi ne ya da neyi çekti bilmiyorum ama içimdeki o meczup his ona bak diye bağırıyordu.
Onun bana baktığı anlarda ise yola diktim gözlerimi.
Bu yaptığıma geldiğimiz mekanla anında pişman oldum. Geldiğimiz yer zaten bana göre olmadığının kanıtıydı.
Peki onun gibi bir yüz buraya yakışıyor muydu. O da bir muammaydı.
Sonrasında gelişen olaylar ve inatçılığıyla kendimi bir girdabın içinde buldum.
Ona karşı içimde beslediğim dinmeyen öfkem damarlarımda dolaştıkça aklım başımdan gidip duruyordu.
Neden ona karşı bu kadar çok öfkeliydim inanın bende anlam veremiyordum.
Sanırım zengin kız fakir oğlan hikayesine karşı gurur yapan duygularım kabarmıştı.
Bu yüzden nişanlıyım demiştim zaten.
Onun isteklerini ben karşılayamazdım. Şimdi uyuşsak bile bir noktada kesin takılıp tepe taklak olurduk.
Bu düşüncelerle onu itmeye başladım. Her bana gelişinde uzaklaştırdım onu kendimden.
Zıt kutuplar birbirini çeker meselesine kendini kaptırmıştı ve ben ittikçe onu yanı başımda bulup duruyordum.
Her gece rüyalarıma giren yüzü aklıma her ayrıntısıyla zihnime kazındıkça hırslanıp durdum.
O gün kapının önünde ne kadar gizlice bizi izlediğini sanıyor olsa da onu görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRR-I KADER
ChickLitKitabımı nasıl bir yolculuktan gelip keşfettiğini bilmiyorum. Kalemim sayesinde yeni bir yolculuğa çıkacağına eminim. Bu süreçte kafandaki ön yargılarını sileceksen ve kelimelerimi dikkatle sonuna kadar okuyacaksan başlayabilirsin. Eğer bunları yap...