BÖLÜM 23

29.6K 1.6K 118
                                    

Multimedya : Gencer Rova

Alya...

Sabah erkenden kalkıp yoğun geçeceği belli olan günün başlangıcını yaptım.

Karan'dan gelen mesajı ve attığım cevabı silip silmemek konusunda defalarca düşündüm.

Şimdilik silmememin daha doğru olduğuna karar verip banyoya geçtim.

İlk önce güzel bir duş aldım. Sonra saçlarımı kurutma işlemi yapmadan sadece tarayıp salık bıraktım.

Düz beyaz bir tişört ve açık renk kot pantolon giyip ayaklarıma sporlarımı çektim.

Odamdan çıkıp etrafa bakınarak merdivenlerden salona indim.
Hazır kahvaltı masasını görmeyi beklemediğim kesin bir durumken bu ani farklılığa ufak çaplı şok yaşadım.

Annemin bu saatte kalkıp kahvaltı hazırlaması mucize gibi bir şeydi.

"Günaydın Alya hanım."

Arkamdan gelen daha önce duymadığım sesle yerimde sıçradım.

"Kusura bakmayın korkuttum mu?"

Karşımda duran kadına hayır anlamında başımı sallayıp toparlanarak konuştum.

"Günaydın. Siz kimsiniz?"

Sıralı olarak söylediklerimi güler yüzüyle dinleyen kadın cevap verdi.

"Yeni başladım efendim. Gencer bey gönderdi."

Kadının verdiği açıklayıcı cevap ile Gencer'in ne kadar kaba dursa da çok ince düşünceli biri olduğuna kanaat getirdim.

Hazır kahvaltı masasına oturmanın keyfini yaşamak için çayımdan yudumladım.

Bu keyif annem masaya gelip bugün yapmam gerekenleri sıralayıncaya kadar sürdü.

"Elbiseni otele yolladım. Kuaför hazır, Denizler de birazdan çıkacak. Sen otele geç, bende arkanızdan geleceğim. Sonra..."

Annemin sözünü hızla kestim.

"Anne alt tarafı nişan."

Annem bu lafımdan sonra bir iki beni yerici cümle kullandı. Bektaş amcanın araya girmesi ile bende durumdan kaçmış bulundum.

Otele gitmek için çantamı alıp hızla evden çıktım.

Bahçenin büyük kapısından çıkıp ana caddeye çıktım. Hava çok güzeldi. Biraz olsun yürüyüp kendime gelmek istiyordum.

Ağır adımlar ile kaldırımda ilerlerken ara sokaktan aniden karşıma çıkan Karan ile donup kaldım.

İçimde bir yerlerde duygularımın kuruyup kursağıma takıldığını hissettim.

Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilmiyordum. Elimden gelen kendime  sakin ol telkini vermekti. Kendimi yatıştırmaya çalışıyordum. Yalnız olmam ekstra gerilmeme sebep oluyordu.

Gözleri gözlerimin en derinlerine bakmaya çalışırken ben onda yüzeysellikten ilerisini göremiyordum.

Bugüne kadar karşıma çıkacağı günü bekleyip durmuştum. Defalarca kafamda farklı kombinasyonları denemiştim.

Kendimle ilgili tahminim onun tanıdık olan bir yanımı duygusal anlamda ele geçirmesi olabilirdi. Yelkenleri suya indirip gözüm kapalı peşinden gidebilirdim belki de kendime güvenim sıfırdı. Fakat tam bu anları yaşarken beklediğim gibi olmamıştı.

SIRR-I KADER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin