Alya'dan...Aylar öncesine kadar mutluluk kapılarının sonuna kadar açılacağını söyleseler münasip bir yerlerimle gülerdim. Böyle düşünmemin sebepleri ise Karan yüzünden yaşadığım umutsuzluk ve Gencer ile olan mecburi evlilikten sıfıra indirgenmiş beklentiydi.
Anlaşma üzerine kurulmuş evliliğimize sağlam temeli atmak adına ayrılık konusunu kapattık.
Tabi bunun yanında Emine annenin söylemiş olduğu kanser yalanı devamlılığını sürdürüyordu.
Gencer'e gerçekleri söyleyebilirdim artık ayrılma konusu yoktu. Fakat tüm gerçeği bildiğim halde bu zamana kadar saklamamı ve annesinin böyle bir yalana imza atmasını kabullenemezdi.
Keskin ve net kararları olan yapıya sahipti. Eminim ki yalan konusundaki ince çizgiyi aştığımız için bize öfkelenecekti. Yeni başlayan mutluluğumuza gölge düşürmek istememek olası bir seçenekti.
Günler ardı sıra gelip geçerken Gencer ile en baştan başlama kararı alıp sevgililik evresini yaşamaya başladık.
Aramızda birbirimize taktığımız sahiplenici ve hoş sözlerle tam anlamıyla tatlı bir çift resmini oluşturduk.
"Muhlamam açık mavi gömleğimi bulamıyorum."
Gencer'in sesiyle gülümseyip banyodan kafamı uzatıp seslendim.
"Sağ taraftaki rafta olması lazım mandalinam."
Giyinme odasından gelen kahkaha sesi ile banyoya geri girip saçlarımı taramaya devam ettim.
İşim bitince dışarı çıktım ve gömleğini ilikleyen Gencer ile karşı karşıya geldim.
Sürekli temas ve öpücük olsa da malum levele atlayamamıştık. Ve onu bu şekilde görmek utandırıyordu beni.
Bunu neden kafama taktığımı da anlamıyordum. Uygun zamanın ne zaman olduğunu merak etmeden duramıyordum.
Adam irade sahibi bense fazlasıyla utangaç ve gururluydum.
Karı Koca arasında normal olması gereken bir durumdu fakat istemsizce utanıyordum.
Hem nasıl diyebilirim ki. Gencer biz neyi unuttuk desem. Ocağın altını açık bırakmış ya da telefonunu unutmak gibi bir şey değildi ki bu...
Ya da Gencer karı koca olarak vazifelerimizi yerine getirmek ikimizin de hayrına Selamet eder mi? Oha Alya siyaset yap tam olsun.
Gencer'in alnıma bıraktığı öpücük ile bütün düşünceleri savuşturdum kafamdan.
Gencer kafasını boynuma gömüp koklamaya başladı. Bende huylanarak geri çekildim bir yandan kahkaha attım.
"Dur kız muhlama mı kokuyorsun sen."
Şaşkınlığımdan faydalanıp boynumu öptüğünde içimde tuhaf şeyler olsa da bunu yalandan bir öfkeyle gölgeledim.
"Yok artık Gencer oldu olacak ekmek banıp ye beni."
Gencer anında kahkahayı basıp karnını tutarak kendini yatağa attı. Resmen debelenerek gülüyordu. Az önce ye beni mi dedim ben.
Ağzımdan çıkanı kulağım duymamıştı. Bu deyim buraya cuk oturdu çünkü.
Koşarak çıktığım banyoya geri kaçtım. Aynaya baktığımda yüzümün kıpkırmızı olduğunu gördüm.
Kahkahalarla gülüyordu hala sesi geliyor. Nerede o ağır duran Gencer hepten cozutmuştu. Ama tatlı cozutuklardandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRR-I KADER
ChickLitKitabımı nasıl bir yolculuktan gelip keşfettiğini bilmiyorum. Kalemim sayesinde yeni bir yolculuğa çıkacağına eminim. Bu süreçte kafandaki ön yargılarını sileceksen ve kelimelerimi dikkatle sonuna kadar okuyacaksan başlayabilirsin. Eğer bunları yap...