SIRR-I KADER

BÖLÜM 44

Alya'dan devam...

Odaya geri geldiğinde yanında annesini getirmemişti.

Elindeki tablet bilgisayarla yanıma gelip oturdu.

"İnternette her şeyi bulabiliriz."

Söylediğiyle birlikte göz kırpmıştı. Aferin sana zeki mandalinam ama biraz önce az daha yüreğime indiriyordun.

Google amcaya dinimize göre gerdek gecesi yazıp arama butonuna bastı. Bende bu sırada onun yaptığı işlemi izliyordum.

Açılan sayfalardan birine girip okumaya başladı. O okudu ben bazen utanarak bazen de yeni öğrendiğim birkaç bilgiye şaşırarak dinledim.

Hızlandırılmış online eğitimimiz bittiğinde Gencer bana dönüp kısa bir bakış attı.

"Abdest alalım."

Banyoya o önde ben arkada olmak üzere sırayla girip abdest aldık.

İki rekatlık namazı Gencer benden iki adım önde olmak üzere seccadelerimizi yere serip kıldık.

Rahatlatıcı bir durumdu ve birazdan olacak şeyleri unutturmuştu. En azından şimdilik...

Yaşanan bu manevi anlara kendimi fazla kaptırmış olacağım ki Gencer'in bana doğru dönmüş yakın yüzüyle irkildim.

Her şeyi sırasıyla yerine getirdiğimizde malum anları Gencer'den ilk hareketle yaşamaya başladık.

Sakinliği ve sabrı bana verdiği değeri iliklerime kadar hissettiriyordu. Acemi oluşumuz aramızda değişik bir hoşluk yaratmıştı ki ikimizde birbirimizin bazı anlarına gülüp durduk.

Sevginin yoğun olduğu ve bizi gerçek bir aile yapan bu geceyi ömrümüzün sonuna dek unutmamak üzere anı olarak beynimize kaydettik.

Aramızdaki çekimin ve uyumun bitişi gecenin güne bağlanmasıydı. Evlilik müessesesinde benim için önemli levellerden birini atlatmıştık.

Utanma olayı sanki üzerime yapışmış gibi baki kalsa da Gencer kendiyle yeni tanışmışcasına arsızlığı ele almıştı. Tabi bu halleri sadece banaydı.

Bundan sonra ki günler mutluluk bize doğru koşarken Gencer her akşam elinde çiçeklerle eve gelmeye başladı.

Romantikliğin dibini yaşatıyordu ki benimde bundan şikayetçi olmam imkansızdı. Beklentimin üstünde bir durumdu.

Sizi seven ve sizinde sevdiğiniz biriyle hayatınızı sürdürmek güzel şeydi.
Yatağa girdiğinizde sizi sarmalayan sıcak kollar varsa ve seviliyorsanız hayat gerçekten güzeldi.

Bunların yanında en güzeli ise merak ettiğim birçok şeyi konuşmuştuk. Beni meraktan çatlatan en önemli soru Gencer'in neden dilsiz olduğuydu.

Tüm olayı baştan sona anlatmıştı. O adamdan intikam almaması ise benim gözümde bir kat daha üste çıkmasına neden oldu.

"İntikam alacak güce sahiptim Alya. Ama bunu yapmadım."

Neden diye sorduğumda kalbime işleyen öğretici cümleyi dudaklarından dışarı bıraktı.

"İlahi adalet varken benim gibi sıradan bir kula söz hakkı düşmezdi."

Bu maneviyat dolu tavrı bile insanın ona aşık olmaması için sebep bırakmıyordu.

Onu tanımak karış karış onu keşfetmek olağan üstü bir şeydi. Bazı geceler babası gibi annesini de kaybetmekten korktuğunu söyleyip koynumda ağladı.