1. BÖLÜM : Koku

551 161 44
                                    

Dudaklarımdan kaçan iniltiyle dalgınlığım geçmişti. Anna için diktiğim elbisenin son rütuşlarını yaparken iğne parmağıma batmış küçük bir kan topağı oluşmuştu. Şu aralar çok dalgındım .Acemi biri gibi elime iğne batırmıştım. Sinir bozucu . Teyzemin ayak sesleri odayı doldurmuştu .

" Ah Abella iyi misin ? Sorun ne ? "

"iyiyim küçük bir kaza . Sen ne zaman geldin,istediğin ayakkabıyı bulabildin mi ?"

Teyzem birkaç gün önce bize söylediği erkek arkadaşıyla yarın buluşmaya gidecekti. Buluşma için aldığı elbiseye uygun ayakkabı bulamamış bugün de geçiş kapısından geçip aydınlık çağa gitmişti. Sadece bir ayakkabı için! Bizim dünyamızda insanlar üç çağa ayrılmıştı karanlık çağ, kırılma çağı,aydınlık çağ. Ben,teyzem Alice ve büyükannem Carina kırılma çağında yaşıyoruz. Geçiş kapısından istediğin döneme gidebilme iznin oluyordu. Sadece karanlık çağa izin yoktu . Yıllardır kimsenin gittiğini işitmemiştik . Sadece bir kaç efsanesini duymuştum. Bildiğim bundan ibaretti.

Alice aldığı ayakkabıyı övgülerle anlatırken bende ona gülümsüyordum. Mutlu olmayı hakediyor.

" Bakar mısın şu güzelliğe ah bunlar için herşeyi yapabilirim tatlım ."
...
Hafif soluklarla yanaklarımı bir şişirip bir indirirken sıkıntıdan ne yapacağımı bilemiyordum.Arkadaşım Anna için yaptığım elbiseyi bitirmiş ona ulaştırmak için tren bekliyordum.

Nihayet trenin gürültüsü kulaklarımı doldurduğunda yüzümdeki mutlu tebessümle kapıya doğru ilerledim.

Kapının açılmasıyla küçük adımlar atarak içeri girdim .Bakışlarımı yarı dolu vaziyetteki vagonda gezdirirken Lucy 'nin gülümsemesiyle yanına gittim. Sessiz sakin bir kızdı .Pek konuşmayı sevmediği için selamlaşıp önümüze döndük. Vagonda çok insan yoktu .Bir kaç arkadaş yapılan balolar hakkında konuşup kahkahalar atıyordu. Yolculuğun bitmesini bekliyordum.

Etrafa göz gezdirirken genzimi yakan kokuyla öksürmeye başladım. Gözlerimin sulandığını ve kaşındığını hissediyordum. Bir elimi koltuğa koyup diğer elimle gözlerimdeki bulanıklığı gidermeye çalıştım. Kokunun nerden geldiğini bulmam gerekiyordu.Bakışlarım vagonda gezinirken birkaç insan bana dönmüş ortaya çıkan gürültünün merakıyla olanları seyre dalmışlardı.Kafamı hafifçe sallarken kokunun azalmasını bekledim.Genzimden gelen hafif hırıltı dışında gözlerimdeki rahatsızlık geçmiş sayılırdı.Birkez daha kokunun kaynağını görmek umuduyla etrafa bakarken gözlerim kapıdan çıkan insan bedeninde takılı kaldı. Ondan mı gelmişti bu koku?

"tatlım iyi misin ?"

omzumdaki el vücudumu sarsıyor kendime gelmemi sağlıyordu. Lucy 'nin endişeli gözlerine baktığımda sorusunu iyiyim diye geciştirdim. Galiba iyiyim. Trendeki koku gitmişti. Ellerim önümde , vagonun penceresinden dışarıya bakarken fısıldadım

"Kimsin ?"

Garip olan tarafı ayakkabısız olmasıydı bu beklediğim bir şey değildi . Tamam sokakta görsem bu kadar üstünde durmazdım ama bu trene dilenciler alınmıyordu. Ayrımcı kurallar .


Herkese selam :)
Birinci bölüm bitti :) ne düşünüyorsunuz merak ettikleriniz ne?

Satır içi yorumlarınızı bekliyorum.; *


Küçük yıldızımızı parlatır mısınız ?

:)

22. 05. 2016 pazar

KARANLIĞIN EFSANESİ #Wattys2017Where stories live. Discover now