7. BÖLÜM: KATİL

126 34 17
                                    

" Bir şeyler açıklaman için sana güvenmiştim. Karşılık olarak hiçbir şey öğrenemedim değil mi Alex! Şimdi de karşıma geçmişsin 'yarın aynı saatte burada ol ' diyorsun dalga mı geçiyorsunuz benimle "

Öfkeyle içimdekileri haykırmıştım. Alex'in beklediği cevap bu olmasa gerek şaşkınlık içinde bana bakıyordu. Sakin bir yapıya sahip bir insandım ben ,ne olduğu belli olmayan iki şahsiyet yüzünden dengem sarsılmış olaylara nasıl tepki vereceğimi bilemez olmuştum . İçimdeki şeytan bütün suçlunun Alex olduğunu ona saldırmam gerektiğini fısıldıyordu. Sakinleşmek için derince bir nefes aldım ardından gözlerimi kapatıp öfkemi dindirmeye çalıştım. Bir kaç dakika geçmemişti ki kulaklarım koca bir kahkahaya şahit oldu.

"Seni p*ç kurusu ortada gülünecek bir şey yok "

Alex'in kahkahası hakaretimden sonra daha da artmıştı. Artık sinirden bende gülmeye başlamıştım . Hatta ortalık öyle bir hal almıştı ki sadece kendi kahkahalarım duyuluyordu.

"Hişt ... tamam sakin !"

Alex'in omzumu tutup beni sarsmasıyla durgunlaşmıştım .

"Gerçekten bir p*ç kurusuyum Abella. Şu an herkes o kadar bencil ki bu kabus bittiğinde beni affedebilecek misin bilmiyorum . Eğer seversen kabusun sonunu mutlu bitire bilirsin.
Sana ihtiyacım var .Lütfen bir şey sorma sana anlatabileceklerim bunlardan ibaret özür dilerim "

Sözlerini bitirdikten sonra ellerini omzumdan çekmiş, gitmişti . Daha ben konuşmamıştım ki ...

Eve geldiğim andan itibaren sipariş edilen kıyafetleri tasarlayıp dikmekle uğraşıyordum. Yoksa aklımı başka bir şekilde dağıtamazdım. Ev son bir kaç gündür çok sessizdi. Herkes kendi kabuğuna çekilmiş dertleriyle mücadele içindeydiler. Alice nişan için hazırlıklar yapıyor büyükannem tahminimce müstakbel damadını araştırmakla meşguldü . Ben ise sıradan geçen günlerimin özlemi içindeydim. Aklımda Alex'in sözleri cirit atıyordu. Eğer seversem mutlu bitermiş neyi ,kimi sevecegim ? Neden özür dileyip duruyordu. Bu sorulara kendim cevap veremezdim . Bekleyecektim ,sırların insanlığın kulaklarına fısıldanıp yeryüzüne yayılmasını...

Lucy'nin elbisesinin dikimini bitirebilmiştim . Etrafı bir kat toplayıp elbiseyi pakete koydum artık uyumak istiyordum . Sıcak bir banyonun ardından soğuk yataga girdim. Şu gezegende benim için uykudan güzel bir şey var mıydı?

Şuan olmasada zaman içinde uykunun yerini Dacian alacaktı ama şimdilik Abella'nın bundan haberi yoktu.

Genç kızın bedeni odanın soğukluğu nedeniyle titriyordu. Uykunun tatlı esaretinde elleriyle örtüsünü arıyordu. Minik elleri örtü yerine sert bir insan bedenine dokunduğu anda elektrik çarpmışa dönmüştü. Gözleri yavaşça açıldı. Odayı sadece ayın parlak ışıkları aydınlatıyordu. Abella uykunun sersemliğinden kurtulmuş yanındaki bedene bakıyordu.

Yine geçiş yapmış olmalıydım. Bu oda bana ait olamazdı. Yavaşça Dacian'a yaklaştım onun büyüleyici kokusu etrafımı sarmış kendine çekiyordu. Yüzü bana dönmüş şekilde uyuyordu . Bu fırsatı kullanmalıyım sesimi çıkarmadan uzun süre onu izledim . Siyah saçlarına ay ışığı dokunuyordu. Ellerim saçlarına doğru yol almaya başlamıştı. Bu sadece rüyaydı ve ben istediğimi yapmak istiyordum. Gerçek hayatta olmayan cesaretim burada gün yüzüne çıkmıştı parmaklarım saçlarına değdiği an ellerimi büyük eller tutmuş beni geri ittirmişti . Dudaklarımdan küçük bir nida kaçmıştı. Dacian ellerini ellerimden çekmemiş hatta üstümde duruyordu. Gözleri bom boş bana bakıyordu. Korkmaya başlamıştım. Kendimi geriye çekmeye çalıştım. Bileklerimdeki eller beni sabitlemek için gücünü arttırmıştı. İkimizde konuşmuyor birbirimize bakıyorduk. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Kalbim ilk defa böyle bir darbeyle karşı karşıya olduğu icin çığlık atıyordu.

"Burada ne işin var Abella?"

Fısıldayarak konuşuyordu . Cevap vermeyince konuşmaya devam etti.

"Bilmiyorsun değil mi ? Sen ne biliyorsun ki zaten !"

Yataktan kalkıp odada tur atmaya başladı. Pencerenin yanına gidip etrafı kolaçan etti.
Ardından kalın tülü sertçe çekti. Cok fevri hareket ediyordu. Tekrar bana döndü bir yandan konuşuyor bir yandan kapıya doğru ilerliyordu. Kapıyı kilitledi. Bir şeylerden korkuyor saklanıyor gibi hareket ediyordu .

" Burada olmaman gerekirken birisi seni buraya sürüklüyor. Ama sen hala bunların bir rüya olduğunu sanıyorsun bu kadar saf olamazsın .Birileri bizim birbirimize yaklaşmamız için büyü yapmış olmalı. Kim olduğunu bulup çözmemiz lazım. Bu saçmalık ne zamana kadar devam edicek . Yakalansaydın ne olacaktı biliyor musun ? Onu da bilmiyorsun seni öldüreceklerdi"

Son cümlesini kurmadan önce yanıma gelmişti sesi öfkeli çıksada endişe siyah gözlerinden bariz belli oluyordu. Bana bilmediğim şeyler için kızıyor öfkeleniyordu.

"Sakinleşir misin Dacian ? Bana hiç bir şey anlatmıyorsun bilmediğim şeyler için suçluyor bağırıyorsun . "

Haklı olduğuma kanaat getirmiş olmalı ki bazı şeylere açıklık getirmeye başlamıştı .

" Beni ilk trende görmüştün o gün dilenci kılığında giyinmiştim çünkü Lucy'yi orada öldürecektim kıyafetim sayesinde sadece hırsızlık için öldürüldüğünü düşünecekler soruşturmanın üstünde fazla durmayacaklardı ve bende intikamımı alacaktım sonra planlarımı bozan bir kız bindi trene ölüme şahit olmanı istemiyordum oradan uzaklaştım. İntikamımı yavaş yavaş almam gerektiğine karar verdim gerisini biliyorsun zaten şuan sevgiliyiz !"

Dacian'ın anlattıkları o kadar korkunçtu ki ellerim buz gibi olmuş tüylerim ürpermişti. Lucy ile yakın olmasamda onun ölmesini istemiyordum. Oturduğum yerden kalktım ondan uzaklaşmam gerekiyordu. Kapıya doğru koşmaya başladım. Duvarın soğukluğunu sırtımda hissetmiştim. Dacian elini belime koymuş kendine çekiyordu. Ellerimi omuzuna koydum

"Benden ne istiyorsun Dacian ?"

Karşımdaki adam katil olucak biriydi ve ben şuan onun kolları arasında sıkışmıştım . Etraf bulanıklaşmaya başlamış başıma dayanılmaz bir acı girmişti Dacian bir şeyler söylüyor ama ben duyamıyordum gözlerimin kapanmasıyla rüyadan uyanmıştım .

06.09.16

KARANLIĞIN EFSANESİ #Wattys2017Where stories live. Discover now