3. BÖLÜM : Tanışma

271 110 28
                                    

Uzun bir aradan sonra yeni bölüm yayınlandı . Geç gelme sebebi okunma sayılarının az olması :(
Zamanla aratacak inşallah . Iyi okumalar . Inşallah beğenirsiniz :) ^^ yorumlarinizi eksik etmeyin ☺

Hızla yere çarparken tek düşünebildiğim şey avcuma ve dizime batan keskin taşların verdiği acıydı.

Ne tozdan ziyan olmuş kumaşlar ne de kaçırdığım tren umrumdaydı .
Ve yerle buluşma anım sonsuz bir yavaşlıkla son bulurken ben ağzımı açmış beni bu hale sokan motorsikletli ayıya bağırmaya başladım.

"Aptal .Gereksiz malzeme..."

Bomboş orman yolunda sesim yankılanarak bana geri dönerken sinirle ayağa kalktım.
Üzerimdeki krem rengi elbise toza bulanmış diz kısımları yırtılıp hafif kan pembeliğini almıştı.

"Sinir yaratık.!!Ahh "

Sinirden eteğimin iki kenarını avuçlarıma sıkıştırmış yerimde tepiniyordum.

"Sinir harbin bitti mi ?"

Kulaklarımı dolduran sesle hızla arkamı dönerken bir motorlu daha görmek isteyebilecegim en son şey bile değildi.

"Sen. Sende kimsin?"

Kaşlarımı sinirle çatarak söylemiştim ona bunları.

"Hmm .Bir düşünelim galiba ben su sorunlu imalatın arkadaşıyım."

Kahkahaları tüm ormanı doldururken bir kaç karga korkarak, bulundukları ağaç dallarından uçarak uzaklaştılar.

Anlamaz gözlerle ona bakarken boğazını temizleyip motordaki oturusunu düzeltti.

"Pekala arkadaşım adına kusura bakma biraz kabadır ve senin yolda olduğunu bile görmemiştir."

"Nasıl görmez kocaman insanım gözleri mi bozuk , yada siz bu aydınlık çağ oyuncaklarını burada oynamayacağınızı ögrenemediniz mi? Hayır sanki yavaş gitse n'olur? .Ne yani fırına kelle mi yetiştiriyor .Anlamıyorum ki biraz umursar insan çevresindekileri ama yo...-"

"Hey hey sakin ol güzellik "

Ben kaptırmış kendimi, içimdekileri dışa atarken bu motorlunun kahkahalarla söylediği şeyle sustum. Ben susunca o da kahkalarını yavaşça sildi yüzünden.
Gerçekten bazen ben bile kendimi susturamıyordum.

"Her neyse sen ve arkadaşın açıkçası beni ilgilendirmiyor .O yüzden o altındaki demir parçasını da alıp gidin ve bir daha karşıma çıkmayın!"

Bir yandan yerdeki kumaşları toplarken bir yandan da konuşuyordum. Tozlanmış kumaş rulolarını tek koluma sıkıştırırken diger kolumdaki saate bakıp bir yandan da konuşuyordum. Tozlanmış kumaş rulolarını tek koluma sıkıştırırken diger kolumdaki saate baktım.
Al işte birde son treni kaçırmıştım.
Tekrardan hızlı adımlarla yol almaya başlarken eve gitmek için elimdeki tercihleri düşünüyordum.
Teyzemi arayıp beni almasını isteyebilirdim ancak tamda şu anda yeni sevgilisiyle yemekte olmasaydı.

Taksi çağırsam...

Bir ayda kazandığım parayı bir taksi için kaybetmekte istemiyordum.
Yürüsem. Ancak dört beş saat sonra eve varabilirdim ki o zamana kadar gece bastırmış olurdu.
Otostop ceksem ...

"Psst sanırım treni kaçırdın."

...

"Büyükanne !.Ben geldim."

Elimdeki anahtarı sehpanın üzerine fırlatırken kolumdaki ruloları masaya koydum.

Mis gibi yemek kokuları eski evimizin ahşap kokusuyla birleşerek burnuma dolarken memnuniyetle gülümsedim.

"Hoşgeldin Abella hadi ellerini yıka misafirlerimiz var"

Büyükannem mutfaktan ellerini kurulayarak çıkarken bir anlık duraksama yaşadı.

Galiba toz içindeki üstüm ve kandan dolayı pembeleşmiş etegim oldukça vahim bir durumda olduğumun göstergesiydi.
Ancak avcum ve dizimdeki yaralanmalar dışında gayette iyiydim.

"Sakin ol Carina ben iyiyim."

Gülümseyerek söyledigim sözler büyükannemin üzerinde pek etki yaratmamış olsa gerek hızla bana doğru yaklaştı.

"Ah Abella noldu sana,iyi misin kızım.?"

Yaşlı yüzü endişeyle kasılırken yüzüme rahatlatıcı olduğunu umdugum bir gülümseme yerlestirdim.

"Söyledim ya iyiyim ben ufak bi düşüş yasadım o kadar .Üzülme sen.Hem kim miş bakalım misafirlerimiz?"

Kaşlarımı kaldırmış ona bakarken o da bana inceleyici gözlerle bakıyordu galiba iyi olduğuna kanaat getirmiş olacak ki o sevimli yüzü neşeyle aydınlandı .

"Alice' in sevgilisi tatlım.Çok sirin bi adam.Hadi çabuk üzerini değiştir gel.Pansuman gerkiyor mu yaraların için?"

Başımı olumsuz anlamında sallarken odama girip banyoya geçtim.Üzerimdeki elbiseden bir çırpıda kurtuldum.
Diğer parçalardan da kurtulurken küvete oturup ılık suyu açtım.
Dizlerimdeki yaralara su tutarken canım yansada işimi çabucak halledip kurulandım.

Üzerime kıyafetleri geçirip nihayet odadan çıktım.

...

Salona doğru ilerlerken Alice 'in bu sefer ciddi olduğunu düşündüm.Şimdiye kadar hiçbir erkek arkadaşını tanıştırmak için bize getirmemişti.Hem ben onları dışarda buluşacak sanıyordum .
Hafif bir sohbetin yaşandığı salona geçerken yüzümde sıcak bir tebessüm vardı.

"Hoşgeldiniz "

Başımla  selam verirken büyükannemin yanına ,teyzem ve adını henüz ögrenemediğim adamın karşısındaki sandalyeye oturdum.

"Abella bu sevgilim Felix .Felix bu da biricik yeğenim Abella"

Alis tanıştırma faslını geçerken bende onunla tanışma memnuniyetimi sözlerle ifade ettim.
Felix hafif kumral yeşil gözlü bir adamdı .Orta yaşına rağmen yakışıklı ve dinç görünüyordu.Yüzündeki gülümseme insanda rahatlama hissi uyandırırken teyzemin bu sefer mutlu olacağına inandım.

Yemeğimiz olağanca rutiniyle devam edip son bulurken tatlılarımızı yemek için koltuklara gectik.
Bu arada ortada dönen sohpet iyice koyulaşmış Felix konuşmasıyla hepimizin gönlünü çalmıştı.

Saat ilerleyip esnemeler yüzlerde yer bulurken teyzem yerinde rahatsızca hareketlendi bir eli Felix' in dizi üzerindeki eline giderken diğeri koltuğun üstünde ritim tutuyordu.

"Alice bir şey mi söyleyeceksin kızım?"

Büyükannem de benim gibi teyzemdeki gerginliği görmüş durumu açığa kavuşturmaya çalışıyordu.Teyzem boğazını temizlerken zoraki bir tebessüm dudaklarında yer edindi.

"Anne... Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.Şey biraz ani olduğunun farkındayım ama biz Felix 'le evlenmeye karar verdik."

Teyzemin sözleri havada asılı kalırken büyükannem tepkisizce Alice' in yüzüne bakıyordu .
Felix destek vermek istercesine Alice 'in elini tutuyor , Alice merakla Carina dan gelecek cevabı bekliyordu .

Ben...
Bende ortamı bıçak gibi kesen kapı zilinin kaynağını bulmak için ilerliyordum.
Kapıyı açıp geleni görmek için başımı kaldırken o 'nu görmeyiyse hiç mi hiç beklemiyordum.

08.07.16

KARANLIĞIN EFSANESİ #Wattys2017Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum