biri bana şu ficte kısa bölüm yazmayı öğretsin 10K ne demek ya
*bölüm parçaları:
edward sharpe&the magnetic zeros-home
daft punk-instant crush
elliot smith-between the bars
*multimedya'da bölümün içeriği ile ilgili bir edit var (;;d)
Müziğin bitmesiyle elimdeki kadehi aldı ve yine kendisininkiyle birlikte yere bıraktı.Yumuşak,huzur veren sesin odayı terk etmesiyle düşüncelerimin ağırlığını daha çok hissettim.Ama o,düşünmeme izin vermeden göğsünü göğsüme bastırdı.Nefesim kesilirken gözlerimi sıkıca birbirine bastırdım çünkü bu hareketiyle dudaklarının boy farkımızdan dolayı burnuma değdiğini hissetmem bir olmuştu.Hızla kafamı yana çevirip gözlerimi tavana diktim.
Yine ne yapmaya çalışıyordu?
Onu anlamaya çalışırken bu sefer de beni göğsünden yardım alarak geri geri itmeye başlamıştı.Sırtımın camla kaplı duvara çarpmasıyla istemsizce inledim.Göğsünü üzerimden çektikten sonra bir koluyla camlı duvardan destek alırken karanlığa bürünmüş gözlerini yüzümde gezdirmeye başladı.
O yüzümü incelerken yapabildiğim tek şey yutkunmak olmuştu.
Yutkunduğumu fark etmesiyle dudağının kenarı kıvrıldı.Tanrım,bana yaptığı şeyden zevk alıyordu.
Parmak uçlarını yakalarımda hissetmemle irkilerek düşüncelerimden sıyrıldım.Yakalarımı sıkmasıyla dişlerimi sıktım ve ellerimi yakalarına geçirdim.
"İstediğin şey bu mu?" diyerek sessizliği bozdum.Yakalarımı sıkmasından dolayı kesik kesik nefes alabiliyordum."Beni dövmek mi istiyorsun,Styles?"
Cevap olarak dudaklarını yüzüme yaklaştırmasıyla teorim çürümüştü.Gözlerini dudaklarımda gezdirirken,"Hayır," dedi ve sırıttı."Seni öpmek istiyorum,Tomlinson."
~2 gün önce~
"Tam 12'de ya," dedi Zayn.Hayal kırıklığı sesinden anlaşılıyordu."Tam 12'de benim ilan-ı aşk mesajı almam gerekirdi!"
İşte,Zayn'in dertleri de böyleydi.
"Kimden?" diyerek sırıttı Michael.Pembeye boyattığı saçlarından dolayı ciddiye alamasam da güzel bir soru sormuştu."Yoksa baş harfi L mi?"
Elimle ağzımı kapatırken Zayn'in başta yüzü gerilse de hemen kendine gelmişti.Hatta o kadar kendine gelmişti ki birden sırıtmaya başlamıştı."Evet," diyerek omuz silkmesiyle kaşlarımı çatmıştım.
"Kabul ediyorsun yani?" dedim,sorar bakışlarımı üzerine dikerek.
"Evet,kabul ediyorum." dedikten sonra iki elini çenesinin altında birleştirip ela gözlerini irileştirerek yüzüme baktı."Ne zaman bana aşık olduğunu itiraf edeceksin Louis?"
Cidden mi? Bu çocuk beni çıldırtıyordu.
"Siktir git," diyerek gözlerimi devirdim.
Bu sefer hayal kırıklığına uğrayan Michael olmuştu.Her ne kadar pembe saçları onu dünyanın en mutlu insanıymış gibi gösterse de.
"Konumuza dönecek olursak," dedim,az önceki halinden eser kalmayan,dişlerinin arasındaki kürdanla oynayan Zayn'e bakarken."Okul gezisi?"
